Fethiyeli kadınlar: Bu gerici, yobaz, karanlık tek adam iktidarını göndereceğiz

Muğla’nın Fethiye ilçesinde kadınlar, 28 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin 2’nci turu için Beşkaza Meydanı’nda bir basın açıklaması düzenledi.

SOL Parti, TİP, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, CHP, Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi kadınlar, Fethiye Kadın Platformu, Eğitim İş ve Fethiye Kadın Platformu'nun ortak düzenlediği basın açıklamasında İstanbul Sözleşmesi'ne vurgu yapıldı.

Gündem Fethiye'nin haberinde yer alan açıklamayı grup adına; Eğitim İş’ten İstem Sert Altınçekiç, Eğitim Sen’den Yeliz Yöntem, Fethiye Kadın Dayanışma Derneği’nden Yonca Aydınoğlu, Fethiye Kadın Platformu’ndan Nuray Pektaş okudu.

“BİZ KAZANACAĞIZ”

Oy verme ve sandıklara sahip çıkma çağrısı yapılan açıklamada; “Kadınlar başta olmak üzere halkın çoğunluğu tek adam iktidarını değiştirme iradesini gösterdi. Bu gerici, yobaz, karanlık düzen kazanamadı, kazanamayacak da. Mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Biz kazanacağız” denildi.

BU GERİCİ, YOBAZ, KARANLIK TEK ADAM İKTİDARINI GÖNDERECEĞİZ”

Bu seçimde ‘tek adam iktidarı’nı gönderecekleri belirtilen açıklamada, “‘Türk kadını evinin süsüdür’ diyerek bizleri insan yerine koymayanları, ‘Kadınlar öyle kısa etekle, dekolte ile dışarı çıkamaz. İsterse evde kocasına giyinebilir’ diyen, kadınların ne giyeceğine nasıl gezeceğine karar verenleri, ‘Hamile kadının sokakta dolaşması terbiyesizliktir’ anlayışını, ‘Açık kadın perdesiz eve benzer, perdesiz ev ya satılıktır ya da kiralıktır’ diyerek kadınlara hakaret edenleri, biz kadınlara ‘düşük, sürtük, çürük’ diye aşağılayanları, ‘Kadın herkesin içinde kahkaha atmayacak, bütün hareketlerinde cezbeder olmayacak’ diye ayar verenleri, ‘O kadın, kız mıdır, kadın mıdır’ diyerek akıllarınca değer biçenleri; bu gerici, yobaz, karanlık tek adam iktidarını göndereceğiz” denildi.

“BİZ KADINLARI ŞİDDETE VE ÖLÜME TERK ETTİLER”

İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkıldığı hatırlatılan açıklamada, “‘İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284’ün ailede huzuru yok ettiği’ düşüncesiyle yaşam hakkımızın güvencesi olan bu sözleşmeden bir gecede çıkarak biz kadınları şiddete ve ölüme terk ettiler. Bu kadın düşmanı, gerici tek adam rejimine son vermek için tüm kadınları oy vermeye, haklarımıza ve oylarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz” denildi.

“HİZBULLAHÇI DÜŞÜNCENİZE OY VERMEYECEĞİZ”

Taliban zihniyetine ve Hizbullah düşüncesine oy vermeyecekleri yinelenen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “‘Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum kadından anneliği çıkarırsanız geriye kutsal bir şey kalmaz” diyen, biz kadınları bu ülkenin eşit yurttaşı görmeyenlere, ‘Anneliği reddeden evini çekip çevirmekten vazgeçen, bir kadın istediği kadar başarılı olsun eksiktir yarımdır” safsatasına, ‘Sen kimsin de bize vaaz veriyorsun. Erkekler, kadınlardan vaaz mı alırmış, bizim kadınlardan alacağımız eğitime ihtiyacımız yok” diyen bu yobaz anlayışa oy vermeyeceğiz.

‘Eğitim ve sağlık başta olmak üzere kadınlara hizmet veren kurum ve kuruluşlarda sadece kadınlar çalışmalıdır. Eğitimde karma düzen kaldırılmalıdır” diyen bu Taliban zihniyetinize oy vermeyeceğiz. ‘Yalnız yaşayan kadınların sahiplenilmesi gerektiğini’ söyleyen Hizbullahçı düşüncenize oy vermeyeceğiz.”

“İSTİSMARCI ZİHNİYETİNİZE OY VERMEYECEĞİZ”

İstismarcı düzene oy vermeyecekleri belirtilen açıklamada, cezasızlık politikası vurgusu da yapılarak, “Aile ilmihali olarak kitaplaştırdığınız “Kızlar dokuz yaşında evlenebilir, kadın iz bırakılmadan dövülebilir, koca mektupla boşayabilir, erkek aynı anda dört kadınla evlenebilir” şeklinde medeni hukuku yok sayan anlayışınıza, ‘Kimse bakire olmayan biriyle evlenmek istemez’, ’Kaçıran kişi ırzına geçtiği kızla evlenince iyi olmuyor mu? Bekâreti bozulduysa onunla evlenilmeli. Evlenince de cezadan kurtulmalı” diyen ‘Çocuğa tecavüzü, küçüğün rızası’ diyerek savunan, ‘Çocukları tecavüzcüsüyle zorla evlendirmek isteyen, çocukları istismardan koruyan Lanzarote Sözleşmesi’nden çıkmaktan her fırsatta söz eden adalet anlayışınıza, Ensar Vakfı’nda cinsel istismara uğrayan çocuklar için ‘Bir kere yaşanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz’ diye savunan istismarcı zihniyetinize, ‘Kadın ahlaklı olsun kürtaj yapmak zorunda kalmasın, anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, anası ölsün’ diyen ceza anlayışınıza oy vermeyeceğiz” ifadeleri kullanıldı.

“KADINLARIN EKONOMİK ÖZGÜRLÜĞÜNÜ YOK ETMEYE ÇALIŞAN ANLAYIŞINIZA SON VERMEK İÇİN BURADAYIZ”

Kadınları çalışma hayatından dışlayan ve yoksullaştırmaya karşı olan zihniyete son vermek için burada oldukları ifade edilen açıklamada, “’Kadınlar annelik kariyerinin dışında bir başka kariyeri merkeze almamalıdır’, ‘Kadınlar iş aradığı için işsizlik artıyor’ diyen kadını çalışma yaşamından dışlayan eve kapatan kadınların ekonomik özgürlüğünü yok etmeye çalışan, yoksullaştıran anlayışınıza son vermek için buradayız. Bu karanlık düzen ve düşünce her türlü hilesine karşın kazanmadı” denildi.

“CEHENNEMİN KAPILARINI KAPATMAK İÇİN SORUMLULUK ALIYORUZ”

Cehennemin kapılarını kapatmak için sorumluluk aldıkları vurgulanan açıklamada, “Biz kadınlar toplumun yarısıyız ve sözümüz, mücadelemiz, taleplerimiz memleketin dört bir yanından yükseliyor. Kadınlara ve çocuklara reva görülen bu karanlığı yırtacağız. Aydınlığa kavuşmak, cehennemin kapılarını kapatmak için sorumluluk alıyoruz” ifadelerine yer verildi.

“OYLARIMIZA SAHİP ÇIKMAYA VE MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ”

“Şimdi önümüzde bir tercih var: Önümüzdeki seçimler karanlıkla aydınlık arasındadır! Ya koyu karanlığı birlikte yırtacak ve şafağın aydınlığına kavuşacağız ya da nefessiz kalacağız” ifadeleriyle seçimde iki seçenek olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelerle sona erdi: “Bu karanlığa teslim olmayacağız. Eşit, Özgür, Adil ve Laik bir ülkede yaşamak istiyorsan. Sandıkları birlikte koruyarak, birlikte mücadele ederek kazanabiliriz. Haydi! Tüm kadınları, bu karanlık tek adam rejimini göndermek için oy vermeye, oylarımıza sahip çıkmaya ve mücadeleye çağırıyoruz.”