Hakan Yılmaz Fikri Sönmez, 1938 yılının yaz mevsiminde, Gürcü bir ailenin ilk erkek çocuğu olarak dünyaya gelir. Gürcüce adı ‘Golomanidzeler’ olan bir sülaleden gelen Fikri Sönmez, 7 yaşında Fatsa Dumlupınar İlkokulu’nu bitirdikten sonra, Fatsa’nın en iyi terzisi Nazım Usta’nın yanına çırak olarak girer ve kalfa olana kadar çalışır. Yazar Ahmet Becioğlu, Fikri Sönmez’in kalfalıktan ustalığa […]

Fikri Sönmez’in bilinmeyenleri
Hakan Yılmaz

Fikri Sönmez, 1938 yılının yaz mevsiminde, Gürcü bir ailenin ilk erkek çocuğu olarak dünyaya gelir. Gürcüce adı ‘Golomanidzeler’ olan bir sülaleden gelen Fikri Sönmez, 7 yaşında Fatsa Dumlupınar İlkokulu’nu bitirdikten sonra, Fatsa’nın en iyi terzisi Nazım Usta’nın yanına çırak olarak girer ve kalfa olana kadar çalışır.

Yazar Ahmet Becioğlu, Fikri Sönmez’in kalfalıktan ustalığa geçişini şöyle anlatır; “Kalfa pozisyonuna geçince, o hep farklılık yaratmak isteyen bir yapıya sahip olduğu için terziliğin doktorasını yapmak üzere İstanbul’a gelip İstiklal Caddesi Yeşil Bursa Sokak’taki Yorgo Usta ile çalışmaya başlar.

PARAYLA HİÇ İŞİ OLMADI

Bir insan mesleğinde neden kariyer yapmak ister? Para kazanmak, ekonomik olarak daha iyi şartlarda yaşamak için ama onun parayla hiç işi olmadı. İstiklal Caddesi’nde bulunduğu yıllarda, meşhur 6-7 Eylül olayları yaşanır, cadde üzerinde Rumlara ve Ermenilere ait kuyumcu dükkânları dâhil, giyim ve ayakkabı dükkânları talan edilir. Caddeyi sağlı sollu kaplayan dükkânların içinde ne var ne yok, ayakkabı, elbise, gömlek akla ne gelirse, İstiklal Caddesi’ne saçılmıştır.

Bir arkadaşı anlatmıştı: “Fikri Abim 6-7 Eylül olayları olurken sokakta bir top bulmuş (futbolu çok severdi), top sektiriyormuş. Arkadaşı, ‘Fikri oğlum, ayakkabının altı delik, cadde ayakkabılarla dolu, al da birini ayağına giy’ demiş… Ama o hiç ilgilenmemiş bile, top sektirmeye devam etmiş.”

DOĞUŞTAN SOSYALİST

Fikri Sönmez, parayla, pulla işi olmayan bir adamdır. Çünkü O, doğuştan sosyalisttir. Ailesi (sülalesi) Gürcü’dür ve sosyalizme ayrı bir ilgisi vardır. O yüzdendir ki, Mahir Çayan ve Arkadaşları Kızıldere’de katledilmeden önce Fikri Sönmez ve arkadaşlarından yardım almıştır.

Fikri Sönmez’in bugün gündemde olan halkçı belediyecilik anlayışının babası olduğunu söylesek abartmış olmayız. Çünkü Fatsa’da belediye başkanlığı yaptığı dönemde, önce mahalle komiteleri aracılığıyla mahallelerde yaşayan halkın sorunlarının belediyeye aktarılmasını, sonra da halk ve mahalle komiteleriyle birlikte bu sorunların çözüm yollarını araştırıp hayata geçirdiler. Karaborsa, yol, üstgeçit yapımı, fındık taban fiyatları gibi halkın sorunlarını halkla beraber çözdüler. Bugün ‘Beyaz Masa’ dedikleri çalışmayı Fikri Sönmez, 40 yıl önce mahalle komiteleri aracılığıyla yapmıştır.

40 YIL ÖNCE O YAPMIŞTI

Yine bugün Ankara ve İstanbul’da CHP’li belediyelerin, belediye meclis toplantılarını halka açması ve naklen yayın yapmalarına bakacak olursak, Fikri Sönmez’in Fatsa Belediyesi’nde 40 yıl önce bunu yaptığını görürüz. Belediye Meclisi toplantılarını halka açtığı gibi, mahallelere hoparlörler aracılığıyla naklen yayın yapmıştır.

Fikri Sönmez, Fatsa’da Halk Şenliği yapılırken Demokrat gazetesine verdiği bir röportajda belediyecilik anlayışını şöyle ifade etmişti; “Bütün bu çalışmaların amacı; mahalle komitelerinde halkın kendi sorunlarına sahip çıkması, kendi kararlarını kendisinin verip kendisinin yaşama geçirmesidir. Halk, biz bu Belediye yönetiminde olmasak da kendisi yönetmelidir.”

Kısacası ne Fatsa, ne Fikri Sönmez, ne 12 Eylül faşizminin Fatsa’ya darbeden 1 ay önce Nokta Operasyonu adı altında gelmesi, ne de maskeli faşistler anlatılmakla bitmez… Siz, Su Yayınevi’nden çıkan ‘Bilinmeyen Yönleriyle Fikri Sönmez’ adlı kitabı okuduğunuzda bunları ve daha fazlasını bulacaksınız.