Nusaybin'e bağlı Çilesiz Köyü'nde yaşayan Ezidiler, korucuların kendilerini tehdit ettiklerini söyledi. Ezidiler, "Evlerimize ateş ediyorlar. 'Şengal'deki gibi kafanızı keseriz' diye tehdit mesajları gönderiyorlar" ifadelerini kullandı

Ezidilere koruculardan IŞİD tehdidi: Şengal'deki gibi kafanızı keseriz
Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Ezidi köylerinde yaşayan yurttaşlar, korucu köylerinin kendi arazilerini gasp etmeye çalıştıklarını belirterek  "Sizin de sonunuz Şengal'dekiler gibi olacak" tehditleri aldıklarını söylediler. Son olarak Nusaybin'in Çilesiz Köyü'nde 1969’dan beri devam eden Ezidi aileler ile Hazine arasındaki arazi davası, korucuların IŞİD tehditleri eşliğinde bir 'psikolojik savaşa' dönüştü. 
 
Çilesiz Köyü'nde yaşayan Ezidi Çelik, Ak, Sis ve Tellioğlu aileleri, arazilerinin bir korucu mezrası olan Seyar'dan gelenler tarafından gasp edilmek istendiğini belirtiyor. Tehditler Ezidilerin iddiası olmaktan çıkarak, jandarmanın tutanaklarında, kaymakamlık ve valilik nezdindeki resmi yazışmalarda, savcılığa yapılan suç duyurularında bulunuyor. 
 
Ezidi yurttaşlar ve korucular arasındaki mesele 46 yıllık bir tarihe dayanıyor. 46 yıl önce Osmanlı vergi kayıtlarına dayanan 4 ve 6 No’lu 2 bin dönümlük arazi üzerindeki hak iddiasına kadar uzanan meselede, Ezidiler bu arazilere ait belgeleri sunarak 1969’da dava açtı. 1994 yılında devletin zorla boşalttığı köylerde iki aile dışında bütün Ezidi aileler Almanya'ya göç etti. 
 
Çilesiz Köyü’nün yakınında olan ve koruculardan oluşan Seyar Mezrası’ndakiler ise Ezidiler gittikten sonra arazilerin kendilerine verilmesini talep ettiler. Ancak davalık olduğundan dolayı buna izin verilmedi. Seyar köylüleri de izinsiz olarak arazileri zaman zaman ekmeye başlamalarının ardından Ezidiler’in girişimi ile bu faaliyetler bir kaç kez durduruldu.
 
2002’den sonra devletin zorla boşalttığı köylere geri dönen Ezidiler, Hazine ile aralarındaki davayı takibe tekrar başladılar. Ezidilerin dönmesi sonucu korucuların saldırılarının boyutları günden güne artarken son iki aydır ise daha ağır saldırılar yaşanmaya başladı. 
 
'KÖYÜMÜZÜ ÇEVİRİP ATEŞ ETTİLER'
Korucuların bu saldırılarını Radikal'den Bahadır Özgür'e anlatan Hamer Çelik, İsmet Ak, Sabri Sis ve Hitto Tellioğlu şunları söyledi;
 
"3 Kasım 2014 günü saat 11:00’da Mardin Kadastro Mahkemesi'nce keşif yapılmak üzere köye gittik. Keşif esnasında Söğütlü Köyü Seyar Mezrası sakinleri keşif yerine geldi. Keşif esnasında Seyar Mezrası sakinleri bizleri sürekli, 'Biz bu arazileri size bırakmayız, sizi öldürürüz, sonunuz Şengal’dekiler gibi olacak' diye tehdit ettiler. Bu tehditleri keşfe gelen savcı, avukatlar, kadastro yetkilileri ve bilirkişiler de duydu. Hatta heyeti taşladılar. Bir gün sonra sabah saatlerinde Seyar Köyü sakinleri 6 traktör ve ellerinde silahlarla arazilerimizi sürmeye başladılar. Biz de hemen Nusaybin Jandarma Komutanlığı’na haber verdik. Jandarma olaya müdahale ederek korucuları uzaklaştırdı. Bu sefer 17 Kasım 2014 günü tekrardan arazileri sürmeye çalıştılar. Yine savcılık ve jandarmaya haber verdik. Bu olaylar bir süre devam etti. En son 2 Ocak 2015 gecesi tarlalarımıza girdiler. Bu da yetmezmiş gibi korucular köyümüzü çevirip ateş açtılar. Hamer Çelik’in arabasının arabasını tahrip ettiler. Köyümüze giden yol Seyar’dan geçiyor. Bu yola barikat kurup köye girmemize izin vermiyorlar. Hem savcılık hem Jandarma hem de kaymakamlığa bu konuda suç duyurusunda bulunduk."
 
'EZİDİLERİN KAFASI KESİLİP KÖPEKLERE YEM YAPILACAK'
Bu tehditler karşısında suç duyurusunda bulunduklarını belirten köylülerin avukatı Mahir Karaboğa, Facebook'ta açılan bir hesaptan korucuların adlarını da vererek sürekli tehdit mesajları yayınladıklarını, bunları da savcılığa ilettiklerini söyledi. 
 
 
Karaboğa'nın bahsettiği Facebook hesaplarından atılan mesajlarda halka sürekli IŞİD'in Şengal'deki katliamları hatırlatılarak, "Ezidilerin kafası kesilip köpeklere yem yapılacak" tehditleri savuruluyor. Bunun bir nefret suçu olduğunu ve bu hesaba ilişkin defalarca suç duyurusu yapmalarına karşın herhangi bir girişimde bulunulmadığını söyleyen Karaboğa, jandarmanın bir olay çıkmaması için doğrudan müdahale etmediğini belirtti. Karaboğa konuya ilişkin şunları söyledi: 
 
''Ezidiler artık çok tedirgin. Özellikle IŞİD'in adının kullanılarak tehdit edilmeleri, Şengal'in hatırlatılması korkuyu daha da büyütüyor.''
 
Yaşadıklarını Brüksel'deki Avrupa Birliği Daimi Temsilciliği'ne de bir mektupla bildiren Ezidiler, AB'nin de bu olayı yakından izlemesini talep ediyorlar. Yeni duruşması 11 Şubat'ta görülecek dava öncesi Ezidiler, duruşmaya kadar olayların daha da büyümesinden endişeliler.