Mr. Robot’u sadece bilgisayarı başında yel değirmenlerine karşı dört nala koşan Don Kişot’un hikâyesi olarak değerlendirmek hata olur. Mr. Robot karakter inşasını gayet ciddiye alan bir yapım

Fight Club’ı 2010’larda anlatmak: Mr. Robot

FATİH ŞALO - caykahve@gmail.com

USA Network’ün haziran sonunda yayınlanmaya başlayan siber-punk dizisi Mr. Robot, izleyicilere alışılanın dışında özgünlükte ve kalitede bir yapım sunuyor. Hackerları ve dijital aktivizmi konu alan televizyon yapımlarının temel sorunları ustalıkla göğüsleyen dizi, sıradan izleyiciyi de dijital dünyaya aşina kişileri de buluşturabilecek nitelikte. Mr. Robot karakterlerini aşırı fiyakalı bir anti-kahraman yapmakla fazla boğuşup anlatıdaki sürükleyiciliği dar bir şablona sıkıştıran yapımlardan hayli farklı ve derinlikli bir iş olmuş.

New York’ta bir siber güvenlik firmasında programcı olarak çalışan Elliot Alderson’ın bir anda kendisini dünyanın en güçlü şirketiyle mücadele eden idealist bir hacker grubunun içinde bulmasını konu alan Mr. Robot, ana karakterinin psikolojik sorunlarına ve günlük yaşamda karşılaştığı güçlüklere de eğiliyor. Mr. Robot’u sadece bilgisayarı başında yel değirmenlerine karşı dört nala koşan Don Kişot’un hikâyesi olarak değerlendirmek hata olur. Mr. Robot karakter inşasını gayet ciddiye alan bir yapım. Bu ciddiyetin meyvesini ise hemen toplamayı başarıyor. Dizide Elliot karakterinin psikolojik sorunları inandırıcılık sorunuyla karşılamadan izleyicinin karşısına yer yer o kadar yoğun olarak çıkıyor ki dizi psikolojik gerilime çalan bir havaya sahip oluyor.

HER MESAJ BİR MANİFESTO

Sam Esmail’in yapımcılığını üstlendiği dizide inandırıcılık test olmaktan çok dizinin izleyiciyi eğlendirdiği bir gösteri alanına dönüşüyor. Gerçek dünyadan cömertçe kullanılan unsurlar diziyi izlerken nitelikli bir haber-analiz programıyla karşı karşıyaymış hissi veriyor. Mr. Robot sanki her an bir adım daha ileri giderek seyirciye vermek istediği mesajı manifestoya dönüştürecekmiş gibi davranıyor. Mr. Robot’a benzer bir yapım bundan 15 yıl önce sinemada kült eser olmanın da ötesine geçerek uzun yıllar boyu sanki bir ideolojiymişçesine yayılmayı başarmıştı. Artık popüler kültür tarihinde kendisine ayrı bir bölüm ayrılması gereken Fight Club’ın dijital versiyonu gibi davranıyor Mr. Robot. Sanrılarla mücadele etmeye çalışan, yeraltının cazibesini buram buram üstünden taşıran ana karakter, müesses nizam olarak bildiğimiz kurulu düzene karşı bayrak açıyor ve bir avuç insanla tüm dünyayı değiştirecek hareketi kuruyor. Paralellikler sadece bununla sınırlı kalmıyor; Mr. Robot’ta fsociety adlı gizli oluşumun nihaî amacı da çok tanıdık: Dünyadaki tüm borçları silmek. Yaz sezonunda halen vasat ve bir tık üstü dizilerle meşgul olmaktan yılan dizi izleyicileri için Mr. Robot kesinlikle kaçırılmaması gereken bir yapım. Dizi şimdiden 2. sezon biletin cebine koydu ve kolay kolay vazgeçilmeyecek bir sürükleyiciliğe sahip. Beyaz yakalılığın makus talihinden bir nebze de olsa sıyrılmak isteyen “hafta içi izleyecek dizim yok” ülkesinin vatandaşlarına göre bir iş olmuş Mr. Robot.

***

Amazon’un gelecek dizisi Trial’a büyük transfer

Amazon’un David E. Kelly tarafından hazırlanan dizisi Trial’a iddialı bir transfer gerçekleşti. Billy Bob Thorton, ismi tanıdık gelmeyenler için Fargo’daki kötü adam Lorne Malvo, yeni dizide rol alacak oyuncular arasında. Bob Thorton masum bir çocuğun öldürülmesine yol açan davadan sonra kendisini alkole vermiş Avukat Billy McBride rolünü canlandıracak. Söz konusu rol için daha önce Kevin Costner ismi gündemdeydi ancak birkaç hafta önce bu ihtimal sonlanmıştı. Billy Bob Thorton televizyonda daha sık görülmesi gereken ve layığınca yüceltilmemiş yıldızlardan. Uzun yıllar dramalardaki insanları büyüleyen aktörlüğü ile öne çıkmış Thorton’un tüm adaylıklarına ve ödüllerine rağmen halen bir ikona dönüşmemiş olması aslında kendi tercihlerinden kaynaklanıyor. Kendisi “anti-film yıldızı” olarak değerlendirilen Thorton’un böyle görülmesindeki en büyük neden yüksek hasılat elde edecek gişe filmlerinde oynamaktan kaçınması. Hukukî drama alanında bir deha sayılan David E. Kelly’nin yeni dizisi de aynı türde olacak. Kelley ile Amazon’un anlaşması 10 bölümü içeriyor. Dizinin yayınlanacağı tarih henüz belli değil ancak Amazon’un kuvvetli bir çıkartma yapmak adına süreci fazla uzatmak istemeyeceği aşikâr. Önümüzdeki bahar aylarında Trial’ı izliyor olursak sürpriz olmayacak.