ABD’li işçilerin refahı ve Federal Merkez Bankası’nın enflasyonu düşürme amacıyla yaptığı faiz artırımları arasındaki çekişmede, işçiler kaybeden tarafta. ABD’de enflasyon temmuz ayından itibaren düşüş trendine girdi ancak artan durgunluk risklerine rağmen FED’in enflasyonla savaşı daha yeni başlıyor olabilir.

Finans piyasalarının işsizlik sevinci
FED Başkanı Powell, 2022’nin son toplantısında gecelik faiz oranını 50 baz puan artırma kararı aldıklarını açıkladı. (Foto:Depo)

Ken KLIPPENSTEIN

ABD Çalışma Bakanlığı’nın açıkladığı verilerde hem işe giriş sayıları, hem maaş artış oranları finansal piyasalarda sevinç yarattı. Axios’da ekonomi gazeteciliği yapan Neil Irvin, “Birçok yönden muhteşem bir istihdam verisi” yorumunu yaptı. “İşe giriş sayıları, yumuşak inişe geçti denebilir.” Bunu büyümenin yavaşladığını söylemenin “kibar” yolu olarak anlayabiliriz.

New York Times ekonomi muhabiri Jeanna Smialek Twitter’da istihdamın düşüşe geçtiğini gösteren bir tablo paylaştı ve “Henüz FED’in arzu ettiği düşüşün gelmediğini söylemek mümkün” dedi. “Fed Başkanı Powell maaş artışlarında ciddi düşüş amaçlıyor –mevcut düşüş yeterince sert değil-” diye ekledi. Kimileri sevincini gizlemek için çaba dahi sarf etmedi. Harvard’da ekonomi profesörlüğü yapan Jason Furman “Maaş artışları epey yavaşlıyor. Enflasyonun yönetilebileceğini düşünmek için elimizdeki en önemli delil bu” dedi. Joe Biden da haberleri memnuniyetle karşıladı. “İstihdam artışındaki yavaşlama amaçlarımıza uygun. Aylık ortalama işe giriş sayısı 600 binden, 200 bine düştü” dedi.

Salgında yaşanan ekonomik durgunluk ve bunu takip eden hızlı toparlanmanın ardından ortaya çıkan enflasyonu kontrol altına almak için ABD Merkez Bankası yıllardır benzeri görülmemiş bir faiz artışı döngüsüne girdi. Faiz artışları borçlanmanın maliyetini arttırdığı için ekonomik büyümeyi yavaşlatır ve işsizliği arttırabilir. FED Başkanı Jerome Powell, ağustos ayında yaptığı bir konuşmada “Daha yüksek faizler, daha yavaş büyüme ve daha yumuşak işgücü piyasası koşulları enflasyonu düşürecek. Fakat ortaya çıkacak durum kimi haneler ve şirketler için acı verici olabilir. Bunlar, enflasyonu düşürmenin talihsiz maliyetleridir” dedi. Bazı uzmanlar bu görüşe katılmıyor. Faiz artışlarının sunduğu “ilacın” yüksek işsizlik ve düşük maaşlar gibi yan etkilerinin, yüksek enflasyonun etkilerinden ağır olabileceğini savunan uzmanlar var. Bazı uzmanlar ise enflasyonun altta yatan sebeplerinin (salgın, tedarik zincirlerindeki bozulmalar, tekelleşme, tarımsal üretimi bozan iklim değişikliği), sıkı para politikasıyla çözülemeyeceğini söylüyor ve salgın kaynaklı enflasyonun geçici olacağını savunuyorlar.

İŞSİZLİĞE MÜSAADE

İpin ucunda, milyonlarca Amerikalının işi var. Eski hazine bakanı ve ekonomist Larry Summers, işsizliğin bir yıllığına yüzde 10’u aşmasına müsaade edilebileceğini söylüyor. Sözü edilen oran şu ankinin oldukça üzerinde ve milyonlarca insanın işsiz kalması anlamına geliyor. Yürütülen politikalara bakılırsa FED de benzer görüşte fakat “derecesi” tartışmayı kimin kazanacağı ile belirlenecek. Senatör Elizabeth Warren, FED’in faiz artışlarının “yıkıcı bir durgunluk” yaratabileceği uyarısını yaptı. Warren’ın uyarısının benzerlerini FED raporlarında görmek de mümkün. Geçtiğimiz yaz yayınlanan bir raporda eski örnekler veriliyor ve 1920 buhranındaki sert faiz artışlarının yol açtığı işsizliğe atıf yapılıyor. Birleşmiş Milletler de FED’e “faiz artışlarını durdurması” çağrısı yaptı ve küresel durgunluk risklerine işaret etti. Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası da benzer uyarılar seslendirdi. Faiz artışları enflasyonu kontrol altına almada etkili bir araçtır fakat tek araç değildir. Warren’ın sunduğu argümanlara göre ABD’de enflasyon yaratan koşulların birçoğu, FED’in etki alanının dışına uzanıyor. Tedarik zincirindeki problemler ve Rusya’nın Ukrayna istilası bunlara birer örnek.

Warren’ın savunduğu çözüm, faiz artışları yerine bazı farklı araçlar kullanılmasını öneriyor: Sıkı denetim politikalarıyla şirketlerin fiyatları şişirmesine engel olmak, çocuk bakım hizmetlerine yönelik devlet desteğini arttırarak daha fazla ebeveynin işgücüne katılımını sağlamak, faaliyetlerini deniz aşırı ülkelere taşıyan şirketlere yönelik vergi kesintilerine son vererek tedarik zincirlerini güçlendirmek ve Medicare’in doğrudan pazarlığa girmesi yoluyla ilaç fiyatlarını düşürmek. Warren, “Tüm hastalıklarda doğru ilacı vermek için, önce doğru teşhisi yapmak gerekir” dedi. “FED maalesef sert faiz artışlarına, elindeki tek ilaca başvurdu. Fakat şu an yaşadığımız enflasyonun sebeplerine bakıldığında, bu ilacın etkisiz olma ihtimali var.” Warren FED Başkanı Powell’a “Kaç kişinin işsiz kalmasını kabul edeceğini” sordu. FED’in buna verecek net bir yanıtı yok.

MUĞLAK İFADELER

Geçtiğimiz ay yılın son faiz artışını açıklarken yaptığı açıklamada FED’in enflasyon hedefinin senelik yüzde iki olduğu bir kez daha vurgulandı fakat işsizlik konusundaki hedefin “azami istihdamdan” oluştuğu yönünde muğlak ifadeler kullanıldı. New York Merkez Bankası Başkanı yaptığı açıklamada işsizliğin bu sene yüzde beş düzeyine ulaşabileceğini söyledi. FED’in kurumsal amaçlarının azami istihdam ve asgari enflasyon olduğu düşünüldüğünde, önceliğin hangisi olduğu aşikâr.

LÜTFEN YAVAŞLATIN

ABD’de enflasyon temmuz ayından itibaren düşüş trendine girdi ve Powell’ın sözünü ettiği “acıların” hafif olabileceğine dair umutlar yeşerdi. Fakat şimdi gelinen noktaya bakıldığında, artan durgunluk risklerine rağmen FED’in enflasyonla savaşı daha yeni başlıyor olabilir.

St. Louis Merkez Bankası’nın 28 Aralık günü yayınladığı ve pek dikkat çekmeyen bir raporda ABD’de belli eyaletlerin “durgunluk benzeri koşullar içinde olduğu” ve bunun ülke genelinde bir durgunluk yaşanabileceğinin öncü göstergeleri olabileceği uyarısı yapıldı.

Ekonomi ve Politika Araştırmaları Merkezi’nden Dean Baker yeni istihdam verilerini yorumlarken, kasım ayı verisinin de aşağı yönlü revize edildiğine dikkat çekti. Bir önceki veride maaşların tekrar yükselişe geçtiği yönünde bir veri çıkmış, fakat kapsamlı analiz neticesinde rakamın gerçekte daha düşük olduğu anlaşılmıştı. Dean FED’e “faiz artışlarını yavaşlatın lütfen” çağrısı yaptı.

Çeviren: Fatih Kıyman
Kaynak: The Intercept