Kayyum krizi iktidar içi güç dengelerinin yansıması oldu. Yargı üzerinden ayyuka çıkan gerilimin tarafları rejime yön vermeye, Erdoğan’a pozisyon aldırmaya çalışıyor. Düşünmek için es veren Erdoğan ise gidişata bakacak.

Erdoğan nasıl pozisyon alacak?

Mehmet Emin KURNAZ

Yerel seçimin ardından ülke siyaseti için yeni rota oluşmaya başladı. Seçimi bekleyen iktidarın, 1 Nisan sonrası kemer sıkma politikalarına tam gaz devam edeceği, krizin bütün ağırlığını milyonların sırtına yükleyeceği pek çok kez yazıldı.

Halk bir yandan yoksullukla boğuşurken öbür yandan itiraz mekanizmalarını devre dışı bırakacak bir gerici kuşatmanın önü açıldı.

Hukuksuzlukları, artan baskıları da bu tabloya dahil edersek rejimin önümüzdeki dönemki kodları daha berrak biçimde okunabilir.

Erdoğan için 31 Mart seçimleri, yerel yönetimleri belirlemekten çok daha derin anlamlar içerdi. Bilhassa İstanbul’u geri kazanmak isteyen Erdoğan, 2019’da yaşadığı iki mağlubiyetin rövanşını almayı, bu seçimlerden güçlü çıkarak sınırsız iktidarın kapılarını aralamayı istedi. Kaybetmeseydi Anayasa tartışmasıyla birlikte 2028’in de kilidini açacaktı.

En önemlisi 1 Nisan sonrası oluşacak ekonomik ve siyasal krizler karşısında moral olarak çökmüş, sindirilmiş ve Erdoğan’ın yenileceğine olan inancını yitirmiş, zayıf bir toplumsal muhalefet bırakacaktı. Zaten 14 ve 28 Mayıs sonrası İYİ Parti gibi bir kısım muhalefet de sınırlarını Erdoğan’ın çizdiği alanda kalmayı kabul etmişti.

Ancak sandıktan çıkan sonuç, kazanmaktan başka çaresi olmayan Erdoğan ve kendini tahkim etmeye çalışan rejim için gerçek bir şok etkisi yarattı. Sakin kalmaya ve işlerin kontrolünde olduğu yönünde görüntü vermeye çalışan Erdoğan, aynı gece kürsüden yaptığı konuşmada “Milletimizin mesajını aldık” dedi. Öte yandan sandığın kazananı seçimden birinci çıkan CHP değildi sadece. Kürt hareketi de kitlesini konsolide etmeyi başardı, sandıktan güçlenerek çıktı.

VAN KRİZİ NASIL ÇIKTI

Tam köşeye sıkışan Erdoğan’ın bundan sonra nasıl pozisyon alacağı tartışılmaya başlanmışken Van krizi ortaya çıktı.

İki günden fazla süren gerilimin ardından Van halkının ve muhalefetin AKP’li kayyuma karşı duruşu, iktidara boyun eğdirdi. YSK, DEM Parti’nin Van’dan yüksek oy oranıyla belediye başkanı seçilen Abdullah Zeydan’a mazbatasını verme kararı aldı. Sandıkta yenilen iktidar, nabız yokladığı sokakta da geri adım atmayan, dinamik bir toplumsal muhalefetle karşı karşıya kaldı. Ancak Van’da yaşanan krizin çok boyutlu olduğunu gözden kaçırmamak gerekiyor. Erdoğan’ın mağlup olduğu bir seçimin ardından kayyum siyasetine devam etme şansının olup olmadığı ayrı tartışma. Van krizinin nasıl ortaya çıktığı, eğer bir operasyonsa bunu kimin çektiği de yine bir başka soru işaretini doğuruyor. Bir süre önce Can Atalay kararının çiğnendiği AYM-Yargıtay krizinde rejim içi dinamiklerin gerilimine şahit olduk. Anlaşılan iktidar içi güç dengeleri uzun süredir rejimin gidişatını belirlemeye ve Erdoğan’a pozisyon aldırmaya çalışıyor.

Hayati Yazıcı, Hüseyin Çelik, Mehmet Uçum

UÇUM AYAR VERDİ

YSK’nin mazbatayı gerçek sahibine teslim eden kararı bir kısım AKP’liyi memnun ederken bazılarını kızdırdı.

Eski Bakan Hüseyin Çelik, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Eski AKP Hakkari Milletvekili Abdulmuttalip Özbek gibi AKP kadroları kayyum siyasetini hedef alarak mazbatanın DEM Parti’ye verilmesini savundu. YSK’nin kararının ardından Hayati Yazıcı sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak YSK’yi kutladı. Ancak kısa bir süre sonra Yazıcı’nın bu paylaşımını silmesi kamuoyunun dikkatinden kaçmadı. Erdoğan’ın başdanışmanı Mehmet Uçum’dan gelen açıklama ise Yazıcı’nın paylaşımı neden sildiği konusunda ipuçları sundu.

HSK İNCELEMESİ

YSK’nin kararından rahatsız olan Uçum, yaptığı paylaşımda iktidar içindeki neoliberallerden söz etti, “Van olayındaki tutumlarını kaydettiklerini” söyledi. Uçum aynı zamanda “yasaklı hakların iadesinin söz konusu olamayacağını” ifade ederek kayyum siyasetine devam edilebileceği mesajını verdi. Tüm bunlar yaşanırken bir son dakika gelişmesi yaşandı. Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Abdullah Zeydan'ın memnu haklarının iadesi kararını veren Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi hakkında inceleme başlattı. Uçum’un AKP’nin kurucularına ayar verecek ölçüdeki sert mesajı, ardından Hayati Yazıcı’nın paylaşımını silmesi ve HSK’nin Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi için verdiği inceleme kararı elbette tesadüf olamaz.

ŞİMDİLİK ES VERDİ

Diğer yandan Erdoğan, önceki akşamki iftar programında Van’la ilgili açıklamalarda bulundu. Protestoları hedef alan Erdoğan, DEM Parti’ye aba altından sopa gösterirken “Milli iradeye saygısızlık yapmayacaklarını” belirterek kayyum siyasetine devam etme noktasında çok da istekli olmadıkları mesajını verdi. Bu mesaj sadece kamuoyuna değil, aynı zamanda içeriye karşıydı. Anlaşılan Erdoğan yenilginin şokunu hala üzerinden atabilmiş değil. Süreci bir süre izleyip alacağı pozisyonu belirleyecek gibi görünüyor.