Fatsa'da 2013 yılından itibaren faaliyet yürüten altın madeni firmasının 2023 yılında süresi dolan işletme ruhsatı için 10 yıllık uzatma talebinde bulunulmuştu. Mahkeme, maden firmasının söz konusu talebine daha önceki ruhsatta verdiği taahhütlere uymadığı gerekçesiyle uzatım talebini iptal etti. Bu sebeple maden firmasının ruhsatı geçersiz duruma düştü.

Fatsa'da doğa mücadelesi kazandı: Altın madeni şirketinin ruhsat uzatım talebi iptal edildi

Onur DURMUŞ

Ordu-Fatsa'da 10 yılı aşkın bir süredir siyanür ile altın ayrıştıran maden firmasının ruhsat uzatma talebi mahkeme kararıyla reddedildi.

2013’te onaylanan ÇED raporuyla Fatsa'da altın madeni sahası kuran ve faaliyetlerini Eylül 2018'de sonlandırması gereken Altıntepe Maden A.Ş. ÇED süresi dolmasına rağmen faaliyetlerini sürdürmeye devam etmekteydi.

Altın madenciliği faaliyetlerinin yapılabilmesi için Enerji Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından verilen İşletme Ruhsatı yanında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafınan ÇED raporunun onaylanması gerekiyor.

Altın madenciliği, çıkarılan çevherin üzerine siyanür püskürtülerek kayaçlardan tüm metallerin çözündürülmesi ve içerisinden değerli olan metallerin alınması yöntemiyle yapılıyor. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi değerli metaller alınıp siyanürün çözündürdüğü arsenik, civa, kurşun, kadmiyum ve bunun gibi diğer toksik ağır metaller atık olarak sahada bırakılıyor. Bu atıklar, BM tarafından su kaynaklarına verdiği zarardan dolayı nükleer atıklardan sonra en tehlikeli atık sınıfında değerlendiriliyor.

ŞİRKET, KAPASİTE ARTIRIMI İÇİN ÇED BAŞVURUSU YAPTI

2008 yılına kadar Kanadalı Cominco’nun sahip olduğu ruhsat, Stratex- Bahar Madencilik LTD. ortaklığında kurulan Altıntepe Madencilik A.Ş. tarafından satın alınmış ve işletme ruhsatı 2023 yılına kadar uzatılmıştı.

2013 yılında 1960 dönüm alanda 1100 dönümü kestane ormanı, 720 dönümü fındık bahçesi bulunan sahada 3.400.000 ton cevher işlemek için ÇED raporu onaylanan firma 2020 yılında alanı 3960 dönüme çıkarmayı talep etmişti.

İşletme, sülfürlü cevher işleme talebiyle Fatsa'ya 8 km uzaklıkta ve deniz seviyesinden 300 m yükseklikte ortaya çıkan atıklar için 242.000 m2, 2.500.000 m3'lük alana siyanür, ağır metal içerikli atık barajı yapmayı planlayarak kapasite artırımı için ÇED başvurusunda bulunmuştu. Dosya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İnceleme Denetleme Kurulu tarafından kabul edilmemişti.

BÖLGE HALKI 10 YILDIR DOĞA KATLİAMINA KARŞI MÜCADELE EDİYOR

2013 yılından itibaren yöre halkı tarafından doğa katliamına karşı başlatılan mücadele 10 yıldır sürüyordu. Fatsa Doğa ve Çevre Derneği'nin yapmış olduğu çalışmalarda özellikle madenin işletildiği yakın köylerdeki içme suyu ve yeraltı suları ve toprak tahlillerinde limitlerin çok üzerinde toksik etkiye sahip ağır metal kirliliği ortaya çıkmıştı. Fatsa'yı besleyen ana ırmaklardan en önemlisi olan Elekçi Irmağı'nda kirliliğe dair bulgular yöre halkını endişelendiriyordu. Derneğin bilim kurulu tarafından uluslararası bir makaleye konu olan bu çalışma daha sonra bağımsız bilirkişiler tarafından da teyit edilmişti. 

Bölge halkı ve Fatsa Doğa Çevre Derneği 10 yılı aşkın bir süredir yapılan çevre katliamına karşı hukuk mücadelesi veriyordu.

MAHKEME, MADEN FİRMASININ SÜRE UZATIM TALEBİNİ REDDETTİ

Bölge halkının 10 yıldır aralıksız devam eden mücadelesinin ardından mahkeme, 26 Ocak 2024 tarihinde verdiği kararla söz konusu firmanın ruhsat uzatım talebini daha önceki ruhsat başvurusunda taahhüt ettiği çevre ile uyum planlarına ve üretim kapasitesi miktarına uymadığı gerekçesiyle iptal etti.

MADEN FİRMASINA SESLENDİRLER: "PILINIZI PIRTINIZI TOPLAYIP BURALARI TERK EDİN"

Mahkemenin verdiği ruhsat uzatım talebinin reddinden sonra Fatsa Doğa ve Çevre Derneği ve bölge halkı tarafından bir basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasında konuşan Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Zeki Odabaş, mücadeleye katkı veren tüm bölge halkına ve mücadeleye ortak olan paydaşlara teşekkür etti.

Dernek başkanı yardımcısı Alaattin Yılmazer ve derneğin hukuk kurulu başkanı Nur Hilal Gündüz, verdikleri hukuk mücadelesinin sonucunu geç de olsa aldıklarını belirttiler.

Madenin şu anda ruhsatsız olduğunu ve bir an önce sahanın boşaltılması için yetkililerin işlem başlatması gerektiğini söyleyen Fatsa Doğa ve Çevre Derneği yetkilileri maden firmasına seslenerek "Artık pılınızı pırtınızı toplayıp buraları terk edin" dedi.

"KAPATMAK YETMEZ, SAHİP ÇIKALIM"

Fatsa Doğa ve Çevre Derneği tarafından yapılan basın açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi:

"Bugün sevinçli bir haberi, olması gerekenin, geç kalmış bir adaletin haberini duyurmak adına sesleniyoruz. Ordu İdare mahkemesi tarafından Fatsa ilçesinde işletilen Altın Madeni için ruhsat uzatım talebi iptal edilmiştir. Süresi 2023 yılında dolan işletme ruhsatı için süre uzatım talebi reddedildiğinden Fatsa’nın tepesinde kanser gibi yayılmaya çalışan altın madeni artık ruhsatsız bir işletmedir. Bir an önce çöp olarak bıraktıkları toksik ağır metal yığınlarından oluşan atıkları çevreye daha fazla zarar vermeyecek şekilde rehabilitasyonun yapılması ve gerekli tedbirlerin ve alınarak madenin kapatılması gerekmektedir. Çed dosyasında taahhüt ettikleri 2018 yılında yapılması gereken kapama ve rehabilitasyon işlemlerinin 6 yıl sonunda artık yapılarak bu kabusun Fatsa ve Ordu için son bulması gerekmektedir.

2013 yılından bu yana ÇED taahhütlerinden daha fazla alanda siyanürleme/liç işlemi yapmış, taahhüt ettiğinden daha fazla cevher işlemiş, taahhüt ettiğinden daha fazla siyanür kullanmış, taahhüt ettiğinden daha fazla atık üretmiş, taahhütleri dışında su kaynaklarına ve içme sularına zarar vermiş toprak kirliliği kabul edilir limitlerin çok üzerine çıkmış, kazı işlemleri sırasında bile ağır metal kirliliği yaratabileceğini kabul etmiş şirketin artık kapama ile ilgili taahhütlerinin de takipçisi olacağımızı tüm kamu oyuna duyuruyoruz. 

Tüm bunların yanında bugün unutulmamalıdır ki; Ordu ili ve çevresi hatta melet ırmağının doğduğu yer olan Ordu il sınırlarına 1 km mesafede bulunan Sivas/Koyulhisar melet ırmağının yanında bir altın madeni işletmesinin olduğu unutulmamalıdır. Ulubey, Çamaş, Perşembe Soğuksu ve  Kurşunçalı ormanları da Siyanürlü Metalik Madencilik Projeleri ile tehdit altında bulunmaktadır.

Ordu ilinin % 74 ü madencilik faaliyetleri için projelendirilmiş durumdadır.

 Yerel Seçimlerin de yaklaşmış olduğu bu günlerde tüm hemşerilerimize, parti farkı gözetmeksizin adaylara seçildikleri takdirde bu tür projelere dair ne yapacakları Ordu ve geleceği için nasıl bir Ordu planladıklarını sormaları gerekmektedir. Bunu her yerde her koşulda ısrarla dillendirdiğimizde sesimiz daha gür çıkmakta, çocuklarımız ve gelecek için umut ışığımız artmaktadır. Ordu madenleri ile değil doğal ormanları, dereleri ve içme suları, yeşili ve mavisi ile ünlü bir şehir olarak kalmalıdır. Sağlıklı, doğal ve insanca yaşam hakkımız ancak Ordu bu zenginlikleri ön plana çıktığında mümkün olacaktır.

Buradan tüm il ilçe belediye başkanları ve muhtar adaylarına bu soruyu tekrar tekrar soruyoruz. Geleceğimiz için ne yapacaksınız? 

 Buradan haykırıyoruz ki aklın, bilimin ve vicdanın söylediği gibi iklim değişikliği, doğal ormanların ve temiz su kaynaklarının tükenmesi gibi gelecek için bir sürü tehdide karşı Ordu’nun doğal yapısını korumak en büyük zenginliğimiz olacaktır.

Adına madencilik denilen bu yıkıcı ve zehirli sistemin sürdürülmeye çalışılması ve bu tür talan madenciliğine karşı; her ne koşulda olursa olsun burada olduğumuzu, her ne denerlerse denesinler geleceğimizden ve topraklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi haykırıyoruz.  

 Bu tarihi mücadelede fındığına, toprağına, suyuna ve geleceğine sahip çıkan köylüler ve onların inatçı dirençleri bize ilham kaynağı olmuştur. Gururla söylemek gerekir ki bizlerin bir avuç para için toprağımızdan suyumuzdan köyümüzden ve fındığımızdan vazgeçeceğimizi düşünenlerin, bizleri bu coğrafyanın insanlarını tanımadıkları açıktır. Köylüsünden, çiftçisine, üreticisinden tüccarına, sanayicisinden turizmcisine, akademisyeninden esnafına kadar her kesimden, her partiden insanın destek verdiği bu mücadele; bu toprakların, doğal varlıklarının ve zenginliklerinin kıymetini bilen herkes için biz zaferdir.

Bu mücadele doğal orman yapısıyla paha biçilemez zenginliklere sahip Ordu’nun Fatsa’nın hatta tüm Karadeniz’in bu kanserden kurtulmasına kadar devam edecektir. Bu toprakların gerçek sahipleri bu toprakları zehirleyen değil zenginleştiren doğal yaşamı, ormanı ağacı kuşu, emekçileri, köylüleri ve üreticileridir. 

Bizler Fatsa Doğa ve Çevre Derneği olarak yaşanan bu gelişmeler karşısında sevincimizi kamuoyu  ile paylaşıyor ve daha yaşanılabilir bir dünya için herkese sesini yükseltme çağrımızı yineliyoruz."