ABD’nin savaş tüccarlığıyla mücadele etmeden iklim kriziyle savaşamayız. İklim felaketini durdurmak istiyorsak en çok gezegeni kirleten gruplardan biri olan ABD ordusunu kökten dizginlemek zorundayız.

Felaketi önlemek için harekete geç

ARIEL GOLD

Hafta başında yayımlanan Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) raporu, gezegenimiz için uzun zamandır korktuğumuz korkunç durumu doğruladı. İklim krizine karşı önlem alınmazsa önümüzdeki 30 yıl içinde küresel ısınmanın ve aşırı sıcak hava dalgalarının artacağı kesinleşti. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de raporun insanlık için “kırmızı kod” olduğunu dile getirdi.

SERA GAZ SALINIMI

Rapora göre, dünya çapında yaklaşık bir milyar insan 30 yıl içinde yaşamını tehdit edecek aşırı sıcak dalgalarına maruz kalacak, yüz milyonlarca insan şiddetli kuraklıklardan etkilenecek. Durumun gelecekte daha da kötü olup olmayacağı, sıcaklık artışının 1,5 santigrat derece ile sınırlı kalabilmesine bağlı olacak. Bizi bu noktaya getiren eylemsizliğin suçlusu pek çok kişi olsa da özellikle bir failin derhal dizginlenmesi gerekiyor: ABD askeri-endüstriyel kompleksi.

ABD ordusu dünya tarihindeki en büyük kirleticilerden biri. Brown Üniversitesi’nden yayımlanan bir rapora göre, 2001 ve 2019 yılları arasında Afganistan’daki ABD savaşı 1,2 milyar ton sera gazı salınımına neden oldu. Küresel silah ticaretinin yüzde 37’sini kontrol eden ABD, doğaya yalnızca askeri operasyonlarıyla zarar vermiyor.

TANKER TEHLİKESİ

ABD silahlarını en fazla satın alan ülke, bu ticari ilişkide 175 milyar doların üzerinde ödeme yapan Suudi Arabistan. Yemen’de Suudi Arabistan öncülüğündeki savaş öylesine büyük bir insani krize yol açtı ki ülkede her on dakikada bir beş yaşından küçük bir çocuk yetersiz beslenmeden ölüyor! Buna ek olarak, Yemen’in abluka altındaki Hudeyde limanının dört mil kuzeyinde bir milyon varili aşkın ham petrolle dolu bakımsız bir tanker park halinde. Tanker artık paslanma nedeniyle ciddi bir patlama riski altında. Greenpeace’e göre, tankerin patlaması durumunda etkisi 1989’daki Exxon Valdez petrol sızıntısından dört kat daha fazla olacak.

ABD’nin İsrail’le silah ihracatı da krizi alevlendiriyor. ABD’nin geçen yıl milyarlarca dolarlık silah ticareti yaptığı İsrail, bu yıl mayıs ayında Gazze’yi bombalarken tehlikeli kimyasalların bulunduğu Foamco fabrikasını da hedef alarak yaklaşık 3 milyon dolarlık hasara neden oldu.

Beyaz Saray tarafından açıklanan 2022 yılı Mali Yılı bütçesindeki silah ve teçhizat hedefleri de tehlikenin boyutlarını gösteriyor. F-35 Müşterek Taarruz Uçağı uçakları için 12 milyar dolar, yeni bir nükleer füze denizaltısı için 5 milyar dolar, bir otomobilin yedi yıl boyunca kullandığı kadar yakıt tüketen B-21 bombardıman uçakları için 3 milyar dolar ve kıtalararası balistik füze sistemleri için 2,6 milyar dolarlık bütçe planlaması söz konusu.

ABD’NİN ÇİN KOZU

Norveç gazetesi Dagsavisen’e göre, bir F-35 savaş uçağı, selefi F-16’dan yüzde 60 daha fazla yakıt tüketiyor. Herhangi bir F-35 kazasının sera gazı emisyonlarında adeta cehenneme yol açacağı belirtiliyor. Pentagon ise silah bütçelerinin rekor oranlara ulaşmasına gerekçe olarak “Çin tehdidi”ni gösteriyor. Ancak Çin’in ordusuna yaptığı harcamalar son on yılda yüzde 76 artmış olsa da geçen yıl orduya 252 milyar dolar harcadı. ABD ise geçen yıl orduya 778 milyar dolar harcadı. ABD’nin Çin’le savaşmak yerine işbirliğine yönelmesi daha kötü iklim felaketlerini önleyebilir. Gezegenimizin akıbeti barış yapma yeteneğimize bağlı durumda.

Jacobin’den çeviren BirGün Çeviri Kolektifi