Filolar elektrikli ve hibrit araçlara sıcak bakıyor
Türkiye’de elektrikli ve hibrit araçların pazarda rekabet edememesinin altında menzil kısıtı, fiyat dilimi, şarj istasyonlarının sayısının azlığı, ikinci eldeki değer kaybı gibi etmenler yer alıyor
ERSOY YAŞAR / ersoy@otosafari.com
@ersysr
TEB Arval’in desteği ile gerçekleştirilen CVO Barometre araştırmasının 2016 yılı sonuçları açıklandı. Araştırma, 14 ülkenin yanı sıra, Türkiye’deki filo araç kiralama sektörünün mevcut durumunu ve geleceğini de inceliyor. Yakın gelecekte, filo yöneticilerin elektrikli, hibrit veya alternatif yakıt teknolojilerine sahip araçlara yönelmesi kullanıcı deneyimini artıracak, bu araçların ikinci el pazarını hareketlendirecek ve bilinirliğine büyük katkıda bulunacak. Araştırma, Türkiye ve Avrupa’da filo yöneticilerinin bakış açısını yansıtması ve otomotiv endüstrisinin önemli paydaşlarından biri olan araç filo kiralama sektörünün mobiliteye bakışını ve yakın gelecekteki konumunu ortaya koyması adına önem taşıyor.
Araştırma, 2016’da orta ve büyük ölçekli kurumsal firmalarda operasyonel kiralamanın diğer finansman yöntemlerine göre daha çok tercih edildiğini gösteriyor. Tahminlere göre, trafikte bulunan 12.6 milyon aracın 2.1 milyonu şirket aracı. Teknoloji kullanımı ise akla ilk olarak elektrikli aracı getiriyor.
2002’den bugüne 15 ülkeye yayılan CVO araştırması, aralarında İngiltere, Fransa, İtalya, Portekiz, İspanya, İsviçre, Belçika, Hollanda gibi 14 ülkenin yanı sıra, Türkiye’deki filo kiralama sektörünün mevcut durumunu ve geleceğini de inceliyor.
2020’de trafikteki araç sayısı tahminen 15.7 milyona ulaşacak
Yapılan çalışmalar trafikteki toplam binek ve hafif ticari araç sayısının 2016’nın sonunda tahminen 12.6 milyonu bulacağını gösteriyor. Filo yani şirket aracı sayısı ise, tahminlere göre 2.1 milyon adet olacak. 2020’ye gelindiğinde ise, tahminen 15.7 milyon olan toplam binek ve hafif ticari araç sayısının 2.6 milyonu şirket aracı olacak.
Dizel, Türkiye’de artıyor, Avrupa’da düşüyor
Rapora göre, araştırmaya katılan firmaların filolarında bulunan araçların yüzde 76’sı dizel. Bu oranın 5 yıl içerisinde yüzde 81’e çıkacağı düşünülüyor. Avrupa’da ise bu oran günümüzde yüzde 82 iken, 5 yıl sonra oranın yüzde 79’a düşeceği öngörülüyor. Türkiye’de dizel araçların çok daha fazla tercih edilir olmasının en önemli nedeni olarak maliyet avantajı gösteriliyor.
Avrupa’da hibrit, Türkiye’de elektrikli otomobil
Araştırmaya katılan filo yöneticilerine hangi teknolojileri kullandıkları ya da 3 yıl içinde kullanmaya başlayacakları sorulduğunda, yüzde 20’lik oranla elektrik bataryalı ve hidrojen yakıt hücreli araç kullandıklarını belirtiyorlar. Durum Avrupa’da oldukça farklı. Avrupa’da araştırmaya katılan firmaların yüzde 60’ının ilk tercihinin hibrit araç teknolojisinden yana olduğu gözlemleniyor.
Şirketler araçlarını takip ediyor
Araştırma, her 10 şirketten 9’unun filoları için araç takip sistemi kullandığını ortaya koyuyor. Bunu öncelikle araçları takip etme amaçlı, daha sonra ise, yetkisiz kullanımları izleme, yakıt tüketimini azaltma, sürücü güvenliğini geliştirme, bakım maliyetlerini azaltma, teknik verileri izleme ve sürücü davranışlarını izleme amacıyla kullanıyorlar. Filo yöneticileri için yapılan akıllı telefon uygulamalarını ise, kullanışlı bulmalarının yanı sıra, bu uygulamaların sürücülere zaman kazandırdığını ve sürücülerin kullanım alışkanlıklarını etkiyebileceğini düşünüyorlar. Filo yöneticileri en çok araç verilerine uzaktan erişim imkanı sağlayan, sürücü davranışlarını raporlayan ya da her ikisini birlikte yapan uygulamalara ilgi duyuyorlar.
‘Acil Fren Sistemi’ öne çıkıyor
Araştırmaya katılan filo yöneticilerine hangi güvenlik artırıcı opsiyonu gerekli buldukları sorulduğunda, hem binek, hem de hafif ticari araca sahip firmalar öncelikli olarak otonom acil fren sistemini işaret ediyorlar. Binek araca sahip firmalar acil fren sisteminden sonra sırasıyla adaptif hız sabitleyici (ACC), adaptif ışık kontrolü, gece görüş sistemi ve şerit değiştirme uyarısını gerekli bulurken, hafif ticari araç sahipleri sırasıyla adaptif hız sabitleyici (ACC), adaptif ışık kontrolü, şerit değiştirme uyarısı ve gece görüş sistemini gerekli görüyorlar.
Otonom araçların güvenlik problemini çözeceği düşünülüyor
TÜİK Karayolları Trafik Kazaları İstatistikleri 2015 raporuna göre trafik kazalarının en büyük nedeni olarak sürücü hataları gösteriliyor (yüzde 89.3). Sürücü hatalarını yayalar (yüzde 8.8), yol (0.91) ve araç (0.55) izliyor. Filo sahiplerinin yüzde 88’i insansız araçların güvenlik sorununu çözeceğini düşünüyor.
***
Motosiklete ‘kişiselleştirme’ desteği
Amerika’dan başlayıp ardından da Avrupa’ya yayılan ve tüketici tercihlerini değiştiren ‘retro’ akımı yalnızca motosiklette değil farklı alanlarda da hissedilir biçimde ortaya çıkıyor. Bu akım Türkiye’de de bir süredir karşılık buluyor. Bunker Customs kurucuları Can ve Mert Uzer kardeşler, bu anlayışla Yamaha Motor’un kişiye özel (custom) motosikletler yaratmayı hedefleyen ‘Yard Built’ projesi kapsamında, XSR700 modelinin yalnızca asfaltta değil bozuk yol koşullarında da kullanılabilmesi için 3 ay boyunca çalıştılar ve süreç sonunda ‘Tracker’ tarzı XSR700‘ü ortaya çıkardılar. XSR700'ün retro ve sokak tarzına kişisel yorumunu katan Bunker Customs, kişiselleştirme felsefesinin tüm dinamiklerini ise sonuna kadar kullandı.
‘Sport Heritage’ modelinde, yakıt deposu korumaları, yan paneller, radyatör korumaları ve sele plakası da dahil olmak üzere tüm gövde panelleri, el yapımı 2 mm alüminyum parçalar ile değiştirildi.