Feministin Çantası: Rahatsız oldukları senin çıplaklığın mı Mary?

BirGün Kadın

Bu hafta Feministin Çantası’nı Londra’dan, feminist yazar Mary Wollstonecraft’ın anısına yapılan anıt heykele saldırının kızgınlığıyla açıyoruz. Bir sanat eserinin üzerine pervasızca yapıştırılmış siyah bantları, özensiz ve pis bir bezi görüyoruz.

Mary Wollstonecraft çıplakmış, kasıkları ve göğüsleri görünüyormuş! Ah ne büyük skandal Mary, sen nasıl bir parkın ortasında öylece salınarak durursun! Ah, Mary, bizim güzel kız kardeşimiz. Bu uğradığın kaçıncı saldırı oldu? Sen saydın mı? Merak etme, hep aklımızda tuttuk. Cadı Mary, ne güzel yazdın, ne güzel çizdin... Kolay değil, ürküttün, feminizmden bahsettin… Hiçbir şey değişmedi… Hâlâ korkuyorlar, fikirlerimizin hayata geçmesine alışamıyorlar. Eşit olduğumuza, yazabileceğimize, bir heykeli ayakları üstüne dikebileceğimize, bilimsel keşifler yapabileceğimize, tarihi değiştirebileceğimize inanmıyorlar. Oy kullanabileceğimize, fikirlerimizi hayata geçirebileceğimize alışamıyorlar.

Biz yapıyoruz ama Mary, bunların hepsini aynı senin 1800’lerde söylediğin ve yaptığın gibi yapıyoruz. Hayatlarımızı elimize alıyoruz. Kazanıyoruz, tek tek kazanıyoruz. Öyle kimse bize altın kaşıklarla sunmuyor özgürlüğü, biz kazanıyoruz. Adaletin peşine düşüyoruz, söz konusu hayatlarımız olunca gözümüzü karartıyoruz ve inan hiç yorulmuyoruz. Ellerimizi hiç bırakmıyoruz.

Rahatsız oldukları senin çıplaklığın mı Mary? Hiç sanmıyoruz.