Uzun süredir altın madenine karşı mücadele veren Fatsalılar, Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik'in işlettiği Çöpler Altın Madeni tesisindeki alanda meydana gelen faciayla ilgili basın açıklaması yaptı. Fatsa Doğa ve Çevre Derneği'nin düzenlediği basın toplantısına çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü destek verdi.

Fatsa'dan maden felaketi tepkisi: "Aynı sonu yaşamak istemiyoruz, İliç son olsun"

Onur Durmuş

İliç'te Çöpler Altın Madeni'nde 9 işçinin toprak altında kaldığı facia, siyanürle altın aranan bölgelerdeki tehlikeyi gözler önüne serdi.

Ordu'nun Fatsa ilçesinde de İliç'teki doğa katliamın benzeri uzun süredir yaşanıyor. Yukarıbahçeler mevkiinde Altıntepe Madencilik yaklaşık 25 hektar alanda siyanürle altın madeni işletiyor. Maden, doğanın ve derelerin kirlenmesine neden olurken halk sağlığını da büyük ölçüde tehdit ediyor. Şirket, ÇED süresi 2018 yılında dolmasına rağmen madeni işletmeyi sürdürmeye devam ediyor.

Ordu Fatsa'da yaşam savunucuları da İliç'teki katliamı protesto etmek ve yaşadıkları tehlikeye dikkat çekmek amacıyla Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya geldi.

Fatsa Doğa ve Çevre Derneği öncülüğünde gerçekleştirilen eyleme birçok sivil toplum kuruluşu katılırken CHP, SOL Parti, Saadet Partisi ve İYİ Parti'nin Fatsa temsilcileri ile bağımsız belediye başkanı adayları da alanda yer aldı.

Fatsa'da siyanürle altın ayrıştıran maden şirketine karşı uzun süredir mücadele veren Fatsalılar, "İliç son olsun, İliç'te siyanüre hayır" yazılı pankartlar açtı.

"BİR FACİA DA FATSA'DA YAŞANMASIN"

Grup adına basın açıklamasını okuyan Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Başkan Yardımcısı Alaattin Yılmazer, İliç'te benzer senaryonun Fatsa'da da yaşandığını vurgulayarak,  "Fatsa'daki altın madeninin onaylı ÇED dosyasında 10 ha'lık yığın liç alanında 3.478.769 ton izni olmasına yığın liç alanı ÇED dosyasında olmamasına karşılık bakanlık izni ile 25 ha'ya çıkarılmıştır. Mapeg tarafından 2021 yılında yapılan denetimde , üretilen ve işlenen cevher miktarının  4.444.592,75 ton olduğu 93.843 ton stok olduğu bildirilmiştir. Yani ÇED dosyasında izin verilen miktardan yaklaşık 1 milyon ton fazla cevher üretilmiştir ve bu miktar için ÇED değerlendirmesi yoktur" dedi.

Bütün altın madenlerinin bir an önce kapatılıp toksik ağır metal barındıran yığın liç alanlarının statik denetimlerinin yapılması gerektiğini söyleyen Yılmazer, "Adına madencilik denilen bu yıkıcı ve zehirli sistemin sürdürülmeye çalışılması ve bu tür talan madenciliğine karşı; her ne koşulda olursa olsun burada olduğumuzu, her ne denerlerse desinler geleceğimizden ve topraklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi ve bu felaketlerin sorumlularının hesap vermesi için sonuna kadar sürecin takipçisi olacağımızı haykırıyoruz. 

Yıllarca, yılmadan ve sıkılmadan altın madeninin doğaya verdiği ve vereceği zarardan bahsediyoruz. Derdimiz haklı olmak değil ama yaşanacak felaketleri görüyoruz. Şimdi haklı olduğumuzu bile bile İliç faciasının ardından 'keşke haklı olmasaydık' diyoruz. Yeniden haykırıyoruz. Bir facia da Fatsa'da yaşanmasın diye 'İliç son olsun' diyoruz

Bizler Fatsa Doğa ve Çevre Derneği olarak yaşanan bu gelişmeler karşısında kamuoyu ile bilgilerimizi paylaşıyor ve daha yaşanılabilir bir dünya için herkese sesini yükseltme çağrımızı yineliyoruz" ifadelerine yer verdi.

"SESSİZ KALMAYACAĞIZ"

Eylemde konuşan Avukat Nur Hilal Gündüz, "Asıl sorumlular istifa etmediği gibi Sedat Cezayirlioğlu gözaltına alındı. İliç'te yaşanan Fatsa'da da yaşanacaktı. Ordu idare mahkemesi ruhsat iptali davasını kabul ederek Fatsa'daki şirketin hiç bir çalışma dayanağı kalmadı. Artık Fatsa'daki altın madeni firmasının kapısına kilit vurup gitmesi gerekiyor. Eğer bu maden yerinde durmaya devam ederse biz Fatsalılar asla sessiz kalmayacağız. Bugün bu ruhsat iptal edilmiş olabilir ama Ordu'nun yüzde 74'ü madenlere ruhsatlı. Biz bu toprakların yok edilmesine asla müsade etmemeliyiz" dedi.

"BİZİM MÜCADELEMİZ ÇOCUKLARIMIZ İÇİN"

Fatsa Doğa ve Çevre Derneği başkanı Zeki Odabaş ise "Çocuklarımızı altın madenin ne kadar zarar vereceğini bilimsel olarak ispat etmiş bir dernek adına konuşuyorum. Fatsa'da da İliç'teki gibi zehir havuzu kurmak istediler. Bir avuç mücadeleci arkadaşımızla yılmadık ve usanmadan madenin ruhsat iptali davasını da kazandık. Bir daha maden firması burada işletme yapamayacak. Bizim mücadelemiz çocuklarımızın geleceği içindir" dedi.