F tipi ‘Hayat’a protesto

SİNAN K. BİLGENO/LU İSTANBUL YAKUP DURMUŞ ADANA ERKAN ÇINAR İZMİR / 19 Aralık 2000 tarihli 'Hayata Dönüş' operasyonu beşinci yıldönümünde eylemlerle protesto edildi.

'Hayata Dönüş' operasyonu, en fazla can kaybının yaşandığı Bayrampaşa Cezaevi önünde protesto edildi. Altı kadının yanarak can verdiği Bayrampaşa'da toplam 12 siyasi tutuklu hayatı nı kaybetmişti.

Cezaevi önündeki ilk eylem İnsan Hakları Derneği (İHD) üyeleri tarafından gerçekleştirildi. Grup adına yapılan açıklamada ''Bütün cezaevleri katliamlarının sorumluları yargı önüne çıkarılıncaya kadar mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız'' denildi.

İHD'lilerin ardından Cezaevi önüne gelen Haklar ve Özgürlüklür Cephesi pankart açarak eylem yaptı. 'Diri diri yaktılar' yazılı dövizler taşıyan yaklaşık 350 kişilik grup sık sık ''Kahramanlar ölmez halk yenilmez'' şeklinde slogan attı. Açıklamada, ''19-22 Aralık günleri boyunca 20 hapishanede devrimcilerin üzerine kurşun sıkıldı, üzerinde 'kapalı mekanlarda kullanmayı n' uyarısı bulunan binlerce bomba atıldı, savaşlarda bile kullanılması yasak olan kimyasal maddeler kullanıldı, dozerlerle hapishane duvarları yıkıldı, tonlarca tazyikli su sıkıldı. Bu suçu işleyenler için bir ceza istiyoruz'' ifadeleri kullanıldı.

'FAİLLER ÖDÜLLENDİRİLİYOR'
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi üyeleri, Bayrampaşa Cezaevi önünde toplandı. ÇGD adına konuşan Av. Hakan Karadağ, ''Devlet güçleri, arkalarında yakılmış, kurşunlanmış, gaza boğulmuş 30 ölü, yüzlerce ağır yaralı, ve uzuvlarını yitirmiş onlarca mahpus bırakarak çıkıp gittiler. Çıkıp gitmelerinin ardından tam 5 yıl geçti. 30 ölünün tek bir faili cezalandırılmış değil. Aksine yeni rütbeler, Devlet Üstün Hizmet Madalyaları, ve Yargıtay Üyelikleri dağıtılarak failler ödüllendiriliyor. Bugün ise hayata dönüş operasyonunun failleri muhalif olanı şiddetle, tecritle, ölümle ortadan kaldırmak için operasyonu kesintisiz olarak sürdürüyor'' şeklinde konuştu.

Akşam saatlerinde bir grup Mis Sokak'tan Galatasaray'a yürünmek istedi. Polisle pazarlıklar sonucu yürümekten vazgeçen grup, polisin tavrını kınayarak açıklamalarını İstiklal Caddesi'nde yaptı. Polis ablukası altında gerçekleşen açıklamanın ardından eylem sona erdi. İstanbul Üniversitesi öğrencileri de Edebiyat Fakültesi önünde yaptıkları bir basın açıklamasıyla ''Hayata Dönüş'' operasyonunu protesto etti.

İHD İzmir Şube Başkanı Mustafa Rollas, Buca Kırıklar F Tipi Cezaevi önünde yaptığı açıklamada, "Operasyonun ardından binlerce tutuklu ve hükümlü F tipi cezaevlerine sevk edildi. Dönemin başbakanı, adalet ve içişleri bakanları görevlerine devam ettiler. Operasyon emrini verenlere değil, operasyondan sağ kurtulan mahkûmlara dava açıldı'' dedi. Açıklamanın ardından ÇHD İzmir Şubesi’ne üye avukatlar da operasyonu protesto ettiler. Adana'da İHD, ESP, SDP, TAHAY-DER, Partizan, TÖP, DHP, BDSP, Sosyalist Barikat, Alınteri, İşçi Mücadelesi ve YDİ-Çağrı ortak yürüyüş ve miting düzenlediler.

ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ:‘Tecrit yeniden gündeme getirilmeli’
ÇAĞDAŞ Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi yaptığı açıklamada insan onuruna uygun bir infaz sisteminin oluşturulması ve 19 Aralık operasyonu ile siyasal ve hukuksal olarak hesaplaşılması gerektiğini kaydetti.

F tipi tecritin başka hiçbir kötü muameleye ihtiyaç duymaksızın bir işkence olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Bu tespit sadece siyasal veya sosyal olarak değil bilimsel olarak da yapılmıştır. Mücadelemiz; bu tespitin hukuksal olarak yapıldığı ve bu işkence merkezlerinin bir daha açılmamak üzere kapatıldığı güne kadar sürecektir'' denildi.

Açıklamada, "Sadece yakılarak, kurşunlanarak, gazla boğularak içeride ve dışarıda katledilenler değil, protesto süreci boyunca yaşamlarını ve sağlıklarını yitirenlerin tamamı insanlık dışı infaz politikalarının mağdurlarıdır'' ifadeleri yer aldı.

Tecrit sorununun muhalif kamuoyunun gündemine tekrar alınması gerektiğine dikkat çeken ÇHD, gündemin başlıklarının ise cezaevi katliamlarının faillerinden yargı önünde hesap sorulması, insanlık dışı mevzuat ve uygulamaların ortadan kaldırılması ve F tipi cezaevlerinin kapatılması olması gerektiğini belirtti.