ESK’nin Genel Müdürü Uzun’un, zammı “Kuyrukları azaltma isteği” ile açıklaması şaşkınlık yarattı. 2017’den bu yana kurumu yöneten Uzun’un döneminde zarar katlandı, ölçüsüzce borçlanıldı, öz kaynaklar kaybedildi.

ESK’nin zararında Erdoğan etkisi

Nurcan Gökdemir - Mustafa Bildircin

AKP’nin 20 yıllık kötü yönetiminin sonuçları önlenemez bir şekilde ülkeyi sarsarken bakanlar ve bürokratlardan birbiri ardına şaşkınlık yaratan açıklamalar geliyor. Et ve Süt Kurumu’nun Genel Müdürü Osman Uzun’un, kurumun satış yerleri önünde oluşan uzun kuyrukları azaltmak için etin fiyatına zam yaptıkları yönündeki açıklaması tartışılıyor. Bu açıklama ile dikkatlerin üzerinde yoğunlaştığı kurum, AKP döneminin yönetim anlayışının, kamu kurumlarının nasıl yönetildiğinin çarpıcı bir örneğini oluşturuyor. ESK, Saray’dan gelen talimatların yanısıra kendi inisiyatifi ile aldığı yanlış kararları uygulaması sonucu batmanın eşiğinde geldi.


Saray’dan emir gelmeden zincir marketlere ucuza verilen ürünler nedeniyle ortaya çıkan 400 milyon TL’lik zararı “Cumhurbaşkanlığından talimat yok” diyerek Hazine üstlenmedi. Sonraki yıllarda Erdoğan’dan gelen talimatları da uygulamak zorunda kalan kurum sürekli zarar etti, borca battı. 2017 yılından bu yana kurumu yöneten Uzun döneminde zarar çok büyük boyutlara ulaşırken öz kaynakların üçte ikisi bir yılda kaybedildi.

Kurumu batmanın eşiğine getiren süreç, hazırlanan resmi raporlara ve açıklanan bilançolarda tüm açıklığıyla görülüyor.

2020 yılı işletme bütçesinin ilk durumunda kurumun 2 milyon TL zarar etmesi öngörüldü. 2010 yılı Kasım ayında 141,6 milyon lira olarak revize edilen net zarar burada da tutulamadı. Yıl biterken zarar 223 milyon TL’ye fırladı.

2019 yılında 34 milyon TL zarar eden kurumun net zararı bir yılda yedi katına yakın arttı.

1 milyar 310 milyon TL olan özkaynak toplamı 2020 yılındaki dönem zararı sonrası 429 milyon 510 bin TL’ye geriledi ve sermayenin üçte ikisi olan 436 milyon TL’nin de altına indi.

CUMHURBAŞKANI’NIN VERDİĞİ GÖREVLER

Sayıştay’ın yaptığı denetimler sonucu hazırlanan raporlarda da kurumun mali tablosundaki bozulmaya dikkat çekilerek, negatife dönme riski bulunduğu belirtildi.

2018 yılından itibaren alım ve üretim faaliyetlerindeki artışa paralel olarak artan nakit ihtiyacı ve öz kaynakların yetersizliği nedeniyle borçlanmanın önemli bir finansal araç olarak kullanılmaya başlandığı belirtildi.

2017 yılı sonunda kuruluşun bankalara her hangi bir mali borcu bulunmazken 2020 yılı sonunda 1 milyar 473 milyon TL borç olduğu bildirildi. Bu durumla ilgili olarak da raporda, “Bu borçlanmanın bir kısmı Cumhurbaşkanınca verilen görevlerin ifası diğer kısmı kuruluş faaliyetlerinin devamı için yapılmıştır” tespiti yer aldı.

KRALDAN ÇOK KRALCI YÖNETİM

Raporun, zincir marketlerde ucuz et kampanyası dolayısıyla ortaya çıkan 385 milyon TL’lik zararla ilgili bölümünde de yönetimin görevlendirme olmadan bu kararı verdiği belirtildi. Erdoğan’ın verdiği görevlerden dolayı ortaya çıkan zararın Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından karşılandığı belirtilerek, şöyle denildi:

"Et ve Süt Kurumuna 2017 ve 2018 yıllarında Cumhurbaşkanı (o dönemde Bakanlar Kurulu) tarafından doğrudan bir görev verilmediği halde, zincir marketlerde ucuz et satışı kampanyası başlatılmış, özellikle 2018 yılında maliyetin altında fiyattan satış yapılması neticesinde 385 milyon 785 bin 230,08 TL zarar oluşmuş ve bu zarar Kuruluşun üzerinde kalmıştır.

Kuruluşun Cumhurbaşkanı tarafından doğrudan verilen bir görev olmaksızın, maliyet fiyatının altında fiyatla satış yapması kuruluşun mali yapısını bozarak, işletme faaliyetlerinin sürekliliği tehlikeye girmektedir.”

BOL KESEDEN HARCAMALAR YAPILDI

Et ve Süt Kurumu’nun bağımsız denetim raporları, kurumun 2019 ve 2020 yıllarında yaptığı fahiş harcamaları ortaya koydu. Raporlarda, kurumun genel yönetim giderlerinin detayları paylaşıldı. Buna göre ESK, 2019 yılında 88 milyon 173 bin TL, 2020 yılında ise 97 milyon 327 bin TL genel yönetim gideri gerçekleştirdi.

ESK, reklam ve ilanlar için pandemi dönemi olan 2020 yılında 188 bin 722 TL, 2019 yılında ise 316 bin 164 TL harcarken kurumun kira giderlerinin yüksekliği dikkati çekti. Buna göre ESK, 2019 yılında 3 milyon 16 bin TL, 2020 yılında da 3 milyon 489 bin TL kira ödedi.

Kurumun, “Seyahat gideri” kaleminden yaptığı harcama da raporlara yansıdı. 2020 yılında 423 bin 550 TL’lik seyahat harcamasında bulunduğu öğrenilen kurumun 2019 yılındaki seyahat giderinin ise 1 milyon 140 bin TL olduğu bildirildi.

ÜRETİM YÜZDE 27 ORANINDA AZALDI

2020 yılında 35 bin 905 ton olarak gerçekleşen toplam üretimin yüzde 39,7’sini gövde et, yüzde 33,3’ünü parça et, yüzde 27’sini de et mamulleri (şarküteri) ve diğer ürünler oluşturdu. Kurumun et ve et ürünleri üretimi bir önceki yıla göre yüzde 27,2 oranında azaldı.

***

İki bakanlık danışmanı

Osman Uzun’un 2017 yılından bu yana önce vekaleten sonra da asıl olarak yönettiği kurumun yönetim kurulu altı kişiden oluşuyor. Yönetim Kurulu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Müşaviri Hasan Hüseyin Aydemir ile Hazine ve Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcısı Müşaviri Sezai Aydın da görev yapıyor.
2019 yılında 180 bin TL ödeme yapılan kurum dışından gelen yönetim ve denetim kurulu üyelerinin 2020’de gelirleri 353 bin TL’ye çıktı. Kurum içinden atanan yönetim kurulu üyelerine ise kurul üyeliklerinden kaynaklanan ödemelerin dışında maaş da ödendi.

***

esk-nin-zararinda-erdogan-etkisi-994962-1.

Et zammı piyasayı etkilemezmiş!

Sektör temsilcileri, Et ve Süt Kurumu’nun yaptığı yüzde 48’lik zammın piyasadaki fiyatları daha da artıcağını açıklarken Bakanlık, zammın kırmızı et piyasasını etkilemediğini ileri sürdü. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Et ve Süt Kurumu’nun Türkiye genelindeki 18 satış mağazasında, nihai tüketiciye satılan ürünlerin fiyatlarında düzenlemeye gitmesi, kırmızı et piyasasını etkilememektedir. ESK mağazalarında tüketiciye ulaştırılan ürünler piyasanın yüzde 15 altında satılmaktadır” ifadeleri kullanıldı.