Kirlilikle gündemden düşmeyen Ergene Nehri etrafında son 1 ayda 24 projeye daha onay verildi. Şehir Plancısı Elhan: "Yeni projeler Ergene için ölüm fermanı"

Ergene için ölüm fermanı
Ergene Nehri’ndeki kirlilik defalarca Meclis gündemine taşındı. (Fotoğraf: İHA)

Gökay BAŞCAN

Sanayi tesislerinin kuşattığı Ergene Nehri yıllardır kirlilikle mücadele ediyor. Nehri kurtarmak için mücadele eden yaşam savunucuları, uzmanlar ve yurttaşlar bölgedeki sanayi yoğunluğunun nehri kirlettiğine ve tarım arazilerini yok ettiğine dikkat çekiyor. Nehri kurtarmak için mücadele edenlere kulak tıkayan iktidar; sanayi, madencilik ve kimya endüstrisinin bölgede önünü açıyor. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve bağlı müdürlükler, Ergene Nehri’nin geçtiği Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da son bir ayda 14 projeye daha onay verdi.

Yıldız Dağları’ndan doğan Ergene Nehri 283 kilometre uzunluğunda. Ergene Havzası toplam alanı ise 12 bin 438.2 kilometre kare büyüklüğünde. Havzadaki sanayi, maden ve kimya tesisleri bölgeyi kuşatmış durumda. Bölgede 16 organize sanayi bölgesi ve bir tane Avrupa Serbest Bölgesi bulunuyor. Havzadaki endüstri kuruluşlarının arıtılmış veya arıtılmamış atık suları, noktasal kaynak halinde Ergene Nehri’ne veriliyor. Tarım alanlarından oluşan atık sular ve havza sınırları içinde yer alan yerleşim merkezlerinin evsel atık suları da Ergene Nehri’ne deşarj ediliyor. Özellikle sanayi tesisin yoğunlaştığı Çorlu ve Çerkezköy sınırlarında rengi değişiyor ve halk sağlığını tehdit ediyor.

Tüm bunlara karşı önlem almayan ve dereyi ve havzayı kaderine terk eden iktidar, bölgedeki kirliliği, halk ve çevre sağlığını tehdit edecek işletmelere onay veriyor. Son 1 ayda Tekirdağ’da 17, Edirne’de 3, Kırklareli’nde ise 4 projeye onay verildi.

ÇED’E GEREK YOK

Dere suyunun rengini değiştiği Tekirdağ’ın Ergene, Çorlu ve Marmaraereğlisi ilçelerinde bir günde 10 projeye onay verildi. Derenin en çok kirlendiği bölgede çevresel etki değerlendirme (ÇED) gerekli değildir kararı verilmesi de dikkat çekti. Projelerin çoğunluğu kimya ve demir çelik tesislerinden oluşuyor.

“Ergene Havzası Kirlilik ve Ekolojik Tahribat Araştırması” adlı raporu hazırlayan Yüksek Şehir Plancısı Seda Elhan, bölgedeki mevcut sanayi yükünün zaten fazla olduğunu ve yeni yatırımlara izin verilmemesi gerektiğini belirtti. Istranca Dağları'ndan tertemiz doğan Ergene Nehri'nin aktığı hat boyunca ve beslendiği tüm dereler üzerinde yapılaşma sebebiyle yoğun bir atık su yükünü taşımak zorunda kaldığını hatırlatan Elhan, "Nehrin taşıyabileceğinden daha fazla sanayi varlığı mevcutken ve de üstelik -söylenenin aksine- yeterli arıtma sistemleri yokken neredeyse bir ölüm fermanı gibi yeni projelere arka arkaya onaylar verilmeye devam ediyor" dedi.

Elhan şöyle konuştu: "Her gün toplu balık ölümleri, suyu içen hayvanların ve insanların zehirlenmeleri, bölge insanlarının çok ağır hastalıklar yaşaması haberlerini almak, bunun Ergene Havzasının kirliliğinden olduğunu bilmek ama buna rağmen buraya yeni yatırımlar yapmak son derece yanlış. Oysa bölge bütüncül bir planlama yaklaşımı ile ele alınmalı, bırakın yeni yatırımlar yapmayı, mevcut sanayi yoğunluğu azaltılmalıdır. Özellikle en yoğun kirletici sonuçları olan tekstil, deri, metal eşya, kimya sanayinden başlamak üzere bölgede yoğunluk azaltılmalı ve ileri atık sistemlerinin varlığı ve en doğru şekilde işletildiği sürekli denetlenmelidir."