Son haftasını İstanbul’a ayıran Erdoğan’ın mitinginde heyecansızlık damga vurdu. Erdoğan hedef almalarla adeta süreye oynadı. Yurttaşa yeni bir vaatte bile bulunamazken alandaki sayının düşüklüğü de dikkat çekti.

Erdoğan son haftaya İstanbul’da girdi: Elleri bomboş

Öncü DURMUŞ

Yerel seçimlere günler kaldı. AKP İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum’un İBB Başkanı ve CHP adayı Ekrem İmamoğlu karşısındaki düşük performansı ve İmamoğlu’nun yarışı önde götürdüğü iddiaları sonrası gözler AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a çevrilmişti.

Son haftasını İstanbul’a ayıran Erdoğan dün Atatürk Havalimanı’nda düzenlediği miting ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

HEDEF GÖSTERDİ

Erdoğan, toplumun artık alışkın olduğu hedef göstermelerini sürdürdü. Önce İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu yine bilindik, ‘Bu şehri kurtarmamız lazım’ sözleri ile hedef aldı. Ardından bütün mevcut metroları kendilerinin yaptığını iddia etti. İBB’nin aldığı krediler konusunda da "Engelleme yok" dedi. Ancak hedef göstermeler bununla da bitmedi. Sazı eline alan Erdoğan, Yeniden Refah Partisi’ne (YRP) de yüklendi. Alanda bulunanlara “Akrabalarınızı arayın ikna edin” dedi. Yurttaşa  "YRP’ye kanmayın" mesajı verdi.

SAVUNMAYA ÇEKİLDİ

Bütün seçim sürecinin bel kemiğini oluşturan İstanbul için bu kadar heyecansız geçirilen bir mitingin olması ve Erdoğan’ın yurttaşa hiçbir vaat sunamaması belki de uzun zaman sonra ilk defa gerçekleşti.

İmamoğlu’na yönelik ifadelerinde ardı ardına kullandığı ‘biz engellemedik’, ‘şehri kurtaracağız’, ‘eskiden biz yaptık’ cümleleri 5 yıllık süreç için yurttaşın önüne hiçbir şey koyamadığının göstergesi oldu.  Partisindeki oy oranındaki düşüşün farkında olan Erdoğan, YRP’nin AKP’den kopardığı seçmene de karşı da adeta ‘mahcup’ bir tavırda konuştu. Muhalefetin odak noktası yaratamaması sonucunda YRP’ye kayan seçmen için ‘Dostlarınızı, akrabalarınızı arayın, yanlış yapmasınlar’ uyarısı, Erdoğan’ın yurttaşı ikna edecek hiçbir söyleminin kalmadığına da ikinci bir gösterge oldu.

Erdoğan asıl itirafı ise kendisi yaptı. "Diğer başkanlar evlerinde yatarken ben 25 şehre gittim" diyerek sahada olduğunu vurgulamaya çalışan Erdoğan, konuşmasını alanda toplanan insanların sayısının az olmasıyla sürdürdü.

"Biz meydanlarda bir buçuk milyona alışkınız, şu an 650 bin kişi var burada" diyerek mitinge katılımın azlığına vurgu yaptı. Böylelikle Erdoğan’ın sahada ben varım mesajına yurttaşın ilgisizliği eşlik etmiş oldu.

NEREDE O 1,5 MİLYON KİŞİ?

Türkiye seçimlere alışkın. Salt AKP iktidarı döneminde bile sokaktaki yurttaş kaç kere sandık başına gittiğini unutmuş olabilir. Çok yüksek bir ihtimalle hiçbiri Erdoğan’ı bu kadar hamlesiz görmemiştir. ‘Reis yine bir şey yapacak’ diyen kendi seçmeni bile artık umudunu yitirmeye başladı. Atatürk Havalimanı’ndaki heyecansızlık ve sayının azalması da bunun son örneğini oluşturdu.

Diğer yandan Erdoğan bu zamana kadar tüm süreci bir genel seçim havasına büründürmek için hareket etti. Kurum’u gölgesinde bıraktı. Gittiği her yerde İstanbul’u işaret etti. Bakanları sahaya sürdü. Medyayı özellikle İmamoğlu’nun üzerine saldı. Ama görünen o ki nafile. Belli ki Erdoğan artık gerçekten mevcut durumu koruyarak ilerlemek istiyor ve daha fazla risk alamıyor.

Peki ama gerçekten bu sayı nasıl yarı yarıya düştü? Nerede bunca insan?  İlk soruya cevap vermek biraz daha kolay. Saray rejimi ülkeyi öyle bir hale getirdi ki hiçbir kesim halinden memnun değil. Emekliler, gençler, kadınlar, işçiler, çiftçiler ve daha niceleri... Bu rejimin getirdiği açlık, yoksulluk, gerici abluka karşısında çaresizler.  Erdoğan’ın bahsettiği 1,5 milyon kişinin büyük bir çoğunluğu bu sebeplerden ötürü artık destek vermekten vazgeçenler olabilir. Ancak ikinci soru daha kritik. Gerçekten nereye gidiyor bu insanlar sorusu, tek seferde cevaplanabilecek bir soru olmaktan çıktı. Hatta muhalefet için önümüzdeki dönemin ders niteliğindeki sorusu bu olabilir. Ama şimdilik buna tek yanıt halk rejime alternatifi gördüğü yere doğru gitmeye başladı. Erdoğan da şimdilik durumu bu şekilde idare etmeye çalışıyor.