Eskişehir'de DİSK, KESK, TMMOB ve EBTO'nun çağrısı ile bir araya gelen emek ve demokrasi güçleri, 10 Ekim Ankara Katliamı’nın 6’ncı yılında gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile yaşamını yitirenleri andı. Açıklamada, “10 Ekim katliamında rolü olan, görevini ihmal eden, katliama yol veren ve emir veren tüm sorumlular yargılanana ve hak ettikleri cezayı alana kadar da öfkemizi diri tutacağız” dendi.

Eskişehir halkı, 10 Ekim’i unutmadı

Eskişehir halkı, 103 yurttaşın yaşamını yitirdiği 10 Ekim katliamını unutmadı.

Anmanın yapılacağı alana getirilen polis köpekleri dikkat çekti. Basın açıklamasına katılanlar siyah maske takarken, kitle Ankara Gar Katliamında hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını taşıdı.

CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü'nün de katıldığı eylemde, Ankara Gar Katliamı öncesinde Eskişehir'de yaşayan ve katliamda hayatını kaybeden EMEP MYK üyesi Korkmaz Tedik unutulmadı. Tedik'in de fotoğraflarının taşındığı eylemde kitle sık sık "Korkmaz Tedik Ölümsüzdür" ve "İnadına Barış, İnadına Kardeşlik" sloganı attı.

DİSK, KESK, TMMOB VE EBTO adına basın metnini KESK Dönem Sözcüsü SES Eskişehir Şubesi Eş Başkanı Umut Özge Yılmaz okudu.

“AĞIR BEDELLERDEN SADECE BİRİ…”

"Yüzlerce insanımızın fiziksel, yüzbinlerce insanımızın ruhsal olarak yaralandığı 10 Ekim katliamı; emek, barış ve demokrasi uğruna ödenen ağır bedellerden sadece biridir" diyen Yılmaz, 10 Ekim katliamının, 6 Haziran Diyarbakır ve 20 Temmuz 2015 Suruç katliamlarıyla başlayan ve ardı ardına gelen IŞİD saldırılarının bir parçası olduğunu söyledi.

"Diyarbakır, Suruç, Ankara, İstanbul, Antep, IŞİD’in Ankara’nın göbeğinde Emek, Demokrasi ve Barış Mitingine yönelik iki canlı bomba ile gerçekleştirdiği saldırı… Tüm bunlar 7 Haziran sonrasında elde edilen başarının hazmedilememesi sonucu yaşanan, yakın tarihimizin en kanlı saldırıları olarak kayıtlara geçmiştir. 10 Ekim 2015’te Ankara’da katillere adeta koridor açanlar, yol kontrollerini kaldıranlar, saldırı olacağı istihbaratını tertip komitesinden gizleyenler, patlamaların ardından birçok kişinin yaşamını yitirmesine neden olan gaz sıkma emrini verenler, ambulansların geç gelmesinin sorumlusu olanlar, güvenlik tedbirlerini almayanlar bu katliamın sorumlularıdır. Katilleri tanıyoruz!" diyen Yılmaz, o gün katliama yol veren karanlık güçlerin kanlı ellerinin bugün de işçilerin, emekçilerin, gençlerin, kadınların boğazlarında olduğunu belirtti. Pandeminin derinleştirdiği ekonomik krizin yükünü halkın omuzlarına yıkmak isteyenlerin de onlar olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Gençlerin “barınamıyoruz” çığlığını abartılı bulup, gençliği gerici cemaat ve tarikat yurtlarına mahkum edenlerdir onlar. Kendi iktidarının bekası için din istismarını arttıranlar, Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden “kindar ve dindar” nesil yaratma hedefini planlayanlardır onlar aynı zamanda. Kadınlara şiddet, eşitsizlik, ayrımcılık ve itaat zorunluluğunu reva görüp İstanbul Sözleşmesinden çıkanlardır o ellerin sahibi. Sorumluları tanıyoruz!" diye konuştu.

“YOLDAŞLARIMIZIN BAYRAKLARINI DAHA YUKARI TAŞIYACAĞIZ”

Yaşanan bu büyük katliamın acısının 6 yıldır yürekleri yakmaya devam ettiğini kaydeden Yılmaz, "Acımız kadar öfkemiz de tazeliğini koruyor. Gerçek katiller dışarıda gezdiği için isyanımız her gün biraz daha büyüyor. 10 Ekim katliamında rolü olan, görevini ihmal eden, katliama yol veren ve emir veren tüm sorumlular yargılanana ve hak ettikleri cezayı alana kadar da öfkemizi diri tutacağız. Katliamın unutturulmak istenmesine izin vermeyeceğiz. Katledilen arkadaşlarımızın hesabını mutlaka soracağız. Bu toprakları katliamlarla, faili meçhul cinayetlerle anılmaktan çıkararak barış ve demokrasiyle taçlandıracak, emeğin ve bir arada yaşama iradesinin egemen olduğu Türkiye’yi yitirdiğimiz canlarımıza, yoldaşlarımıza, 103 karanfilimize armağan edeceğiz. 6 yıl önce barış için yola çıkan yoldaşlarımıza sözümüzdür; mücadeleden vazgeçmeyeceğiz ve bayraklarını daha da yukarı taşıyacağız" dedi.