Evlatları çalınan annelerin günü

Dilan ESEN

Bugün Anneler Günü… Çocuklar bugün annelerini ziyaret edecek ancak katillerin çocuklarını çaldığı anneler ise yıllardır adalet arıyor. Ülkede belki binlerce annenin çocukları yanlarında değil, ya mezarda ya da haksızca cezaevinde. Binlerce anne, bugünü mezarlıklarda veya görüş odalarında geçirmek zorunda bırakıldı. Anneler Günü’nü kutlamak ise onlar için mümkün değil.

TOPRAĞINI KOKLUYORUZ

Ankara’da 19 yaşındaki bisikletçi Umut Gündüz geçen yıl içkili sürücü Çağdaş Şenyüz’ün otomobiliyle çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Çağdaş Şenyüz’e iyi hal indirimi uygulanarak 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası verildi. Umut’un annesi Asuman Gündüz, hem yargılamada hem de daha sonra oğlu için adalet ve katilin ise en ağır cezayı almasını istemekten hiç vazgeçmedi.

Umut ve Asuman Gündüz.

Bu Anneler Günü’nde en büyük ve iyi hediyenin adaletin gelmesi olacağını ifade eden Gündüz, şunları dile getiriyor: “Anneler Günü’nü kutlayamıyoruz, çocuklarımızın mezarındayız. Katillerin serbestçe dolaştığı bir gün, bize her gün ölüm. Katlanılabilir gibi değil. Adaletin geldiği gün çocuğumuza daha sıkı sarılır, toprağını koklarız. Kutlayacak gün bırakmadılar. Çocuklarımız toprak altındayken katiller serbest. Biz çocuklarımızın topraklarını koklayarak kutluyoruz.”

BUGÜNÜ UNUTTUM

Gezi Direnişi sırasında İstanbul Okmeydanı’nda polisin attığı gaz fişeğiyle yaralanan ve 269 gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden 14 yaşındaki Berkin Elvan’ın katili ise 16 yıl ceza aldı ancak hâlâ tutuklanmadı.

Berkin’in annesi Gülsüm Elvan, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ten yargılanıyor.

Berkin’in annesi Gülsüm Elvan da Anneler Günü’nü unuttuğunu söyleyerek sözlerine başlıyor: “Bir yanım buruk, eksik.” Anneler Günü’nün 9 yıldır kutlanmadığını ifade eden anne Elvan, “Berkin’in Anneler Günlerinde yaptığı şeyler aklıma geliyor, daha kötü oluyorum. Bir hastalığı olsaydı, kendimi avutabilirdim. Bu öyle de değil. Biri sokak ortasında vurdu, benden katlederek aldı. Çok öfkeliyim. Neden? 9 yıldır ‘neden’ diyorum. 9 yıldır bu nedeni bulamadım” diye konuşuyor.

YARIM BIRAKTILAR

Yıllardır adalet ararken adaletsizliğe uğradığını belirten anne Elvan, şunları söylüyor: “Feryat figanıma ‘hakaret’ deyip de dava açtılar. Açsınlar, hiç korkmuyorum. Tek istediğim 2 kızıma dokunmasınlar. Bana ne yaparlarsa yapsınlar vazgeçmeyeceğim. Umarım o adalet karşılarına çıkar. İsterse beni 4 duvar arasına kapatsınlar yine sesimi çıkaracağım yine adalet diyeceğim, çocuğum için ne gerekiyorsa yapacağım. Ben 9 yıldır çekerken onlar rahat olmazlar. O katilin çocuğu var, annesi benim çocuğumu hatırlar mı? Dönemin başbakanı, bakanları benim çocuğumu hatırlar mı? Ben de anneyim. Benden her şeyimi kopardılar. Yarım insan oldum. Umarım bu ülkeye başta adalet olmak üzere, özgürlük, barış, kardeşlik gelir. Umarım bir daha bu ülkede sokak ortasında ne kadınlar ne de çocuklar öldürülmez.”

YÜREĞİMDEN ÇIKMIYOR

Dersim’de üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Gülistan Doku’dan 5 Ocak 2020’den bu yana haber alınamıyor. Ailesi ve kadınlar ise yıllardır Gülistan’ı aramaktan vazgeçmiyor ancak “Gülistan Doku nerede?” sorusu hâlâ yanıtsız.

Bedriye Doku, 855 gündür kızı Gülistan'ı arıyor.

Gülistan’ın annesi Bedriye Doku, yaşadıklarını yalnızca “Çok zor çok” diyerek anlatabiliyor. Doku, “Benim kızım kuş olmadı, uçmadı, nerede?” diye soruyor ve devam ediyor: “Benim 7 çocuğum var, önce Gülistan arardı Anneler Günü’nde. Arıyorum, bulunsun istiyorum. Hiçbir iz, haber yok. Sanki Gülistan buhar oldu. Sanki Tunceli’ye gitmemiş, üniversite okumamış gibi. Bu kız ne oldu? Orada her yer MOBESE. Niye benim kızımı bulamıyorlar? Bunun arkasında kim var? Zaten baş şüpheli ‘benim arkam çok sağlam kimse bana bir şey yapamaz’ demiş. Onun arkasında kim var? Ben akşam başımı yastığa koyuyorum, acaba kızımın başına ne geldi, diye düşünüp duruyorum. Yüreğimden çıkmıyor.”

OĞLUM GELSİN

Urfa’da 2018’de AKP Milletvekili Yıldız'ın yakınları ve korumalarının saldırısı sonucu eşi ve çocukları katledilen, bir oğluna da 37 yıl hapis cezası verilen Emine Şenyaşar, 425 gündür adalet nöbetinde.

Emine Şenyaşar, 425 gündür adalet arıyor.

Çocuklarını istediğini söyleyen Emine Şenyaşar, şunları söylüyor: “4 yıldır oğlum cezaevinde, Anneler Günü’nü ondan uzakta geçiriyorum. Onun dönüp Anneler Günü’mü kutlamasını isterdim. Evlatlarından uzak, evlatları cezaevinde olan bütün anneler için bunu istiyorum. Mücadeleme devam edeceğim. Yeter ki oğlum gelsin.”

ÇOCUĞUMU ÇALDILAR

Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de yaşanan tren kazasında yaşamını yitiren 9 yaşındaki Oğuz Arda Sel için annesi Mısra Öz, adalet mücadelesi veriyor. Çorlu Tren Faciası’na ilişkin dava 25 Mayıs’ta görülmeye devam edecek.

Oğuz Arda’nın annesi Mısra Öz, 25 Mayıs’taki davaya çağrı yaptı.

“Anneler Günü’yle ilgili konuşmak benim için çok zor” diyerek sözlerine başlayan anne Öz, tüm özel günlerin çok zor olduğuna dikkat çekiyor. İçinde çocuk ve anne olan tüm günlerin eksik olduğunu ifade eden Öz, “Kendimi yarım, eksik hissettiğim, tamamlanması zor olan duygular ne yazık ki. Öyle bir ülke haline geldik ki anneleri de evlatları da hırpalanıyor, değer görmüyor. Bizden Anneler Günü’nü ve tüm özel günleri çaldılar. Beni yarım ve eksik bırakanlardan hesap sormadan ölmeyeceğim. Oğlumu çalanlardan hesap soracağım” diyor.

GELMESİNİ BEKLİYORUM

Muğla’da üniversite öğrencisi 27 yaşındaki Pınar Gültekin, 2 yıl önce katledildi. Pınar’ın ölümüne ilişkin dava hâlâ sürerken annesi Şefika Gültekin hakkında ‘duruşmada kullandığı sözler’ gerekçe gösterilerek sanık Cemal Metin Avcı’nın şikâyetiyle 4 yıl 4 aya kadar hapis talebiyle ‘hakaret’ davası açıldı.

Pınar’ın annesi Şefika Gültekin’e sanık Avcı, ‘hakaret’ davası açtı.

Şefika Gültekin, “Pınar artık yok, 2 senedir Anneler Günü’nü Pınar’sız geçiriyorum” diyor ve ekliyor: “Pınar çok iyi bir kızdı, hediyeler gönderiyordu, sürprizler yapıyordu. En büyük hediyem, bu caninin en ağır cezayı alması olur. Çok acı. Kızlarımızı neden öldürüyorlar? Bu acıyı kimse yaşamasın, evlat acısı çok zor. Biz ayakta zor duruyoruz. Bu acı çok kötü. Bir ana olarak… Kızımı diri diri yaktı, kendimde değildim mahkemede söylediklerimi bile hatırlamıyorum. O mahkeme bana dava açtı. 2 senedir bu mahkemeden çok çektik. Anneler artık ağlamasınlar, vicdanlı insanların el atması lazım buna. Bir kızı 27 yaşına getir, bir cani diri diri yaksın, sonra hakaret davası açsın. Adalet bu değil. Pınar’ın gelmesini bekliyorum.”

SORDURMUYORLAR BİLE

Henüz 19 yaşındayken İzmir’de 23 Şubat 1995’te gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, tam 27 senedir oğlunu arıyor.

Hanife Yıldız, 27 yıldır oğlu Murat’ı arıyor.

Cumartesi Annesi Yıldız, şunları dile getiriyor: “Ben neyle yaşıyorum, bir bilseler. Kendi anneliğini kaybetmiş bir insan nasıl anne olabilir ki? Oğlumu da sordurmuyorlar artık. Onlara göre ‘sen zaten onu kaybetmişsin, ne söyle ne biz seni görelim ne de sen bizi gör’ diyorlar. Galatasaray Meydanı’nı açtırsalar da o alanda eskisinden daha fazla şeyle söyleyeceğim. Zaten artık kaybedeceğim bir şey yok.”