Evet, Türkiye sadece Erdoğan'dan oluşmuyor: Siz o koltuğa otururken düşünecektiniz Frau Merkel!

İBRAHİM VARLI ibrahimvarli@birgun.net @ibrhmvarli

AKP/Saray hükümeti ile Merkel yönetimi arasındaki krizde tansiyon düşmüyor. İncirlik Üssü, mülteciler, Konya Üssü, referandum etkinliklerinin iptali, Nazi benzetmeleri, Büyükada baskını, Alman yurttaşların tutuklanması, FETÖ’cülerin ilticası, PKK ile ilişkiler vs. derken Berlin-Ankara arasında krizin biri biterken bir diğeri başlıyor.

Berlin yönetimi yaşanan tüm bu krizlerden AKP/Saray rejimini sorumlu tutarken, Erdoğan’ın dizginlenemeyen hırslarının gerilimlere yol açtığını ileri sürüyor. Düne kadar AKP iktidarına her türlü desteği sunan Almanya Başbakanı Angela Merkel, yaşananlar sonrasında AKP/Saray hükümetine bir ur denmesi gerektiğini belirterek ekonomik ve siyasi yaptırım tehdidinde bulundu.

Türkiye sadece Erdoğan’dan ve hükümetinden oluşmuyor
Merkel, bir taraftan yaptırımlar için düğmeye basarken diğer taraftan da Türkiye’nin bir bütün olarak suçlanmasının ve de cezalandırılmasının iki ülkenin de kaybı olacağına dikkat çekerek, “Şunu unutmamak gerek: Türkiye sadece Erdoğan’dan ve hükümetinden oluşmuyor. Ülkenin neredeyse yüzde 50’sinin referandumda ‘Hayır’ dediğini unutmamalı. Ve onların da bizden beklentileri var” dedi.

Hristiyan Demokrat Şansölye Merkel’in “Türkiye’nin diğer yarısını kazanmalıyız” açıklamaları geç kalınmış bir günah çıkarma aynı zamanda. Merkel, Avrupa’da Türkiye’yi en sık ziyaret eden lider. Avrupa’nın yeni ‘demir lady’si Merkel son bir buçuk yıl içinde Türkiye’yi 6 kez ziyaret etti. Alman Başbakanları arasında da kırılması zor bir rekoru elinde tutuyor. Mülteci sorunu başta olmak üzere yaşanan bölgesel sorunlar nedeniyle Ankara’nın “gönlünü” almak ve Erdoğan’ı yatıştırmak için yapılan bu ziyaretlerin hepsinde de AKP/Saray iktidarının sırtı sıvazlandı.

Seçimler öncesi kritik ziyaretler nefes aldırdı
Bu ziyaretlerin çoğunluğu da referandum dâhil, seçim öncesine denk getirildi. Toplumsal muhalefetin ve uluslararası kamuoyunun, “Bu ziyaretler otoriterleşen Erdoğan iktidarına meşruluk kazandırır, iktidar bu ziyaretleri oya tahvil eder” yönündeki tüm uyarılarına rağmen Merkel, hem Saray’da hem de Dolmabahçe’de Erdoğan ile “mutluluk pozları” vermekten imtina etmedi. Bu kareler özellikle tartışmalı referandum oylaması ve 1 Kasım seçimleri öncesinde içeride ve dışarıda sıkışan AKP/Saray rejimine nefes aldırdı.

“Erdoğan’un uzun kolları” Berlin’i vurmaya başladı
Uzun yıllar AKP iktidarını destekleyen Almanya ne zamanki Erdoğan yönetimi kendi çıkarlarına dokunmaya ve Berlin için sorun çıkarmaya başladı ilişkiler bozulmaya yüz tuttu. Türkiye’deki rejim inşası uluslararası sermayenin çıkarlarıyla karşı karşıya geldikçe Alman emperyalizmi de tutumunu giderek sertleştirmeye başladı. Der Spiegel, Die Welt, FAZ gibi etkili Alman gazetelerin ifadesiyle “Erdoğan’un uzun kolları” Alman yurttaşlarını İspanya örneğinde olduğu gibi üçüncü ülkelerde de vurmaya başladı. Hemen her gün Alman medyası Erdoğan’a gösterilen müsamahanın ve verilen tepkinin yetersizliğinden dem vurulmaya başlandı. FAZ “Türkiye’deki yönetim şimdiye kadar Almanları ve diğerlerini rehin almakla en azından da geçici olarak alıkoymakla yetiniyordu. Şimdi ise Erdoğan tutuklama girişimlerini üçüncü ülkelere de yayıyor” şeklinde özetliyor bu rahatsızlığı. Berlin bu gelişmelerin ardından ihtarın dozunu arttırma gereğini hissetti.

Tam da bu aşamada hem artan iç tepkiler hem de sarsılan otoritesi nedeniyle Alman emperyalizmi daha düne kadar arkasında durduğu Saray rejimine yönelik itirazlarını yüksek sesle dillendirmeye başladı. Ekonomik yaptırımlardan Gümrük Birliği’nin bozulmasına kadar bir dizi ekonomik yaptırım tehditlerini de savurmaya başladı.

Son 1.5 yılda 6, 12 yılda 10 ziyaret
On iki yıldır iktidarda olan Merkel, son bir buçuk yılda 6, AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana da Türkiye’ye on ziyaret gerçekleştirdi. Yıl yıl bu ziyaretlerin tarihleri ve görüşülen konular özetle şöyle:
6 Ekim 2006: Merkel göreve başlamasından yaklaşık bir yıl sonra Türkiye’ye yaptığı ilk ziyarette o dönemde Başbakan olan Erdoğan ile görüştü. İstanbul’daki Türk-Alman Ekonomik Forumu’nda bir konuşma yaptı.

29-30 Mart 2010: Merkel’in Türkiye’ye yaptığı ikinci ziyaret, Almanya’da yaşayan Türkiye kökenlilerin ülkeye uyumuna ilişkin tartışmaların gölgesinde geçti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kabul edilen ve Başbakan Erdoğan ile bir araya gelen Merkel’in bu ziyaretinde Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki müzakereler, Ortadoğu barış sürecinin geleceği ve İran ile ilişkiler gündeme geldi.

24-25 Şubat 2013: Merkel Türkiye’ye gerçekleştirdiği üçüncü ziyarette Maraş’ta Patriot hava savunma sisteminin kullanımı için görevlendirilen Alman askerlerini ziyaret etmiş, ardından Ankara’da Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan ile görüştü. Bu ziyarette terörle mücadele, Türkiye’nin Avrupa Birliği süreci ve Suriye meselesi gündemde öne plan çıkan konular arasındaydı.
18 Ekim 2015: 1 Kasım 2015 seçimlerine kısa bir süre kala gerçekleşen bu ziyaret hem Alman muhalefetinin hem de Türkiye’deki toplumsal muhalefetin tepkisini çekti. Alman muhalefeti Merkel’in Erdoğan’a destek verdiğini söyledi. İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilen Merkel’in bu ziyaretinde gündemin en önemli maddesi mülteci meselesiydi.

15-16 Kasım 2015: Merkel, Antalya’da düzenlenen G20 zirvesine katıldı. Paris’te düzenlenen İslamcı terör saldırılarının ardından gerçekleşen zirvede, uluslararası terörle mücadele ön plana çıkan konu oldu.

8 Şubat 2016: Merkel’in bu ziyaretinde ele alınan en önemli konu Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanması planlanan mülteci anlaşması oldu.

23 Nisan 2016: Merkel, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ile birlikte sığınmacı krizini değerlendirmek üzere Antep’e gitti. Merkel, Davutoğlu ile birlikte bir mülteci kampını ziyaret etti.

22-23 Mayıs 2016: Merkel, Birleşmiş Milletler Dünya İnsani Yardım Zirvesi’ne katılmak üzere İstanbul’a geldi, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edildi. Merkel’in gündemindeki en önemli konu Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 18 Mart 2016’da imzalanan mülteci anlaşması oldu.

2 Şubat 2017: Merkel bir günlük çalışma ziyareti için Ankara’ya geldi, Saray’da Erdoğan tarafından kabul edildi. Başbakan Binali Yıldırım ile de bir araya gelen Merkel, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne giderek, darbe girişimi sırasında bombalanan bölümleri ziyaret etti.