CHP ile AKP arasında süren ‘faşist diktatör’ gerilimini değerlendiren AKP Genel Başkan Yardımcısı Dağ ise konuyu ‘dış odaklara’ bağladı. Dağ, “CHP’nin birtakım odaklar tarafından yönetildiği kanaatindeyim” ifadelerini kullandı

‘Faşist’ gerilimi de ‘odaklara’ dayandı

CHP Sözcüsü Bülent Tezcan’ın Erdoğan’a yönelik “Faşist-diktatör” çıkışı üzerine başlayan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da “Bir belediye başkanının ailesiyle uğraşmak faşist diktatörlüğün gereğidir” diyerek geri adım atmamasıyla büyüyen gerilim sürüyor.

Tezcan ve Kılıçdaroğlu’nu hedef gösteren açıklamalar sürerken AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ise konuyu ‘dış odaklara’ bağladı. Dağ, “CHP’nin birtakım odaklar tarafından yönetildiği kanaatindeyim” dedi.

‘Gaflet, dalalet ve hıyanettir’
AKP Bartın Merkez İlçe Başkanlığı’nın 6’ncı Olağan Genel Kurul Kongresi’ne katılan Hamza Dağ, konuşmasına geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılımıyla gerçekleşen Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu’nun açılışı hatırlatarak başladı.

“Bu tarihsel süreci değiştirecek Kars’tan, Mersin’den, İstanbul’dan geçecek bir ticaret yolunun yeniden canlanması demek” diyen AKP’li Dağ, şöyle devam etti; “Biz projeyi hayata geçirirken ne hikmetse CHP’nin gündemine bakın. CHP sözcüsü, Cumhurbaşkanımız hakkında faşist, diktatör gibi söz söyleme gafleti, delaleti ve cehaletini bu ülkeye yaşatmış oldu. Biz, bu ülkenin daha da büyümesi adına bu projeyi hayata geçirirken CHP’nin gündemi bu. Ben bunu iyi niyetli bir şey olarak da görmüyorum. Öyle bir günde böyle bir açıklama yapmayı ben CHP’nin birtakım odaklar tarafından yönetildiği kanaatindeyim. Çünkü dünya gündeminde, herkesin takip böyle bir süreçte CHP’nin böyle bir konuşma yapması sadece gaflet ve dalalet olarak addedilemez, bu aynı zamanda hıyanettir.”

CHP geri adım atmıyor
CHP’li Bülent Tezcan’ın sözleri üzerine Erdoğan suç duyurusunda bulunmuş ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da ‘hakaret’ iddiasıyla soruşturma başlatmıştı. Suç duyurusuyla yetinmeyen Erdoğan, Tezcan’a ‘kişilik haklarını ihlal edici mahiyette, şahsiyet haklarına saldırı kastıyla fevkalade ağır hakarette bulunduğu’ gerekçesiyle 50 bin liralık manevi tazminat davası da açmıştı.

“Sözümden eminim, nereye gittiğini bilerek söyledim” diyen CHP Sözcüsü Tezcan da geri adım atmamış, Erdoğan’ı “Cumhurbaşkanı sıfatını kullanıp suç duyurusunda bulunarak yargı üzerinde siyasi baskı yaratıyor” sözleriyle suçlamıştı. Tezcan, sözlerim siyasi bir tespittir. Türkiye’de demokrasi yok, faşist diktatörlük var. Faşizme karşı mücadele edeceğiz. Haklıyız, kazanacağız” demişti.

Hem soruşturma hem dava
CHP Lideri Kılıçdaroğlu da pek çok kez Tezcan’a sahip çıkmış, son olarak grup toplantısında şu ifadeleri kullanmıştı; “Bir Allah’ın kulu çıkıp ‘belediye başkanlarının istifaya zorlanması hukuki bir süreçtir’ desin. ‘Etmezsen gereğini yapacağım’ diyorsun. Şantaj ve tehdidin kullanıldığı bir hukuk düzeni var mı dünyada! Sen bir belediye başkanının ailesine her türlü baskıyı nasıl yapıyorsun? Parti sözcümüz konuşmuş faşist diktatör deyince çok alınmış. Bir belediye başkanının ailesiyle uğraşmak faşist diktatörlüğün gereğidir.”