İsrail saldırılarına karşı Filistinli işçilerin grevi büyürken İsrail Komünist Partisi, işçilerin başarıya ulaşması için seferberlik çağrısı yaptı. İtalya’da liman işçileri Filistin’le dayanışma mesajları verdi.

Filistinliler grevde

DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri İsrail’in saldırganlığına destek verip Hamas’la ateşkes isterken ve Hamas’ın iddiasına göre ateşkes sürecinin bugün başlaması beklenirken Filistinli emekçiler ise genel grevle saldırılara tepkilerini gösteriyor. Aralarında sağlık emekçilerinin de bulunduğu birçok meslek grubundan Filistinli işçilerin İsrail saldırılarına karşı başlattığı genel grev bugün dördüncü gününde. Batı Şeria, Gazze ve İsrail’de 1948 toprakları olarak bilinen tüm Filistin topraklarında süren genel grev inşaat, bankacılık, nakliyat ve sanayi başta olmak üzere birçok sektörde etkili. Yüzlerce Filistinli doktor, “Korona kahramanları ırkçılığın kurbanlarına dönüştü” diyerek greve katılırken 1936 ve 1948 yılında Filistin topraklarında yapılan grevler kadar etkili bir eylemlilik olduğu görüldü. İsrail Komünist Partisi (MKI) ile Demokratik Görüş ve Eşitlik Partisi (Hadaş) de greve destek vererek “Grevin başarıya ulaşması için tüm çabamızı ortaya koyalım” çağrısı yaptı. İki partiden yapılan açıklamada, Filistinlilere dönük saldırıların bir an önce son bulması ve sivillerin çatışma çemberinden çıkarılması gerektiği vurgulanarak “Bu grev, meşru ve barışçıl bir sivil protestodur. Özellikle her iki halkın yaşadığı kentlerde greve katılanların ve protestocuların bastırılmaması için uyarıda bulunuyoruz. İsrail’in tüm demokratik güçlerine işgal ırkçılık ve nefret suçlarına karşı çıkma çağrısı yapıyoruz” ifadelerine yer verildi.


PATRONLAR KORKTU

Grev Gözlem Komitesi Başkanı Muhammed Bracha ise “Yurdumuzdan edilip başka bir yere gitmeyi reddediyoruz. Kudüs’te ve Şeyh Cerrah’ta ikinci bir Nakba yaşanmasına izin vermeyeceğiz. Filistin halkının bütünlüklü sözünü söylemesi için grevdeyiz” açıklaması yaptı. Bracha, “Gözlem komitesi akıldışı bir karar alsaydı, grev başarısız olurdu. Ancak halkın iradesini göz önünde bulundurarak bu kararı aldık. Günün sonunda bir fikir ifade etmek istiyoruz. Herhangi bir şeyin şiddete yön vermesini istemiyoruz” ifadelerine yer verdi. Öte yandan, greve çıkan işçilerin patronlar tarafından tehdit edildiği, bazı işçilerin işten atıldığı aktarıldı. Fransa merkezli Le Monde’un haberine göre, bazı İsrailli patronlar Filistinli çalışanlarına işe gelmezlerse basitçe kovulacaklarını bildirdi. Sağcı bir işveren, “Kimse greve gidemez. Size söylüyorum, işe gelmeyenlerin artık bir işi olmayacak” tehdidi savurdu. Arab 21 haber sitesinin görüştüğü Filistinliler ise grevin tam kapsamlı bir üçüncü intifadayı başlattığını, bunun için Filistin Yönetimi’ni aşan Fetih, Hamas ve diğer gruplara dayalı ortak bir liderlik gerektiğini söyledi. Kudüs’te yaşayan Filistinli aktivist Rasim Ubeydat grevin, Kudüs’te, Batı Şeria’da, Gazze’de ve tüm Filistin topraklarında Filistin halkının birliğini ifade ettiğini söyledi. Ubeydat, “Grev, hedefimizin, kaderimizin, topraklarımızın ve halkımızın bir olduğunu gösteriyor. İşgalci İsrail’e de bu mesajı veriyor” dedi.

İŞÇİLERİN BİRLİĞİ

Grevin önümüzdeki günlerde devam etmesi beklenirken İtalya’daki liman işçileri de Filistinli işçilerle sınıf dayanışması gösteriyor, İtalya’dan İsrail’e giden silah sevkiyatlarını engelliyor. Unione Sindacale di Base sendikasında örgütlü liman işçileri hafta başında Livorno limanında İsrail’in Aşhod kentine gidecek “Asiatic Island” gemisini yüklemeyi reddederken benzer bir eylem Napoli’de de gerçekleşti. Livornolu işçilerin yüklemeyi reddettiği gemi diğer işçiler tarafından yüklemesi yaptırılarak Napoli’ye doğru yola çıkarken Si Cobas sendikasına bağlı Napolili liman işçileri de gelen gemiyi yüklemeyi reddetti. Si Cobas’tan yapılan açıklamada, “İsrail tarafından yıllardır acımasız bir baskı altında olan Filistin halkına karşı kullanılacak silahların ulaşmasını reddediyoruz. İtalyan hükümetinin ve neredeyse tüm parlamento güçlerinin İsrail saldırganlığıyla suç ortaklığını kınıyoruz. Savaşlarınızı desteklemek için ellerimiz kanla kaplı olmayacak” denildi.

***

İtirazlar yükseliyor: Silah satışlarını durdurun

İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 65’i çocuk olmak üzere 230’a ulaşırken ateşkes çağrıları sürüyor. ABD’de İsrail’in saldırganlığını destekleyen Joe Biden yönetimine karşı Demokrat Parti’de de tepkiler yükseliyor. Vermont Senatörü Bernie Sanders, Filistin için ateşkes çağrısı yapan karar tasarısını önceki gün Senato’ya sundu. Senato Genel Kurulu’na tasarıyı sunarken konuşma yapan Sanders, “Her İsraillinin hayatının olduğu gibi her Filistinlinin hayatı da önemlidir. 12 masum İsraillinin hayatını kaybetmesi gerçekten bir trajedidir. Peki ya 64’ü çocuk, 38’i kadın 227 Filistinlinin hayatını kaybetmesi trajedi değil mi?” tepkisi verdi. Cumhuriyetçi bazı senatörlerin “İsrail’e tam destek çağrısı” yapan tasarısına şiddetle karşı çıkan Sanders, “Kimi senatörler Filistinlilerin hayatını kaybetmesinin bir trajedi olduğuna inanmıyor. Ben ise hem İsraillilerin hayatlarını kaybetmesine hem de Filistinlilerin yaşamlarını yitirmesine yas tutmamız gerektiğine inanıyorum” diye konuştu. Sanders, “Kongre şunu anlamalı ki 10 yıldan uzun süredir Binyamin Netanyahu’nun sağcı yönetimi, iktidarda kalmak ve yolsuzluktan yargılanmaktan kaçınabilmek için gösterdiği çabada giderek artan şekilde hoşgörüsüz ve otoriter bir tür ırkçı milliyetçiliği büyüttü. ABD’nin İsrail siyasetinde olan biteni anlaması gerekiyor” tepkisi verdi. Bir grup Demokrat vekil de Biden yönetiminin onay verdiği ve İsrail’e yapılacak 735 milyon dolarlık silah satışının durdurulması için hazırladıkları tasarıyı Temsilciler Meclisi’ne sundu. Ülkenin etkili yayınlarından Washington Post da yayınladığı haberde “Biden’ın İsrail konusunda diğer Demokratlarla anlaşmazlığı artıyor. İsrail yanlısı olarak bilinen Demokratlar bile ‘gerginliğin azaltılması’ çağrıları yapıyor” şeklinde kulis bilgileri verildi.

YAPTIRIM ÇAĞRISI

İngiltere’de ise aralarında İşçi Partililerin de olduğu bir grup milletvekili, İsrail’e yaptırım uygulanması çağrısı yaptı. İşçi Partisi Milletvekili Richard Burgon, Muhafazakâr Parti hükümetine seslenerek, “İsrail’i, Filistinlilere yönelik savaşını durdurmaya zorlamak için daha fazla ne kadar Filistinli çocuk öldürülmeli, daha fazla ne kadar Filistinlinin evi yerle bir edilmeli? Filistin’i devlet olarak tanımanın zamanı geldi çünkü onların da var olma hakkı var” tepkisi verdi. İşçi Partisi’nin Filistinli Milletvekili Leyla Moran da “Acil ateşkese ihtiyacımız var. İngiltere, bunu isteyen bir Birleşmiş Miletler kararının ana sponsoru olmayı Fransa’ya bırakmamalıydı. Hükümet tarihi sorumluluktan kaçamaz artık adım atılmalı. İşçi Partisi’nin eski lideri Jeremy Corbyn de halkın İngiltere hükümetiyle İsrail arasındaki askeri ilişkileri bilme hakkının bulunduğunu vurgulayarak hükümetten iki ülke arasındaki askeri işbirliğinin tüm detaylarını açıklamasını istedi.