Zehirli gemi olan Nae Sao Paulo’nun durdurulmasında büyük bir rol üstlenen Hakan Barçın, Foça Belediye Başkanlığı için aday adayı oldu. Barçın, Foça’ya karşı olan borcunu ödemek için aday olduğunu söyledi.

Foça Belediye Başkan Aday Adayı Hakan Barçın: Bu kente borcumu ödemek istiyorum
Foça Belediye Başkanı aday adayı Barçın, BirGün’e konuştu.

Berkay SAĞOL 

CHP’de yerel seçimler için aday adayı olan isimler çalışmalara başladı. Söküm için Aliağa’ya getirilmek istenen zehir dolu gemi Nae Sao Paulo’nun durdurulması konusunda mücadelede öne çıkan kişilerden biri olan Hakan Barçın CHP’den Foça Belediye Başkanlığı için aday adayı oldu. 

Aday olma gerekçelerinin hepsini sorumluluk başlığı altında topladığını söyleyen Barçın, “Adaylık gibi görevler kendi isteğinize göre değil diğer insanların talepleriyle ortaya çıkıyor ve bir irade ortaya koymak gerekiyor. Ya tahrik oluyorsunuz ya teşvik ediyorlar sizi. Kötü yönetimler olduğunu görünce daha iyisini yaparım diye düşünerek tahrik oluyorsunuz veya yanınızdaki kişiler sizi teşvik ediyor. Ben de 5 yıldır hem Foça Belediyesi hem İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi olarak görev yapıyorum ve çevremdeki bir sürü arkadaşım beni teşvik etti. Bir de sorumluluk hikâyem var. Ben yaklaşık 25 yıldır Foça’da yaşıyorum ve bilerek, isteyerek buraya geldim. Doğal bir ortamda yaşamak istediğimiz ve ekolojiye olan ilgimizden dolayı Foça’ya yerleştik. Burada iki tane çocuğumuz oldu ve Foça’da büyüdüler. Denizle, toprakla, zeytinle çok güzel deneyimleri oldu” dedi. 

Foça’ya borçlu hissettiğini vurgulayan Barçın, “Foça’nın böyle kalmasını, korunmasını istiyoruz. Burada doğmadık ve büyümedik ama dışarıdan gelenler daha çok kıymetini anlıyor diye düşünüyorum ben. Veya daha çok kıymetini anlama olasılığı var diye düşünüyorum. Çünkü bile isteye geliyorsunuz seçerek geliyorsunuz. Buraya borcumuzu ödemek istiyoruz. Meclis üyeliği dönemimde ve dışarıdaki hayatımda ciddi deneyimlerim oldu. Bu deneyimlerde insanı sorumlu hissettiriyor” diye konuştu. 

Foça’nın ciddi bir saldırı altında olduğunu ve betonlaştırılmaya çalışıldığını dile getiren Barçın, “Son zamanlarda içini çok boşalttılar ama en doğru kelime yine de o. Ben her alanda ortak akılla yürüyeceğim. Her alanda doğru insanları bir araya getirerek çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yok. Konusunun uzmanı, konuyla ilgilenen insanları yan yana getireceğiz. Örneğin biz Nae Sao Paulo gemisinin geleceğini öğrendiğimizde durdurulması için yaklaşık 50 bileşenle birlikte mücadele ettik ve gemiyi durdurduk. Bir dayanışma hareketiyle, bir birliktelikle, bu yöntemle çözemeyeceğimiz hiçbir şey yok” ifadelerini kullandı. 

İKLİM KRİZİNE GÖRE POLİTİKA 

Küresel iklim krizinin önemsenmeden politika üretilmemesi gerektiğini vurgulayan Barçın, “Olay o kadar hassas ki herkese görev düşüyor. Hele hele bir belediye başkanının çok fazla yapacağı şey var. Mesela şehir dışındaki herhangi bir yerden domates getirmek yerine Foça Gerenköy’deki domatesler teşvik edilecek. Diğerini belki yasaklayamazsın ama köyden gelene, yerel ürüne teşvik vereceksin. İlçe pazarında ücretsiz stant vereceksin ve diğer şehir dışından gelenler yerel ürünle rekabet edemeyecek. Dolayısıyla tırlar dolusu domates gelmeyecek ve az yakıt tüketilecek” ifadelerini kullandı. 

Turizmle ilgili konuşan Barçın, ‘‘Foça’nın eski adı olan Phokaialılar tarafından kurulmuş koloniler var. Mesela biz Phokaialılar tarafından İtalya’da kurulan Ascea adından bir koloniye gittik, görüştük ve kardeş ilçe ilan ettik. Phokaialılar tarafından kurulan kolonilerle bir turizm rotası çizmeyi planlıyoruz. Hem bizim oraya gideceğimiz hem onların direkt Foça’ya geleceği bir şekilde’’ dedi. 

Meclis üyesi deneyimlerinden bahseden Barçın şöyle konuştu: “Aliağa’nın çevre etki envanterinin çıkarılması konusunda ciddi bir mücadelemiz oldu. Ege Üniversitesi toprağın, TÜBİTAK ise hava ve suyun envanterini çıkarttı. 16 ay boyunca çalışıldı ve biz bu 16 aydan önce 25’ten fazla bileşenle bir araya gelerek nasıl bir çalışma yapılacağına ilişkin konuştuk, tartıştık. Aliağa’nın havası, suyu ve toprağıyla ilgili ciddi bir rapor ortaya çıktı. Ben böyle bir çalışmaya ön ayak olduğum ve Aliağa’nın üzerine olan sis perdesinin kaldırılmasına katkı sunduğum için çok mutlu ve gururluyum.”