Antalya’da, yedi yıl önce PKK’ye bağlı olduğu iddia edilen Yurtsever Devrimci Gençlik Meclisi’ne (YDGM) yönelik operasyonda 22 genç gözaltına alındı. Onlardan birisi de 23 yaşındaki Fesih Aslan’dı. Polise göre Arslan, tek bir eyleme katılmıştı. Kanıt olarak, polisin çektiği görüntüler sunuldu. Bilirkişi raporuna göre, “Gece çekimi yapılması, görüntünün netliğinin bozulması ve göstericilerin yüzlerinin kapalı olması nedeniyle” […]

Fesih’in hayatını mahvettiler!

Antalya’da, yedi yıl önce PKK’ye bağlı olduğu iddia edilen Yurtsever Devrimci Gençlik Meclisi’ne (YDGM) yönelik operasyonda 22 genç gözaltına alındı. Onlardan birisi de 23 yaşındaki Fesih Aslan’dı. Polise göre Arslan, tek bir eyleme katılmıştı. Kanıt olarak, polisin çektiği görüntüler sunuldu. Bilirkişi raporuna göre, “Gece çekimi yapılması, görüntünün netliğinin bozulması ve göstericilerin yüzlerinin kapalı olması nedeniyle” kimlikleri saptanamadı.

Haberi olmadı

Dört gün sonra serbest bırakılan Aslan’ın da aralarında olduğu 22 kişiye İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Aslan’ın ve ailesinin yargılamadan haberi olmadı. Kardeşi Ömer’e göre ağabeyi bırakıldıktan sonra üç kere sivil polislerce emniyete götürülünce rahatsızlandı.

Ailesi oğullarının bozulan ruh sağlığıyla meşgulken, İzmir 10. Agır Ceza Mahkemesi’ndeki dava, 5 Aralık 2012’de karara bağlandı; 22 gence 629 yıl hapis cezası verildi. Heyet üç yıl görmediği ve akıl sağlığını yitirdiğinden haberdar olmadığı Aslan için terör örgütü adına faaliyet göstermek suçundan beş yıl hapis verdi ve yakalama kararı çıkardı. Bir gün sonra polis mahallede dolaşan Aslan’ı yakalayıp Antalya L Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Kardeşi Ömer, ağabeyi vasi olarak atandı. Aslan, iki buçuk yıl tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. Yargıtay’ın kararı bozması üzerine davaya Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Karar, 22 Şubat’ta çıktı. Mahkeme iki kişiye ceza verirken, Aslan ve 19 kişiye beraat kararı verdi.

Tazminat davası açıldı

Arslan Ailesi’nin avukatı Hadi Cin, 950 bin TL maddi ve manevi tazminat davası açtı. Dilekçede, Arslan’ın tutuklu geçirdiği sürede akli melekelerini yitirdiği belirtilerek, “Gözaltında ve sonrasında sık sık evden alınıp götürüldüğü sırada her ne yaşadıysa, sonucunda beden ve ruh sağlığını kaybetmiştir. Ancak akıl, ruh ve beden sağlığını yitirdiği halde iki buçuk yıl tutuklu kalmıştır. Neresinden bakarsanız bakın, bir facia ile karşı karşıyayız” denildi.

Kardeşi Ömer Aslan, babasının yıllar önce öldüğünü, annesinin şizofreni hastası olduğunu, ağabeyine kendilerinin baktığını ifade ediyor. Aslan, “Şu an çalışmıyor. Sürekli evde yatıyor. Hastalığı sürüyor. İlaç alıyor ve tedavi görüyor. Ömrü gitti. Onu bu hale getirdiler. O içerdeyken, annemin durumu daha da kötüleşti. Şimdi onunla uğraşıyoruz. Dava açacağız” diyor.