Çocuklarını kaybeden yüzlerce anne yine Anneler Günü’ne buruk bir şekilde giriyor. Evlatlarını kaybeden anneler artık çocukları yerine bir fotoğrafa, giysiye ya da onların mezarlarına sarılıyor.

Evlatlarını değil toprağı öpüyorlar

Umut SERDAROĞLU

Bugün Anneler Günü… Tüm dünyada çocuklar annelerine sarılacak ancak birçok anne günü özlemle geçirecek. Çocukları ellerinden alınan anneler kimisi bugünü mezarlıklarda geçirecek kimisi bir fotoğrafa ya da kıyafete sarılacak. Depremde kaybeden ya da içkili bir sürücünün canını aldığı veya çocuğu gözaltında kaybettirilen anneler özlem ve arayışını BirGün’e anlattı.       

YARDIM GELMEDİ

Hatay'da depremde yıkılan Rönesans Rezidans'ta oturan öğretmen Tuğba Koşar ile çocukları Mustafa Kemal ile 8 aylık Mehmet Akif'e halen ulaşılamadı. Tek dileğinin kayıplarına ulaşmak olduğunu söyleyen Koşar'ın annesi Suna Öztürk şu ifadeleri kullanıyor:

“Anneler gününde kızım çiçeğini, hediyesini gönderirdi. Ziyaretime gelirdi. Ben şu an kızıma kavuşmaktan başka ne isteyebilirim? Dileyebileceğim başka bir şey yok. Ancak sonuna kadar hakkımızı aramaya devam edeceğiz. Cezalandırılması gereken kişilerin yargılanması için, adaleti sağlamak için sesimizi duyurmaya devam edeceğiz. 15 gün evin önünde bekledik ama yardım gelmedi. Kamyonlarla yiyecek gönderdiler. Keşke yiyecek yerine kepçeler gönderselerdi. Yangın da çıktı. Eğer itfaiye gönderselerdi yangın bu kadar büyümezdi. İtfaiye gönderebilecekleri bölgeler vardı. Antakya Belediyesi’nin itfaiyesi çökmüş olabilir ancak Belen Belediyesi var, neden oradan itfaiye göndermediler? Acaba çocuğum mu diye hayatını kaybeden evlatlarımıza baktım ama tanınmaz haldeydiler.”

HAYATA DÖNEMİYORUZ

Depremin ardından Hatay’da depremin ardından bulunamayan bir başka öğretmen ise Gülnihal Tanrıöver. Gülnihal’in annesi Nurgül Tanrıöver de hiçbir yetkiliden yardım görmediklerini dile getirerek şunları anlatıyor:

“Çok üzgünüz, bizim yaralarımızı saracak hiçbir şey yok. Bu öyle bir acı ki anlatmak imkânsız, ateş düştüğü yeri yakıyormuş. Benim kızım bu devletin öğretmeniydi, bizi ne MEB’den ne de başka yerden bir kişi bile aramadı. 3-4 aydır bize destek veren, acımızı paylaşan tek bir yetkili yok. Birden seçim derdine düştüler, yatırımlar oraya yapılmaya başlandı ama bizi kayıp canlarımız var. Milletvekili çocuğu olsa yer yerinden oynardı.

Kızım 1,5 yıldır Hatay’da öğretmenlik yapıyordu. Atanması için çok çalıştı, çok çabaladı. Büyük hayallerle gitti oraya… Kızım oraya devleti için gitti ama devlet ona, orada kaybolanlara sahip çıkmadı. Herkes hayata döndü ancak depremde yakınlarını kaybedenler hayatına dönemiyor.”

SÖZÜMÜZÜ TUTACAĞIZ

Çorlu Tren Katliamı’nda 14 yaşındaki kızı Bihter’i kaybeden Zeliha Bilgin ise 5 yıldır adalet mücadelesi veriyor. Adalet için sonuna kadar mücadele edeceklerini ifade eden Bilgin, şöyle devam ediyor:

“5 yıldır verdiğimiz mücadeleyi sizler de şahitsiniz. Bu sistemin tamamen değişmesini istiyorum çünkü 5 yıldır bana adaleti veremeyecek sistemin 1 gün bile kalmasını istemiyorum. 21 Mayıs kızımın doğum günü. Kardeşlerimize evlatlarımıza verdiğimiz sözü umarım kızımın doğum gününde tutmuş olacağız.

Acımız çok büyük, şu zamana kadar verdiğimiz mücadele de çok büyük. 5 yıldır bize verilen bir adalet sözü var. Her şey ortadayken bize verilen adalet sözüne rağmen bu söz yerine getirilmiyor. Türkiye son yıllarda bu adaletsizliği Soma’da, Aladağ’da olduğu gibi birçok noktada tanık oluyor. Hepimiz bu adaletsizliği izliyoruz ama hiçbir yerde adaleti göremiyoruz. Bu ülkede maalesef adalet satılmış. Bir anne olarak bunu söylüyorum ve yakın zamanda adaletin ülkemizde tekrardan işleyeceğini umuyoruz.”

TOPRAĞINI KOKLAYACAĞIM

Ankara’da 19 yaşındaki bisikletçi Umut Gündüz geçen yıl içkili sürücü Çağdaş Şenyüz’ün otomobiliyle çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Ancak Çağdaş Şenyüz’e hak ettiği ceza verilmedi. Umut’un annesi Asuman Gündüz adalet için her yolu denediklerinin altını çizerek şöyle konuşuyor:

“Çok çabaladık, yırtındık, adalet dedik, katili serbest bırakmayın dedik… Her yolu denedik ama nafile. Bizi meclise yönlendirdiler, ‘Karar oradan çıkar’ dediler. Biz gerçekten her yolu denedik ama adaleti bulamadık. Benim oğlumun katili 3 yıldır serbest. Canım gerçekten çok acıyor… Benim oğlum buz gibi toprakta yatarken katili gününü gün ediyor. Hiçbir ceza vermediler, ne ehliyetine el konuldu ne arabası elinden alındı. Çocuğumu kaybettiğimden beri her anneler gününde içim acıyor. Bu anneler gününde de çocuğumun yanına gideceğim, toprağını koklayacağım. ‘Ben geldim’ diyeceğim ama adaletin bize gelmediğini söyleyeceğim.

Umarım yeniden adalet yakında gelecek. Türkiye’deki adaleti, adalet arayan annelerle birlikte biz getireceğiz.”

GÜLÜ BİZ GÖTÜRÜYORUZ

Özgür Gündem Gazetesi Bitlis muhabiri Ferhat Tepe, 28 Temmuz 1993'te evinden çıktıktan sonra kaçırıldı. Tepe'nin cansız bedeni 8 Ağustos günü Elazığ’da Hazar Gölü yakınında bulundu. Faillerin bulunup yargılanması için 30 yıldır mücadele veren Ferhat Tepe’nin annesi Zübeyde Tepe ise duygularını şu sözlerle paylaşıyor:

“Anneler Günü, bayramlar, düğünler… Her zaman içimiz buruk, sevinçli değiliz. Biz çocuklarımızı kaybettik. Çocuklarımız Anneler Günü’nde bize gül getirirken şimdi biz onların mezarlarını gül götürüyoruz. Hak, adalet arayışımız hâlâ devam ediyor. Katilleri bulunsun istiyoruz. Çocuklarının mezarları dahi bilinmeyen anneler var, onlar yavrularının hasretiyle vefat ettiler. Bizler de gideceğiz ancak bizim neslimiz mücadelemizi sürdürecek.”

Zübeyde TEPE

***

ANNELERDEN SEÇİM ÖNCESİ SON EYLEM

Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına rağmen Galatasaray Meydanı’na çıkmaları izin verilmeyen Cumartesi Anneleri dün de eylemlerine devam etti. Seçim nedeniyle bu haftaki eylemlerini online gerçekleştiren Anneler, demokrasi taleplerini dile getirmeye devam edeceklerini aktardı.