Erdoğan’ın AB aşkı depreşti: Üyeliği soran muhabire “Ağzın bal yesin” dedi

HABER MERKEZİ

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Zirvesi sonrası basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladığı sırada kendisine yöneltilen “İsveç’e verdiğiniz destek, Türkiye’nin AB üyeliğinin başlangıcı mı?” sorusuna “Ağzın bal yesin” diyerek yanıt verdi.

Erdoğan, İsveç'in NATO'ya üyelik sürecine ilişkin konuştu. Erdoğan, İsveç'in Türkiye'nin AB üyelik sürecine ve vize serbestisine aktif destek vereceğini ifade etti. "İsveç'in NATO'ya katılım protokollerini onaylayacak merci milli iradenin temsilcisi TBMM'dir" diyen Erdoğan, "Bizim gibi milletvekillerimiz de de süreci yakından takip edecek. Somut ilerlemeler göreceğimize inanıyorum" şeklinde konuştu.

Erdoğan, bir gazetecinin "Vilnius'a gelmeden önce AB adaylığından bahsettiniz peki bunun için ne gibi reformlar yapmayı düşünüyorsunuz? Demokrasi, insan hakları konusunda..." sorusunu da yanıtladı. "Görüyorum ki birinci derecede Türkiye'yi tanımıyorsunuz-" diyen Erdoğan, "Türkiye'nin demokrasi, hak ve özgürlükler konusunda bir sıkıntısı yok ki. Dünyada yüzde 90'a yakın bir katılımla bir seçim yapıldığını hangi ülkede gördünüz. Herhalde parmak sayılarını bulmaz. Ama bu son seçim yüzde 88 katılımla neticelendi ve ben oradan seçildim. Hak ve özgürlükler konusunda hiçbir şey söz konusu değil" dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"Sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla selamlıyorum. Kritik bir zirveyi daha başarıyla gerçekleştirdik. Tüm Litvan makamlarına teşekkür ediyorum. Aynı şekilde Stoltenberg ve ekibine teşekkürlerimi iletiyorum. 

Rusya-Ukrayna savaşında 504. günü geride bırakıyoruz. Türkiye olarak savaşın sona ermesi için yoğun çaba harcıyoruz. Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni başarıyla uyguladık. Savaş gemilerinin geçişine izin vermedik. Yaptığımız görüşmeler neticesinde tahıl anlaşması iki kez uzatıldı. 17 Temmuz'da süre doluyor. Sürenin uzatılması için görüşmelerimiz devam ediyor. Zelenski sürenin uzamasından yana, Putin'in de önerileri var. 

Savaşın kazananı, barışın da kaybedeni olmaz. Bölgemizde barış umudunu yeniden yeşertmek istiyoruz. 

Zirvenin ilk oturumunda müttefiklerin savunmasını ilgilendiren konuları ele aldık. İttifak dayanışması çerçevesinde Türkiye'nin sorumluluklarını yerine getirdiğini vurguladık. Son yıllarda yaşadğımız onca acıya rağmen terörle mücadele konusunda hala bunları konuşuyor olmak üzücüdür. 40 yıldır bölücü terör örgütüyle mücadele eden bir ülkeyiz. Binlerce vatandaşımızı kurban verdik.

Terörle 'amasız ve amansız mücadele' bizim kırmızı çizgimizdir. Artık tüm müttefiklerimizden bu konuda kararlı ve net bir tavır bekliyoruz. 10 yılı aşkın süredir güncellenmeyen rehber ilkelerin gözden geçirilmesi kararı alındı. Ayrıca, mutabakat sağlanan pek çok husus var. Zirvenin ikinci oturumunda Asya Pasifik ittifaklarımız bize katıldı. Bu ülkelerle NATO ile iliişkilerin nasıl geliştirileceğini ele aldık. Türkiye, NATO'nun açık kapı politikasını daima desteklemiş bir ülkedir. Şimdiye kadar hiçbir ülkenin ittifaka girmesine keyfi sebeplerle engel çıkarmadık.

Zirvenin hemen öncesinde Sayın Genel Sekreter ve İsveç Başbakanı ile bir araya geldik. Güncel durumu değerlendirdik. Ortak açıklama ile önümüzdeki dönemde atılacak adımları tespit ettik. Üçlü daimi ortak mekanizmanın yanı sıra bakan düzeyinde kurulması ile terörle mücadele adımlarını artıracağız. İsveç ülkemizin AB üyelik sürecine, ekonomik açıdan kritik öneme haiz Gümrük Birliği Anlaşması ve vize serbestisine aktif destek verecek. Türkiye'ye uygulanan kısıtlamalar konusunda İsveç üzerine düşeni yapacak. Biz de İsveç'in katılımıyla ilgili sürecin bir sonraki safhasına geçeceğiz. İsveç hükümetinin saldırıyı tasvip etmediğine dair görüşünü not ettik.

İslam düşmanlığının yükseldiği diğer ülkelerin de kararlı tedbirler alması gerekiyor.

Elbette İsveç'in NATO'ya katılım protokellerini onaylayacak merci milli iradenin temsilcisi TBMM'dir. Bizim gibi milletvekillerimiz de de süreci yakından takip edecek. Somut ilerlemeler göreceğimize inanıyorum. Sınırlarımız içinde veya dışında terör örgütlerine vurulan her darbe ülkemiz için kazanımdır. Terör propagandası yapmak, desteklemek işledikleri onca suça rağmen ellerini kollarını sallayarak gezmek çok daha zor olacaktır. İsveç'in yaşadığı kötü tecrübelerinin diğer ülkelere örnek olacağına eminim.

SORU - CEVAP

(Rus askerinin Karabağ'daki varlığı) Buradaki anlaşma, 2025'e kadar Rusya'nın belirlenen yerlerde kalmasıdır. 2025'te ise Rusya buraları terk edecektir. Ben de Rusya'nın bu anlaşmaya sadık kalacağına inanıyorum. Aliyev kardeşim de zaten bunu yakından takip ediyor.

(Rusya-Ukrayna arasında arabuluculuk) Tahıl koridoru konusunda İstanbul nasıl bir merkez olduysa bizler arabulucu olmaya hazırız. Gerek Rusya ile gerek Ukrayna ile görüşebilen liderlerden bir tanesi biziz ama böyle bir teklif henüz gelmiş değil.

(Azov taburu) Bundan sonrası Sayın Zelenski'ye ait. Onlar zaten bu komutanları aldılar Ukrayna'ya götürdüler, ondan sonrası kendilerine ait."