Seçim tarihi için 14 Mayıs'ı işaret eden AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhurbaşkanı Kararnamesi'yle 60 gün önceden bu işin ilanını yapar ve 60 gün sonra da Yüksek Seçim Kurulu bu kronolojik yapıyı çalıştırır. Mart'ın 10'ununda ilan ettiyse 60 gün çalışmaya başlar. 60 gün ne zaman bitiyorsa o gün seçim günüdür" dedi.

Erdoğan, seçim tarihi için 'Cumhurbaşkanı Kararnamesi'ni işaret etti

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Hz. Ali Camii’nde cuma namazının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

'Seçim Kanunu'ndaki değişikliklerin seçim 14 Mayıs tarihinde olursa uygulanamayacağı' yönündeki değerlendirmenin sorulduğu Erdoğan, "Hukuk farklı bir şey, bunun yanında guguk farklı bir şey. Şu anda seçimle ilgili yetkinin kimde olduğunu bilmeyecek kadar cahillerin eline kaldık" dedi.

"Cumhurbaşkanının yetkileri bellidir" diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Şu anda Türkiye'de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dır. Ve ne diyor, 'Cumhurbaşkanı Kararnamesi'yle 60 gün önceden bu işin ilanını yapar ve 60 gün sonra da Yüksek Seçim Kurulu bu kronolojik yapıyı çalıştırır. Örneğin ne zaman bunu ilan etti, Mart'ın diyelim ki 10'unda. Mart'ın 10'ununda ilan ettiyse 60 gün çalışmaya başlar. 60 gün ne zaman bitiyorsa o gün seçim günüdür. Bunu da YSK takip eder. Bunlar bu işin farkında değil. 14 Mayıs'ı konuşmaya başladılar, bu da hayırlı bir adımdır."

"BÜYÜKŞEHİRLERİN SORUMLULUĞUNDA"

Bir gazetecinin barajlardaki su oranının düşmesi ve kuraklık riskine ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

"Bütün bunlar tedbir noktasında eğer ele alınacaksa, bu devlet olarak Devlet Su İşleri bunları barajlarla çözme yoluna gider. Büyükşehirlerde de yine aynı şekilde büyükşehir belediyeleri barajlar yapmak suretiyle bunun önlemini alır. Tabii bunlar böyle anlık adımlar değil. Tedbirlerini bunun çok daha önceden almak gerekiyor. Biz tabii Devlet Su İşleri olarak şu anda ülke genelinde birçok şehrimizde barajlar yaptık, yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Ama İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerimizde de büyükşehir belediyelerinin sorumluluğundadır, yükümlülüğündedir. Onların da buralarda ne yapmaları lazım? Barajlar yapmaları gerekir."

THE ECONOMİST'E TEPKİ

The Economist'in kendisi ile ilgili kapağına da değinen Erdoğan, "Türkiye'nin kaderini İngiliz dergisi mi tayin ediyor? Benim milletim ne derse Türkiye'de o olur. Türkiye'nin kaderini İngiliz dergisi tayin edemez" ifadelerini kullandı.

MİÇOTAKİS'İN SÖZLERİNE YANIT

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in "Erdoğan ile çözümün imkansız olduğunu düşünmüyorum" sözlerini değerlendiren Erdoğan, "Miçotakis bu tür şeyleri söyleyebilir. Miçotakis'in söylemleri bölgenin kaderini belirlemeye yeterli değildir. Her şeyden önce gerek Lozan'ın gerek Adalar'la ilgili yaklaşım tarzını şu anda Yunan yetkililer tarafından uygulanmadığını görüyoruz. Bu Adalar'ın silahlanması diye bir şey yoktur. Bunlar Adaları silahlandırmak suretiyle gerek Lozan gerek diğer anlaşmalara ilgili olarak bunlara ters adımlar atmaktadırlar. Gereken adımları biz vakti saati geldiğinde uluslararası toplantılarda, gerekli olan yerlerde gerekli olanı söylüyoruz. Bunlar da artık başlarının çaresine bakacaklar" ifadelerini kullandı.