Google Play Store
App Store

TMSF'nin Şişli'deki binası önünde eylem yapan 'Evim' mağdurlarından Serdar Şimşek, "Ev sahibi olacaktık maalesef dert sahibi olduk" dedi.

Evim mağdurları hâlâ çözüm bekliyor

Tasfiye sürecindeki 21 ‘Evim’ şirketinin mağdurları, İstanbul Şişli'de bulunan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) binası önünde eylem yaptı. Türkiye'nin dört bir yanından yaklaşık 54 bin aileyi temsilen gelenlere CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin de destek verdi.

“Bizler buradayız vicdanınız nerede?”, "Hakkımızı alana kadar sesimizi yükselteceğiz” ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dünyanın neresinde bir mazlum, mağdur, garip hakkı hukuku ihlal edilen insan varsa tüm gücümüzle biz onların yayındayız” sözünün yazılı olduğu dövizlerin taşındığı eylemde, vatandaşlar TMSF binasına sokulmadı. TMSF önündeki güvenlik koridorunu aşarak içeri girmek isteyen ve arkadaşları tarafından sakinleştirilen Erhan Gümüş, başkanlık sisteminin kendilerini bu noktaya getirdiğini söyledi.

Antep, Antalya, Kocaeli ve Erzurum’dan gelen yurttaşlar, yaşadıkları zorlukları şöyle anlattı:

'DEVLET GARANTİSİ OLMADIĞINI GÖRDÜK'

Adana’dan gelen Serdar Şimşek: Dün geceden beri yollardayız. Karda kaldık. Geri döndük. Maalesef uçakla gelmek zorunda kaldık. Ev sahibi olacaktık maalesef dert sahibi olduk. Asgari ücretle çalışıyorum. Çoluğumuzun çocuğumuzun rızkını yemedik, içmedik Evim firmalarına yatırdık. 'Faizsiz' dediler. 'Devlet garantili' dediler. Ama ne yazık ki devlet garantisi olmadığını gördük. 1,5 ay önce TMSF sorunun çözüleceği sözünü verdi. Hepsi yalan, hepsi palavra çıktı. Bizi sadece oyalıyorlar. Biz dilenci değiliz, sadaka da istemiyoruz. Biz paramızı istiyoruz. Cumhurbaşkanıma da sesleniyorum; bu halkı görün lütfen. Ben de dahil size oy vermiş insanlarız. Lütfen bize yardımcı olun.

Antalya’dan gelen Neslihan Çiziltepe: Antalya'dan çok zor şartlarda geldik. Devlet garantili diye girdik bu işe ve şu anda devlete el koydu. Bize devlet sahip çıkmıyor. Hepimiz bu paraları çok zor şartlarda topladık. Bu karda kışta kıyamette çocuklarımızı evlerde bırakarak çözüm aramak için buraya geldik. 1,5 ay önce başlarından savdıkları gibi yine başlarından gönderecekler. Bir çözüm istiyoruz artık sayın Cumhurbaşkanım. Bizim sesimizi duy. Çok zor durumdayız. Şu anda ayaklarımız dondu. Çocuklarımızın rızkı için ayakta durmak zorundayız.

'BİZİ İNSAN YERİNE KOYUP BİR AÇIKLAMA YAPIN'

Kocaeli'den gelen Seniha Şişman: Ben, kardeşim ve bizim vesilemizle bu işe giren tanıdıklarımız, hepimiz mağdur olduk. Buraya çok zor şartlarla otobüslerle geldik. 8 aya yakındır paralarımıza el konuldu. Hiçbir açıklama yapılmıyor. Söylenen tek şey, ‘Bekleyin’ ama nereye kadar? Sabrımız tükendi. Benim annem yatalak hasta. Onu bırakıp geldim. Her şeyden önce bizi insan yerine koyup bir açıklama yapın. Deyin ki ‘Şu tarihe kadar biz sizin hakkınızı vereceğiz’. Biz hayvan mıyız? Yeter artık. Bu bir hırsızlıktır. Şey değil. Biz bu paraları çalmadık ya, çırpmadık.

Adana’dan gelen Özlem Biçer: Benim eşim yüzde 75 engelli, çalışamıyor. Kendim tek böbrekli bir insanım. 2 çocuğum var. Ben serada toprak çekerek taksitleri ödedim. Hırsızlık yapmadık. Haydutluk yapmadık. Sadece bir yuvamız olsun, başımızı sokalım dedik. Biz suç mu işledik? Devletimiz bize el atsın. Ben bir hafta önce hastaneden çıktım buraya geldim ya. 5 ameliyat geçirmiş bir insanım. Niye bizi duymuyor kimse? Herkes sıcacık sobasının yanında otururken niye geliyoruz biz buraya? Ayaklarımı hissetmiyorum yemin ederim, ayaklarım titriyor.

'ARACIMI SATTIM, BORÇLANDIM'

Diyarbakır’dan gelen Gökmen Gök: Ben eşimle boşanma aşamasına geldim. Aracımı sattım. Üstüne borçlandım. 100 bin TL peşinat verdim. Üstüne 6 ay da taksit ödedim. Kıt kanaat geçinen bir insanım. Ben İstanbul’a hiç gezmeye gelmedim. Ben alın terim ve birikimi almaya geldim. Şimdi artık ev alamayacağımızdan ben eminim.

'PARAM PUL OLDU'

Erzurum’dan gelen Ensar Öztürk: 190 binlik bir eve yazılmıştım. Bu zamanda böyle bir fiyata Erzurum'dan ev almam mümkün değil. Yatırdığım para da 75 bin TL. Onu almak istiyorum. O 75 bin zaten pul oldu. Yani dolara çevirmiyorum. Çevirsem 200 binin üzerinde ama artık en azından bugüne kadar verdiğimi ve eriyen paramı geri almak istiyorum. Yani Erzurum'dan buraya ben keyif için gelmedim. Hakkımız olanı versinler.

Antep’ten gelen Mehmet Emin: Yollar kapalı. Birçok kişi de belki Doğu'nun değişik yerlerinden geldi. Ben hem çalışan olarak mağdurum hem kayıtlı mağdurum hem ailemle mağdurum. 7 aydır evde sanki cenaze varmış gibi. Ne bir şeye odaklanabiliyorum ne bir şey yapabiliyorum. Eğer bunlar yanlış firmalarsa baştan niye açtırdın? Kapatacaksan müfettiş koy. Buraya 5’inci kez geldik. Ondan bundan toplanan paralarla geliyoruz. Bakın laf değil. Artık tükendik.

'BDDK'NIN YANLIŞ KARARI, TMSF'NİN İŞ BİLMEZLİĞİ NEDENİYLE 54 BİN AİLE MAĞDUR'

Mağdurlar adına açıklama yapan Muharrem Taşdemir de şunları söyledi: "2 Temmuz itibariyle BDDK'nın yanlış kararı sonucu ve TMSF'nin iş bilmezliği nedeniyle 54 bin aile, 7 aydan beri mağdur. 7 aydan beri paralarımız pul oldu, eridi, yok oldu. Bakın, aylardan beri buraya gelip gidiyoruz. Aylardan beri görüşmeler yapıyoruz. Fakat ne bir netice ne bir sonuç elde edemedik. TMSF dediğimiz bu kurum aylardan beri kendi sayfalarından yaptıkları açıklamalarla bizleri oyalamaktan başka hiçbir şey yapmadı."

Mağdur yurttaşlarıyla birlikte TMSF önünde bekleyen Gürsel Tekin, şöyle konuştu: “Yurttaşlar kurumlara güvenerek bu paraları verdi. Başlarını sokabilecek bir yuvaları olsun istediler. Buradaki insanların tamamı emek iş gücüyle çalışanlardı. 2 bin, 3 bin, 3 bin 500 TL maaşla çalışan insanlar. Bu insanların ekmeğine, bu insanların parasına el atanların ellerinin kırılması lazım. Devletin temel görevi bu. Hani diyoruz ya devlet mal ve can güvenliğinin teminatıdır diye. Evet yurttaş güvenmiş parasını vermiştir. Devletin 3 tane inşaat şirketi var. O inşaat şirketleri bunlara zaten el koymuş. Milletin evlerini yapıp teslim edecek. Bunu başka bir yolu yoktur. Tek yolu bu.”

'DEVLET BUNA ÇÖZÜM BULMALI'

Evim mağdurlarıyla birlikte TMSF önünde açıklama yapan Tüketici Konfederasyonu Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu da şunları söyledi:

"Bugün binlerce mağdur Anadolu'dan buraya gelirken yollarda kaldı. Gelmeyi başarabilen bu kadar insan haklarını arıyor. Devlet vatandaşlarımın güvenliğini ekonomik, sosyal, her bakımdan sağlamak zorunda. TMSF'ye bu şirketler devredildiği anda bu insanların yatırdıkları para kaç Türk lirası, kaç dolara tekabül ediyorsa o paranın hepsine teker teker ödenmeli. Bu insanlar varlıklı olsaydı, bitmiş binadan yer alırlardı. Bunlar 'Faize bulaşmayalım' dediler ve tasarruflarını biriktirerek ellerindeki aktarmak suretiyle tüm mal varlıklarını buraya aktardılar. Devlet buna çözüm bulmalı. TMSF 20 yıl bunları oyalayıp bekletemez. Bekletmemelidir."

ANKA