Margaret Papandreu'nun girişimiyle, 1997 yılında kurulan Winpeace'in Türkiye temsilcisi Zeynep Oral, Barış İçin Kadın Girişimi'nin çalışmalarını anlattı.

Margaret Papandreu'nun girişimiyle, 1997 yılında kurulan Winpeace'in Türkiye temsilcisi Zeynep Oral, Barış İçin Kadın Girişimi'nin çalışmalarını anlattı.

» Winpeace, Türkiye ile Yunanistan arasında kurulan örgütlenmeler arasında en değişik hikâyeye sahip olanı herhalde.
Biz bütün diğer dosduk derneklerinden ayrı tutan şey, bizim varolmamızın tek nedeni olan şey, yani sadece bir şeyler yapma ihtiyacı hissetmemiz. 'Biz Yunanlıları çok seviyorum, aslında ne kadar da iyi anlaşıyoruz,' diye biraraya gelmek değil, gerçekten dişe dokunur projeler yaparak onları hayata geçirmek istiyoruz. Bu tür çalışmaları biliyoruz, en ufak bir politik sorun olduğunda ilişkiler kesilebiliyor. Bizde problemler ne olursa olsun çalışmalar devam ediyor.

»Peki bugüne kadar ne tür politik problemler yaşadınız?
Bir kere ilk günlerde aynı dili konuşmuyorduk. Biz Ege sorunu dediğimizde onların kafalarındaki Ege sorunundan bahsetmiş olmuyorduk. Onun için çatışma önleyici doğruları öğrendik. Her şeyi tartışmanın bir yolu var. Aynı fikirde olmanız şart değil.

Birçok çalışma, bu yöntemden feyiz almak durumunda aslında. Bugüne kadar biriktirdiğiniz pratikleri aktarabilir misiniz?
Bir "Barış Eğitimi" kitabı hazırladık. Kitap şu anda Robert Kolej'de ve MEF Kolejle-ri'nde okutuluyor. Yapılan kampanya sonucunda o kadar çok talep geldi ki artık iş bizim çapımızı aşmış durumda. Eğitimciler, gönüllü olan bizler ve Boğaziçi Üniversitesi biraraya geldik ve üniversitede bir Barış Enstitüsü kurulmasına karar verildi.

Kitabı kimler hazırladı?
Kitap, yine gönüllü olan eğitimciler Jennifer Sertel ve Güliz Kurt tarafından hazırlandı. Bu, eğitimcilere yönelik bir kitap ve il-köğrenimde de liselerde de kullanılabiliyor. Ayrıca sadece okullarda değil, Türkiye'nin birçok şehrinde eğitimler verdik.

Kitabın dili İngilizce mi?
Kitap ilk başta Türkçe, sonra Yunanca, İngilizce olarak yayımlandı. Şimdi de Arapça yayımlanıyor ve Suriyeli bir arkadaşımız, Suriye ve Mısır'da bu eğitimleri uygulamaya koyacak. Kıbrıs'ın iki kesiminde de eğitimler başlayacak. Yani işin boyutları aslında bizi çok aşmış durumda.

Kimlerden sponsorluk alıyorsunuz?
Şu ana kadar oradan buradan, tanıdıklardan para topladık. Sadece iki projemiz için Avrupa Birliği'nden destek aldık, ama ondan önce elimiz kime yeterse ondan toplu-yorduk.

Okullarda sürdürülen barış eğitimlerinin yanısıra başka ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Biz her yaz gençler için yaz kampları yapıyorduk, Yunanistan'da ve Türkiye'de. İki hafta boyunca tartışma ortamında beraber kalan Türkiyeli çocuklar Yunan tezlerini, Yunanistanlılar Türk tezlerini savunur hale geliyorlardı. Şu anda bizim katkımız olmaksızın kendi kamplarını kendileri sürdürüyorlar. Bir de Karaburun'da yaptığımız kooperatif çalışması var. Yunanistan'da tarım alanlarında yüzlerce kadın kooperatifi var. Bunlar kendi emeklerini paraya dönüştürüyorlar. Biz de Türkiye'de bir köy aramaya başladık, hem otansitesi olsun hem kadınları çalışmaya çok hevesli olsun hem erkekle-riyle başımız derde girmesin... Karaburun'un dağ köylerinden bir köy yerine üç köy talip oldu çalışmaya. Kadın bilinçlenmesinden tutun turizm eğitimine, konserve yapmaktan hesap tutmaya her haftasonu bir uzman onlara eğitim verdi.

Köydeki erkeklerin tavırları ne zaman değişti?
Önce hiç hoşlanmadılar bu fikirden. Sonra ben İzmir valisini aldım oraya götürdüm, Türkiye Cumhuriyeti kuruldu kurulalı oraya bir tane bile vali gitmemiş. O ana kadar bizim yüzümüze bakmayan erkekler bizi ciddiye almaya başladılar. O kadınlar turizm yapıyorlar. Evlerini onardılar, kooperatif kurdular, mallarını pazarlarla satıyorlar. İki senelik programın sonrasında çalışmalarını bizim desteğimiz olmadan yürütüyorlar.

» Sadece okullara mı eğitimler veriyorsunuz?
Elbette hayır, biz şu ana kadar pek çok kuruluşta bu eğitimi verdik. Gönül ister ki büyük fabrikalara, firmalara da bu eğitimleri vermeye başlayalım. Şiddetdışı yöntem eğitimleri her yerde verilmeli bence.

Sizden bu eğitimi talep eden okulların ne yapmaları lazım?
Okulların rehberlik öğretmenleriyle ya da bu işe gerçek anlamda vakit ayırabilecek bir sınıf öğretmeni varsa onunla çalışıyoruz. Önce bizim eğitimcilerimizden o kitabı kullanma eğitimi alıyorlar. Sonra da uygulamaya geçiliyor.
Bilgi için: www.winpeace.org

Barış Akademisi'ne doğru...
YUNANİSTAN ve Türkiye arasındaki krizin derinleştiği, gazetecilerin Kar-dak adacığına bayrak dikme yarışına girdiği ve iki ülke politikacılarının medya aracılığıyla birbirlerine düşmanlık mesajları verdiği günlerde Yunanistan ve Türkiyeli kadınlar bir barış girişimi kurmakla uğraşıyorlardı. 1997 yılında Yunanistan eski başbakanı Andreas Papandreus'un eşi ve sıkı bir insan hakları aktivisti olan Margarita Papandreu 1985'te tanıştığı Zeynep Oral'a telefon açarak "artık iki tarafın kadınlarının ortak bir şeyler yapma zamanı gelmedi mi?" diye sordu. Türkiye'deki gönüllülerle beraber harekete geçen kadınların çağrısına Ege Kadın Platformu, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Ka-Der, Üniversiteli Kadınlar Birliği, Kadının İnsan Hakları Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi kuruluşlar cevap verdi ve çalışmalar başladı.

ERKEKLER YÜZDE 96
Winpeace gönüllüleri, "Bu hareketi neden kadınlar başlattı?", diye soranlara evrensel kadın hareketindeki deneyimlerinden bahsediyorlar. Şimdiye kadar çeşitli vesilelerle, çeşitli ülkelerde karşılıklı çalışma deneyimine sahip bir grup kadının başlattığı hareket, bu sebeple 9 seneden beri gelişerek büyüyor. Ayrıca bir "ayrıntıyı" hatırlatıyorlar: Bugün dünyada karar verme mekanizmasının başında bulunanların yüzde 96'sı erkekler.

İsimlerinin İngilizce olmasının en önemli nedeni, ortak dillerinin İngilizce olması. Ayrıca "winpeace", İngilizce barışı kazanmak anlamına geliyor. Son olarak Winpeace, "Women Initiative for Peace"- Barış İçin Kadın Girişimi anlamına geliyor.

İlk toplantısını 1998 yılında Bodrum ve Kos'ta gerçekleştiren girişim, iki ülke hükümetlerine, silahlanma bütçelerini yüzde beş oranında azaltmaları için çağrıda bulundu.

'MÜFREDATA GİRSİN'
İki ülke kadınları, şu ana kadar iki ülke gençlerinin katıldığı gençlik kampları düzenlediler, barış eğitimi için kitap hazırlayarak Türkiye, Yunanistan, Kıbrıs'ın her iki kesimi ve Mısır'da eğitimler yapmaya başladılar, Ege bölgesinde kadın kooperatifleri kurulmasına önayak oldular.

Şu anda barış eğitiminin Türkiye ve Yunanistan'da müfredata girmesi için Milli Eğitim Bakanlığı'yla ve Eğitim Sen'le görüşmelerini sürdürüyor. Ayrıca, çalışmalarını Boğaziçi Üniversitesi çatısı altında yürüterek bir "Barış Akademisi" kurdular.