Boogaloo denen aşırı sağcı hareketin mensupları, Amerika’nın dört bir yanında patlak veren eylemlerde boy gösteriyor. Eylemleri kendi amaçları için fırsata çevirme niyetindeler ve zaman zaman tüfeklerle sokağa çıkıyorlar

Eylemlerde büyüyen gerçek tehdit

NICK ROBINS-EARLY
Çeviren: Fatih Kıyman

Başkan Donald Trump, en sevdiği ‘mihrak’ Antifa’nın eylemler esnasında yaşanan şiddet olaylarının sorumlusu olduğunu iddia ediyor ve bunu iddiasını defalarca tekrar etti. Trump’ın iddialarını doğrulayan pek bir delil yok. Diğer yandan, ülkede kargaşa ortamı yaratmaya yönelik saldırılar ile ilişkili olduğu anlaşılan başka bir örgüt giderek ön plana çıkıyor.

CİNAYETLER SÜRÜYOR

Aşırı sağcı Boogaloo mensupları polise yönelik saldırılar da düzenliyor. Kaliforniya’nın Santa Cruz ilçesindeki şerif yardımcısının vurularak öldürülmesini araştıran savcı, katil zanlısı Steven Carillo’nun Boogaloo örgütüyle bağlantılı olduğunu ifade etti. Carillo tutuklanmadan önce Boogaloo sloganlarını yakınlardaki bir arabanın kaputuna kan ile yazmıştı. 29 Mayıs günü Oakland’da bir güvenlik görevlisi öldürüldü. Bu olayın da Carillo ile bağlantılı olabileceği düşünülüyor. Bu cinayet, Floyd’un öldürülmesinden sonra şehri saran eylemler esnasında işlenmişti.

Boogaloo hareketi bünyesinde devlet karşıtı milisler, silah hakkı savunucuları, liberterler ve beyaz üstünlükçüleri barındıran ‘dağınık’ bir yapı. Ortak noktaları ise ABD’nin ikinci bir iç savaşa doğru gittiğini düşünmeleri. Aynı zamanda devlete ve kolluk kuvvetlerine de derinden karşılar. Boogaloo hareketinden bazıları meşhur Oklahoma bombacısı Timoth McVeigh’e ve Texas’ta polisle çatışan tarikat lideri David Koresh’e hayranlık duyuyorlar.

SABOTAJ PLANI

Örgütün bazı üyeleri kitlesel saldırılar planlamadıkları için yargılandılar, kimilerinin ise farklı şiddet olaylarıyla bağlantıları tespit edildi. Nevada’da görev yapan federal savcılar, Boogaloo üyesi üç kişiyi terör suçlamalarıyla yargıya sevk ettiler; kitlesel saldırılar düzenlemeyi planladıkları ve ‘Siyahların hayatı önemlidir’ eylemlerini molotof kokteylleri ve patlayıcılarla sabote etmeyi planladıkları tespit edilmişti.

Haziran başında Denver’daki eylemler esnasında Boogaloo destekçilerinden birinin üzerinden bol miktarda silah ve ekipman toplandı. Geçtiğimiz aylarda Arkansas’tan canlı Facebook yayını yapan biri, yayın esnasında bir polisi öldürme planlarından söz ettiği için yargılanmaya başlandı. O esnada Missouri’deki bir neo-Nazi polisler tarafından vurularak öldürüldü, bir yakınlardaki hastaneye bombalı saldırı düzenlemeyi planlıyordu.

ŞİDDET EYLEMLERİ

Boogaloo hareketinin kökeni internet kültürüne dayanıyor. İsmi, 1984 yapımı bir dans filmine şakayla karışık gönderme yapıyor. Boogaloo mensuplarının çevrimiçi platformlarda tartıştıkları şiddet eylemlerini gerçekleştirmeye ne kadar yatkın oldukları bilinmiyor. Fakat hareketi takip eden araştırmacılar, bu hareketin 2020’ye damgasını vuran toplumsal çalkantılardan istifade etmeye çalıştığını aktarıyor. Koronavirüs salgını, karantina karşıtı eylemler ve Floyd’un ölümüyle baş gösteren eylemler…

Kökleri internet kültürüne uzanan aşırılıkçı bir hareketi takip etmek oldukça zor. Sürekli ‘evrim geçiriyor,’ yeni göndermelerle değişiyorlar. Genelde her şeyin koca bir şakadan ibaret olduğunu söylüyorlar. Örneğin, bir anda eylemlere Hawaii gömlekleriyle katılmak üzere anlaşıyor (burada Hawaii dilindeki ‘lauau’ kelimesine gönderme yapıyorlar) ve böylece dikkat çekmekten sıyrılıyorlar.

ŞOVENİZM VE SAÇMALIK

Tüm bu saçmalık içinde işin çelişkili tarafı, hareketi kimin ciddiye alıp kimin dalga geçtiğini tespit etmenin imkânsız olması. Concordia Universitesinden Marc-Andrea Argentino sosyal medyadaki aşırılıkçı grupları araştırıyor. “İster Boogaloo olsun, ister Qanon hareketi olsun, bu kişilerin hangileri klavye delikanlısı, hangisi toplum için gerçekten tehdit unsuru anlamak çok güç” diyor. “Üretilen içeriklerin birçoğu internet şovenizmi ve saçmalık.”

Ancak Boogaloo destekçilerinin giderek suça karışması ve bu hareketlerle ilintili cinayetlerin artış göstermesi tehlikenin gerçek olduğunu gösteriyor. Sosyal medya şirketleri Boogaloo grupları hakkında aksiyon almakta ağır kaldılar ve bu hareketler daha marjinal mecradan ana akım platformlara doğru kaydılar. Reddit platformu şiddet yanlısı içerikler üretildiği gerekçesiyle çeşitli Boogaloo topluluklarını kapattı. Fakat hareket Telegram gibi şifreli yazışma platformlarında ve şu an dünyanı en büyük sosyal medya platformu konumunda olan Facebook’ta halen aktif.

SOSYAL MEDYADA ETKİN

Teknolojik Şeffaflık Projesi isimli bir girişimin araştırmalarına göre, Nisan ayı itibarıyla Facebook’ta on binlerce üyeye sahip 125 Boogaloo grubu var. Facebook, Boogaloo sözcüğünün şiddet içerikli görseller ile birlikte kullanmasına sınırlama getirdiyse de grup ‘terminolojisini’ değiştirerek hızla adapte oldu ve kısıtlamalar büyük ölçüde etkisiz kaldı.

Argentino, “Söylemler yalnızca liberter ideoloji ya da silah taşıma hakkı üzerine kurulu olunca sosyal medya platformlarının bir şey yapması çok güç” diyor. “Bunlar suç değil, fakat şiddet yanlısı ve aşırılıkçı eğitimlere sahip bir ekosistem oluşuyor ve bunun etkilerini şimdi görüyoruz.”

Facebook geçen hafta yaptığı açıklamada Boogaloo gruplarının büyümesinin önüne geçmek için bazı ek tedbirler uygulayacağını duyurdu. Ancak bu gruplar halen oldukça göz önünde ve herkes için erişilebilir.

Kaynak: Huffington Post