‘Perdede Notalar’ modern çağların en kompleks, pek çok sanatı kendi bileşeniymiş gibi içinde barındıran sinema sanatının önemli filmlerinde birlikte çalışmış yönetmen ve müzisyenlerin serüvenine odaklanıyor ve unutulmaz filmlere adını birlikte yazdırmış yönetmen ve müzisyenlerden bir kesit sunuyor.

Filmlerdeki müziğin peşinde

Hazel Aksoy

Sinema edebiyattan, mimarlıktan, tiyatrodan, resimden, heykelden, opera ve baleden müzikten aldıklarıyla yeni ve özgün bir dünya yaratan en yaygın, anlaşılırlık düzeyi en yüksek olan sanat; yedinci sanat… Verita Kitap etiketiyle çıkan; Hikmet Temel Akarsu, Emre Karacaoğlu ve Yavuz Angınbaş tarafından kaleme alınan PERDEDE NOTALAR - 26 Makalede Yönetmen-Müzisyen Birliktelikleri de modern çağların bu en kompleks, pek çok sanatı kendi bileşeniymiş gibi içinde barındıran sinema sanatının önemli filmlerinde birlikte çalışmış olan yönetmen ve müzisyenlerin serüvenine odaklanıyor.

Sinemada fani dünyamızın gerçeklerinden yararlanarak yeni bir dünya, yeni bir gerçeklik yaratımı mümkün hâle geliyor. Film düşünülmüş, tasarlanmış, yazılıp çizilmiş velhasıl yeniden yaratılmış bir dünyayı seyirlik olarak gözlerimize, ses olarak kulaklarımıza sunar. Bazen olan biteni oturduğumuz yerden gözetler bazen de o dünyanın içine karışıp âdeta oyunculardan biriymişiz gibi hissederiz. Filmdeki karakterler, mekân, ışık kullanımı, senaryo, konunun akışkanlığı, diyaloglar, görseli destekleyen ses ve müzik seyirciyi zapt eden, mest eden ya da irkilten, korkutan; haz veren ya da rahatsızlık uyandıran unsurlar. Bu unsurların birbirleriyle uyumu/ilişkisi kuşkusuz senarist, yönetmen, oyuncular, set tasarımcıları, stilistler ve müzisyenler gibi pek çok sanat ehli insanın birlikte çalışmasıyla gerçekleşiyor. İşte bu kitap bize unutulmaz filmlere adını birlikte yazdırmış yönetmen ve müzisyenlerden bir kesit sunuyor.

Kitap dört bölümden oluşuyor; Klasikçiler, Rock/ Pop/Caz Temelli Besteciler, Elektronik Temelli Besteciler ve Deneyselciler. Birinci bölümde Fellini’den Hitchcock’a, Spielberg’den Truffault’a, Ayzenştayn’a kadar 11 yönetmenin Nino Rota, Bernard Herrmann, John Williams, Delerue ve Prokofyev gibi müzisyenlerle birlikte çalışma pratikleri incelenmiş. İkinci bölüm, David Lynch - Angelo Badalementi, Emir Kusturica - Goran Bregoviç, Sergio Leone - Ennio Morricone, Wong Kar-wai - Şigeru Umebayaşi birliktelikleri gibi 10 yönetmen ve 10 müzisyeni mercek altına alıyor. Üçüncü bölümde Darren Aronofsky - Clint Mansell, Luc Besson - Eric Serra ve Lucio Fulci - Fabio Frizzi’nin birlikte çalıştığı filmler var. Son bölüm ise Popol Vuh, Hans Zimmer, Jóhann Jóhannsson gibi müziğe getirdikleri yeni soluğu soundtrack’lere yansıtan 6 besteciyle Werner Herzog, Tony ve Ridley Scott, Villeneuve gibi 7 yönetmenin film çalışmalarını ele almış.

Yazarların yaklaşık olarak 12 yıllık bir çalışmasını kapsayan 26 makaleye şamil eser sinemaseverler ve müzik tutkunları için bir başucu kitabı olma özelliği taşıyor. İlk olarak 2006 yılında Akarsu ve Karacaoğlu tarafından David Lynch ile Angelo Badalamenti ikilisinin birlikte çalışmalarının incelenmesiyle başlayan serüven daha sonra Yavuz Angınbaş’ın da katılımıyla devam etmiş.

2010 yılından itibaren Hürriyet Gösteri dergisinde ‘Yedinci Sanatla İkinci Sanatın İzdivacı: Sinemada Yönetmen-Müzisyen İşbirlikleri’ adıyla sekiz yıl yer alan yazılar daha sonra altı ay boyunca her Pazar Açık Radyo’da yazar üçlünün keyifli muhabbetiyle seslendirildi. Şimdi de ilgi alanındaki büyük bir açığı doldurmak üzere, sanatseverlerin raflarında yerini almak üzere kitaplaşmış durumda. Yolu açık olsun, yol açsın, devamı gelsin…