Erkekli’den ustalık eseri:  Bir Ruhun Hikâyesi

Hüsnügül GÜL

'Bir Ruhun Hikâyesi' Ingmar Bergman'ın yazdığı, Serap Eyüboğlu'nun yönettiği, Zeynep Erkekli'nin yönetmen yardımcılığı ve oyunculuğunu üstlendiği bir tiyatro eseri. Ingmar Bergman'ın 'Yaban Çilekleri' isimli filmini izlemiştim. Çok beğenmiştim. Aynı yazarın 'Bir Ruhun Hikâyesi' adlı oyununu Zeynep Erkekli’nin müthiş oyunculuğu ile izleme fırsatı buldum.

Yazarın karşı cinsin iç dünyasını bu denli ayrıntılı, sorgulayıcı, çözümleyici anlatabilmesine hayran oldum.

Aristokrat bir ailede evin kadını olan Viktoria’nın yaşamını sorgulaması, iç dünyasıyla hesaplaşma öyküsü... Tanıtım broşüründe de belirttiği gibi “Yaşamdan, mekândan bağımsız”. Evet, öyle. Kuzeyde, güneyde, dünyanın her yerinde hiç fark etmiyor. Kadının doğasından gelen muhakeme yeteneği, duygusal algılamaları, toplumsal olarak cendereye sıkışmışlığı, çözümsüzlükleri sorgulaması ve her zaman umudunu taşıyarak yaptığı yaşam yolculuğu.

Oyuncu Zeynep Erkekli... Oyun tek kişilik ve Zeynep Erkekli oyun boyunca tek kostümle sahnede: Beyaz bir elbise... Gecelik diyebiliriz. Çok sade, yatak hali ile karşımızda. Tek bir dekor. Müthiş bir performans. Zeynep Erkekli sahnede devleşiyor adeta. Uzun meslek yaşamının ustalık eseri olduğunu düşünüyorum. Beni büyüledi. Yerimden fırlayıp Viktoria’nın omzuna dokunarak “Üzülme Viktoria, o banker kocanın nobranlığına aldırma. Senden yüz bilmem kaç yıl sonra dünyanın farklı coğrafyalarında farklı sınıflardan birçok kadın senden farklı değil!” demek istedim. Diğer seyircileri de büyülemiş olsa gerek ki, salonda çıt yok. Şöyle yanımıza kadar geliyor, gözlerimizin içine bakıyor. İnsan o anda Viktoria oluyor. Viktoria’nın duyguları sana geçiyor. 8 yaşında bir çocuksun, camdan dışarıya bakıyorsun. Kayın dallarından düşen kar seni titretiyor. Yapraktan yansıyan ışık gözlerini kamaştırıyor. Yaprağın yeşili yeni bir yaşam sevinci veriyor, umudu yeşertiyor.

Yönetmen Serap Eyüpoğlu’nun tanıtım broşüründe yazdığı gibi, “Kadın, ruhunda bütün gerçekleri saklar ve yüksek sesle söylemek hatta haykırmak için kendine gelişini bekler. Bir gün varoluşunu gerçekleştirdiğinde ise ruhundaki bütün hikâyeleri herkese anlatır.”
Bir kadın ruhunun hikâyesini de Zeynep Erkekli başarılı bir çalışmayla en iyi şekilde herkese anlatmış. Bu bir ruhun hikâyesi ya, senin de iç dünyanda bir yolculuk başlıyor. Her köşe başında kendinle karşılaşıyor, her durakta oturup düşünüyor, kırılan, dökülen şeyleri çıkarıp atıyor ve yoluna devam ediyorsun. Görülmesi gereken bir oyun. 15 Mayıs’a kadar sahnede kalacak. Bilet bulabilirseniz bu oyuna gitmelisiniz bulamazsanız da gitmelisiniz. Benden söylemesi.