Google Play Store
App Store

Alevi ve Kürt yurttaşları ‘yalancı’ ve ‘çifte kavrulmuş yalancı’ diye hedef alan yandaş Akşam gazetesi yazarı Hüseyin Besli’ye yanıt veren Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, kullanılan ifadelere, “alçaklıktır” dedi.

Esenyurt Belediye Başkanı’ndan, Alevi ve Kürt yurttaşları hedef alan yandaş yazara yanıt: Alçaklık!

Esenyurt Belediye Başkanı, CHP’li Kemal Deniz Bozkurt, Alevi ve Kürt yurttaşlara ‘yalancı’ diyen Akşam gazetesi yazarı Hüseyin Besli’ye yanıt verdi. Bozkurt, “Kürtlerin ve Alevilerin bazılarının kimliklerini söylemekten imtina ettiği zamanlar olmuş olabilir ama bunu 'sistematik bir yalancılık eğitimi aldıkları' şeklinde ifade etmek alçaklıktır” ifadelerini kullandı.

Eski AKP Milletvekili ve Akşam Gazetesi yazarı Hüseyin Besli, 14 Kasım’da yayımlanan yazısında, Alevi yurttaşların çocuklarına kimliklerini gizlemeyi öğrettiği, bu nedenle çocukların ‘yalancı’ olduğu; Kürt-Alevi ailelerin ise her iki kimliği de gizlemeyi öğrettiği, bu nedenle de çocukların ‘çifte kavrulmuş yalancı’ olduğu gibi ipe sapa gelmez, ayrımcılık ve nefret suçu içeren ifadeler kullanmıştı.

Söz konusu yazıya sosyal medya hesaplarından yayımladığı bir yazı ile yanıt veren CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Besli’nin yaptığının ‘alçaklık’ olduğunu vurguladı.

Bozkurt, şunları yazdı:

Cumhuriyet gazetesinin internet sitesindeki bir haberi hayretle okudum. Haber, Akşam gazetesi yazarı Hüseyin Besli’ye ait bir yazıyı konu ediyordu.

Köşe yazısında bir inanç ve bir ırk aşağılandığından, yazarını tanımak, dolayısıyla ne yapmak istediğini daha iyi anlamak için kimdir ve necidir diye araştırdım. Gördüm ki bu kişi geçmiş dönemlerde, Yeni Şafak gazetesinin genel yayın yönetmenliğini, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Bey’in basın danışmanlığını, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Danışmanlığını, yine Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 22. ve 23. dönem milletvekilliğini yapmış bir kişi.

Yazı sahibi, yazısında yalanın çıkış noktasının şeytan geldiğini, bundan itibaren insanların da yalan söylediğini. Aleviler ve Kürtlerin de kimliklerini gizlemek için yalan söylediğinden ve dolayısıyla yalana alıştıklarından, Alevi ve Kürtlerin çocuklarının, iyi yalan söyleyince ailelerinden takdir aldığından, hatta yalan söyleme konusunda aileleri tarafından eğitildiklerinden ve başka saçmalıklardan bahsediyordu.

Bu noktadan hareketle, seviyesizce Sayın Genel Başkan'ımızın kimlik analizini yapıyor, hem kökeninden hem de inancından yola çıkarak Sayın Genel Başkanımızdan ‘çifte kavrulmuş yalancı’ olarak söz ediyordu. Aslında bu kişi, Sayın Genel Başkan'ımızın söylediklerinin ve üslubunun kamuoyunu olumlu bir şekilde etkilemesinden belli ki endişe duymuş ve Genel Başkan'ımızı kamuoyuna olumsuz gösterme gayretine girmiştir. Buna gerekçe uydurmaya çalışırken de Sayın Genel Başkan'ımızın ait olduğu bu topraklara ve bizi biz yapan değerler sistemine de hakaret etmiştir. Gündem olmaya çalışan bu şahsın, belli ki birilerine mesaj verme hırsı ile gözü dönmüş...

Kuruluşunun 98. yılını daha geçen günlerde el ele ve omuz omuza kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içindeki kökenleri, inançları ve kültürleri aşağılayan bu kişi, kökenlere ve inançlara bağlı olarak sınıf yaratma öz güvenini, yetkisini ve haddini kendinde neye dayanarak buluyor bilemiyorum. Haberi okuyunca kamuoyundaki yansımasını takip ettim, ancak pek bir ses çıkmadığını gördüm. Kamuoyu belli ki bu kişiyi çok da dikkate almamış.

Ben bir Belediye Başkanı olarak daha ziyade Esenyurt sorunlarına odaklanıyorum, çalışmalarımı Esenyurt üzerinden yürütüyorum ve genellikle sorulmadıkça ülke sorunlarına dair söz üretmeyi çok doğru bulmuyorum. Fakat bu seviyesizliğe sessiz kalmanın bizi insanlıktan uzaklaştırdığına ve ülkemizin dibine dinamit konmasına sessiz kalmakla eş anlamlı olduğunu düşünüyorum.

Kürtlerin ve Alevilerin bazılarının kimliklerini söylemekten imtina ettiği zamanlar olmuş olabilir ama bunu 'sistematik bir yalancılık eğitimi aldıkları' şeklinde ifade etmek alçaklıktır. Kaldı ki ülkemizdeki herhangi bir bireyin kimliğini söylemekten imtina etmesinin sorumluluğunun kimde olduğunu tüm toplumun iyi değerlendirmesi gerekir. İnsanları, kökenine ve inancına göre ayrıştırmak alçakça bir tavırdır. Unutmayalım ki Aleviler de Kürtler de Anadolu topraklarının en kadim halklarındandır. Benim tanıdığım Aleviler de Kürtler de mert, açıksözlü ve güvenilir insanlardır.

Bu kişi aslında, kendisinin ve onunla aynı kafadaki, ötekileştirici düşüncelilerin bu halklara bakışını itiraf ediyor. Bu şahıs, “Kimliklerini saklamak için yalan söylüyorlar!” iddiası ile Kürtlerin ve Alevilerin ayıplı bir yere ait olduğunu düşündüğünü itiraf ediyor.

Sen ve senin gibiler bilmelidir ki ülkemizde yaşayan her birey kimliği ve inancından bağımsız olarak bu ülkenin eşit yurttaşıdır. Hiç kimse ülkemizdeki herhangi bir yurttaşımıza ikinci sınıf insan muamelesi yapma hakkına da haddine de sahip değildir. Sizin gibiler anlasa da anlamasa da gerçek budur ve böyle olmaya da devam edecektir. Zira bizim topraklarımızın kültürel zenginliğinin kaynağı da buradan gelmektedir.

Sayın Genel Başkan'ımızı bir yerlere layık görmeme çabanız nafiledir. Bu topraklara asıl yakışmayan, sizin ayrıştırıcı ve ötekileştirici fikirlerinizdir.

*Fotoğraf: Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt