Sezonun son büyük tenis turnuvası olan ABD Açık, kadınlarda Andreescu, erkeklerde Nadal’ın zaferiyle noktalandı. Kadınlarda farklı şampiyonlar çıkmaya devam ederken erkeklerde ise uzun yıllardır süren alışkanlıklar pek değişmiyor.

Erkeklerde gelenek kadınlarda değişim

BERKANT GÜLTEKİN


Yılın son tenis turnuvası ABD Açık, Rafael Nadal ile Daniill Medvedev’i karşı karşıya getiren tek erkekler finaliyle sona erdi. 4 saat 49 dakika boyunca harika bir mücadeleye sahne olan maçta, Nadal skoru 2-0’dan 2-2’ye getiren rakibine son sette geçit vermeyerek 4’üncü kez New York’ta şampiyonluk kupasını kaldırmayı başardı. 23 yaşındaki Medvedev ise oynadığı tenisle alkış topladı.

Roger Federer ve Novak Djokovic gibi isimlerin elenmesiyle turnuvanın net favorisi haline gelen ve finale bu kartvizitle çıkan Nadal, beklendiği gibi maça iyi başladı. İspanyol tenisçi ilk 2 seti 7-5 ve 6-3’lük skorlarla fazla zorlanmadan almayı bildi. Artık kupaya uzanmak için önünde bir set kalmıştı. Nadal’ın maçı sıfıra karşı kazanmasının önünde hiçbir engel yok gibi görünüyordu. Ancak Medvedev kolay teslim olmaya niyetli değildi.

MEDVEDEV YÜKLENDİ AMA...

3’üncü setten itibaren korta üst düzey bir direnç koyan 1,98’lik Rus raket, Nadal’ın ve Arthur Ashe Stadyumu’nu dolduran tenis severlerin bakışları arasında 7-5 ve 6-4’le setlerde durumu 2-2’ye getiriyordu. Ne var ki son set, Nadal’ın repertuvarının en nadide ürünlerinden biri olan mental gücünü bir kez daha dünya aleme göstereceği anlara sahne olacaktı.

Son sette rakibinin 4 ace’ine (servisten gelen sayı) engel olamayan, şampiyonluk için servis attığı oyunda servisini kırdıran, ayrıca 2 şampiyonluk puanından da sonuç alamayan Rafa, maça her seferinde yeniden ve en yüksek noktadan odaklanma becerisini gösteriyor ve 3’üncü kez yakaladığı maç puanı fırsatını değerlendirerek kendini sevinçle yere bırakıyordu (6-4). Bu sonuçla 2010, 2013 ve 2017’den sonra 4’üncü kez Amerika’da mutlu sona ulaşan Nadal, turnuvada John McEnroe’nun şampiyonluk sayısını yakalıyor, 5’er şampiyonluğu bulunan Roger Federer, Pete Sampras ve Jimmy Connors’la olan farkı da 1’e indiriyordu.

Nadal kariyer defterine 19’uncu grand slam çentiğini de böylelikle atmış oldu. Halihazırda Federer’in 20, Djokovic’in 16 şampiyonluğu bulunuyor. Üç isim arasındaki yarış önümüzdeki yıllarda da olanca hızıyla devam edecek.

Bu arada Daniil Medvedev’e ayrı bir parantez açmak gerekir. Küçük-büyük tüm turnuvalarda 2019’un en fazla galibiyet alan tenisçisi olan Medvedev, Marat Safin’in ABD Açık şampiyonluğunu elde ettiği 2000’den bu yana turnuvada finale çıkan ilk Rus oldu. Finalde de kendisine az şans verilmesine rağmen neredeyse bir sürprize imza atacaktı. Maça başlar başlamaz hızını alan ve skoru 2-0’a getiren Nadal’ın rüzgârına karşı oyunu dengelemek hiç kolay bir iş değil. Medvedev elit kalitedeki vuruşlarıyla bunu başarabildi. Uzun boyuna rağmen atletizm konusunda da sınavı geçen Moskovalının, özellikle maçı 2-2’ye getiren return’ü şapka çıkarılacak cinstendi. Çoğunluğunda baltayı taşa vurduğu kısa topları dışında bariz bir oyun hatası da göze çarpmadı.

KADINLARDA SÜRPRİZ

ABD Açık’ın tek kadınlar tarafında ise sürpriz yaşandı. Rumen asıllı Kanadalı Bianca Andreescu, cumartesi günü oynanan finalde kadın tenisinin efsane ismi Serena Williams’ı set vermeden yendi. 19 yaşındaki Andreescu, böylece ülkesi Kanada’ya ilk grand slam şampiyonluğunu getirdi. Ayrıca 2004’te Maria Sharapova’nın 17 yaşındaki Wimbledon zaferinden beri bu unvanı elde eden en genç isim oldu. İlginç bir not: Williams 1999’da Amerika Açık’ta ilk şampiyonluğunu kazandığında, 2000 doğumlu Andreescu henüz dünyaya gelmemişti.

Kadın tenisi son yıllarda yakaladığı çeşitlilikle göze çarpıyor. Erkek tenisinde ise 3 büyük ismin hegemonyası devam ediyor. Gelecek yılların neler göstereceği bilinmez ama erkek tenisinde 2000’lerin başından itibaren etkili olan Federer-Nadal-Djokovic dominasyonu, şampiyonluk kupalarının diğer ellerde yükselmesini çok nadir görülen olaylar haline getirdi.

BÜYÜK ÜÇLÜNÜN AMBARGOSU

Erkek tenisinde son 59 grand slam’in 51’i bu üçlüye gitti. İnanılmaz bir istatistik. Bu yıl oynanan 4 büyük turnuvadan yarısını Djokovic (Avustralya-Wimbledon), kalan yarısını da Nadal (Roland Garros- ABD) kazandı. Kadınlarda ise 2019’un dört turnuvasında da farklı isimler maratonları birincilikle tamamladı (Osaka-Barty-Halep- Andreescu). Son 3-4 yıldaki şampiyonlara bakıldığında kadın tenisindeki çeşitlilik daha da gözle görülür hale geliyor. Kadın tenisinde 21’inci yüzyılda doğan şampiyon bile çıktı. Ancak erkek tenisinde çok büyük oranda efsane üçlü, biraz da Murray ve Wawrinka gibi isimler nedeniyle, 90’larda doğan bir şampiyon bile henüz çıkabilmiş değil.

Yaşayan efsanelerin tenisi teknik ve mental olarak çıkardıkları seviye takdire şayan. Ama tenis severler arada yeni heyecanlara da tanık olmak istiyor.