Drimchika’dan tarih kitaplarında ya da okullarda anlatılmayan, siyasetçiler, sanatçılar, sporcular ya da olayların arkasındaki bilinmeyen gerçekler; cinayet, sahtekârlık, düzenbazlık üzerine gerçek hikâyeler.

Ezber bozan takvim
Fotoğraf: BirGün

Mehmet Utku ŞENTÜRK

Drimchika’nın yazdığı ve çizdiği Büyük Takvim’in her sayfasında ayrı bir acayip insan, acayip konu, bilim, edebiyat, sinema, politika, sanat, hayat, bol tarihsel gıybet var. Drimchika ile Büyük Takvim’i yazma serüvenini ve yeni projelerini konuştuk.

Sizi biraz tanıyabilir miyiz? Daha önceki çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Adım Burcu. Kadıköy’de yaşıyorum. 15 yıl web tasarımcı olarak çalıştıktan sonra 2017’de beyaz yakalılığı bırakarak sadece resimle ilgilenmeye başladım. Çok çeşitli kategorilerde resim yaptım. Duvar resimleri, pasteuplar (yapıştırma diyebiliriz), baskılar, her türlü yüzeye, akrilikle, mürekkeple, markerla, türlü aletlerle… Sokak köpekleri için 60 adet civarında akrilik tablo yapıp sattım.

Büyük Takvim’i hazırlama serüveniniz nasıl başladı? Ortaya çıkması ne kadar sürdü?

Büyük Takvim 2018 yılında fanzin olarak başladı. Fanzin kültürünü severim. İçinde fantastik ve gerçek çizgi hikâyeler, tarihi karakterler, değişik bilgiler olan resimli fanzinler yapıp dağıtıyordum. Plazada çalışırken bir arkadaşımın dükkânına kahve içmeye giderdim. Orada maarif takvimi tadında bir takvim vardı. Her gün gittiğimde “Bakalım bugün ne varmış?” diyerek açıp okurdum ve bu beni çok eğlendirirdi. Tarihi kişiler ve olaylara hep ilgim olmuştur. Sadece tarihle ilgili, insanlara bilgi verebileceğim bir fanzin yapmaya karar verdim. İşten ayrıldıktan sonra sürekli araştırıp yazıp çizerek ocak ayından başlayarak sanırım mayısa kadar her ay 30’ar sayfalık birer fanzin çıkardım. Bunları üstten zımbalı bastırıp dağıtıyordum. Çok da güzel tepkiler alıyordum. O sırada hiçbir hedefim yoktu. Güzel bir şey üretiyordum ve imkânlarım dâhilinde devam ediyordum. Çok fazla uğraştığım için daralmaya başladım. Bir yıl gibi bir süre bıraktım. Sonra “Madem bu kadar geldim, devam edeyim ve bunu bir kitap haline getireyim” diyerek, yine aralar vererek devam ettim. 2021’de bitirdim. Ama ne yapacağımı bilemedim. Bir yıl kenarda yattı.

BÜYÜK TAKVİM, Drimchika, Kişisel Yayın, 2022BÜYÜK TAKVİM, Drimchika, Kişisel Yayın, 2022

Kitabı hazırlarken neyi hedeflediniz?

Öncelikle kendim için devasa ve şaşırtıcı bir şey üretmeyi istedim. Resme, sanata özel ilgisi olmayan insanlara ulaşmak istedim. Sıradan insanlara bilgi vermeyi ve eğlendirmeyi hedefledim diyebilirim.

“Büyük Takvim’in her sayfasında ayrı bir acayip insan, acayip konu, bilim, edebiyat, sinema, politika, sanat, hayat, bol tarihsel gıybet var” diyorsunuz. Bu “gıybet ve dedikodu” bilgilerine nasıl ulaştınız kitabı hazırlarken hangi kaynaklardan yararlandınız?

Gıybet için bir bakıma görünenin arkasındaki gerçeğin konuşulması diyebiliriz. Örneğin, Agatha Christie’nin kocasının ilişkisi yüzünden ortadan kaybolması veya Gustav Klimt’in donsuz gezmesi veya eşcinsellere kök söktüren FBI başkanının evde kadın kıyafeti giymesi, bunlar hep gıybet. Gıybeti internet denilen uçsuz bucaksız kaynaktan cımbızla ayıkladım. Haber siteleri, Wikipedia, makaleler, filmler, belgesellerden faydalandım. Kitap indirip okudum. Büyük Takvim’in eğitim açısından herkesten çok bana katkısı oldu zaten. Bu arada maalesef Türkçe kaynaklar çok sınırlı. İngilizce site okumaktan beynim pelte oldu aktı.

Büyük Takvim’i bir yayınevi tarafından bastırmadınız, neden?

Aslında daha fazla insana ulaşmak istediğim için yayınlanmasını istiyorum. Mesaj, mail attığım yayınevlerinin çoğundan cevap bile alamadım. Cevap verenler olumsuz cevap verdi. Umudum olan bir yayınevi sahibini yakalayıp kitabı eline tutuşturdum ama pek ilgiliymiş gibi gözükmedi. Parayla basan yayınevleri var ama çok masraflı. İngilizce’ye çevirip yurtdışında yayınevi arama niyetim var.

Kitabınıza okuyucu nasıl ulaşabilir? Nereden satın alabilir?

Sipariş üzerine bastırıyorum. Bana instagram hesabımdan mesajla ulaşabilirler. İnstagram/@drimchika

Türkiye’nin her yerine kargoyla gönderiyorum. Bu arada Kadıköy Moda’ya yolları düşerse Cherry Bean Coffees’te de bulabilirler.

Kitabınızla ilgili okurlardan nasıl yorumlar alıyorsunuz?

Fanzin olarak dağıtırken de şimdiki kitap halinde de çok güzel tepkilerle karşılaştım. Her yaştan, toplumun her kesiminden insan okuyor. Kolay anlaşılır, kısa resimli. Sıkmıyor. Canın sıkılınca aç, bir sayfa oku kapat. Hap gibi bilgi. 18 yaşında bir arkadaş okuyor, eve götürüyor, annesiyle beraber okuyorlar. Geçen gün kafede görüp alan bir hanım “Büyük Takvim 2 yok mu?” dedi.

Takip ettiğiniz, örnek aldığınız yazarlar, çizerler kimlerdir?

Herkesi takip etmeye çalışıyorum. Saymakla bitmez. İlk aklıma gelenler… Tabii ki ki Galip Tekin. Üretkenliğini takdir ettiğim Umut Sarıkaya. Çizimlerini çok beğendiğim Hakan Karataş. Resimlerini çöpe atan Rastarules, Suat Gönülay, İlban Ertem, Enki Bilal. Hellboy’un yaratıcısı Mike Mignola. Jack Kirby, Polonyalı Beksinski. Alien’ın yaratıcısı Giger. İtalyan fumetti yazarları, çizerleri. Eski gotik roman yazarları; Lovecraft mesela. Ve elbette onlarca kitabını okuduğum Stephen King.

Yeni projeler var mı?

Geri kalan hayatımda sadece çizgi roman kitapları yapmaya karar verdim. Şu anda online ve herkese açık olarak Webtoons’ta “Ortaçağ Doktoru Kennan” adında kısa hikâyeler şeklinde fantastik bir çizgi roman serisi yayınlıyorum. Gelecekten ortaçağlıları sefaletten kurtarmak için geçmişe gönderilmiş, onlardan tiksinen ama görevine bir o kadar da bağlı bir bilim adamının fantastik ve absürt maceralarını çiziyorum. Maceralar birikmeye başladıkça kitap olarak yayınlanacak.

“Büyük Takvim 2”yi de arada bir düşünmüyor değilim.