Google Play Store
App Store

Aralarında spor dünyasının ünlü isimleri Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ile Selçuk İnan'ın da bulunduğu toplam 21 kişiyi dolandırdığı iddiasıyla yargılanan Seçil Erzan ve 6 sanığın yargılandığı duruşma 13. saatinde tanık dinlenmesi için Pazartesi gününe ertelendi.

Kaynak: Haber Merkezi
Fon vurgunu davası | 13 saat süren Seçil Erzan duruşması 15 Ocak'a ertelendi

Aralarında spor dünyasının ünlü isimleri Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ile Selçuk İnan'ın da bulunduğu toplam 21 kişiyi dolandırdığı iddiasıyla yargılanan Seçil Erzan ve 6 sanığın yargılandığı duruşma 13. Saatinde tanık dinlenmesi için Pazartesi gününe ertelendi.

Kamuoyunda "Fatih Terim Fonu" adıyla bilinen, 2'si tutuklu 7 sanığın yargılandığı dolandırıcılık davasında ikinci duruşma İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Duruşmaya "müşteki" sıfatıyla katılması beklenen Arda Turan, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan'ın mahkemeye mazeret dilekçesi gönderdikleri belirtildi. "Tanık" olarak dinlenilmesine karar verilen Nur Erkasap'ın ise "rapor" sunduğu öğrenildi.

Yunanistan ekibi Panathinaikos'un teknik direktörü Fatih Terim'in kızı Buse Terim Bahçekapılı, Mert Zeydanlı ve Terim Arıcan ise duruşmaya ilk kez müşteki olarak geldi.

Duruşmada tanık olarak ifade verecek olan eski futbolcu Semih Kaya da adliyeyede bulundu.

SEÇİL ERZAN SAVUNMA YAPTI

Mahkemede kimlik yoklamaları, gelen giden evrakların yazılmasının ardından duruşma salonuna getirilen sanık Seçil Erzan'a söz verildi. Mahkeme Başkanı, davaya üç müştekinin daha eklenmesi nedeniyle Erzan'a ek savunmasını sordu.

21 kişiyi dolandırdığı iddiasıyla 252 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Seçil Erzan, davaya eklenen üç ayrı iddianame nedeniyle ek savunma yapıyor.

BORSADA 1 MİLYON LİRA KAYBETMİŞ

Seçil Erzan savunmasına, "2010 Temmuz ayı ile 2011 Kasım ayı arasında borsada 1 milyon lira para kaybettiğini" söyleyerek başladı.

Erzan, verilen tüm paraları aynı hesapta değerlendirdiklerini anlatarak "Herkesin hayat standartı artmaya başladı. Bir süre sonra benden para isteyenlere vermek zorunda hissetmeye başladım. Hayır diyemediğim zamanlar oluyordu" diye konuştu.

Bir süre sonra ödediği faizin tefecilikte bile olmadığını da anlatan Erzan, "Bir süre sonra sanki bunun yapmak zorundaymışım gibi oldu" dedi. Erzan, "İnsanlar 'Seçil'i gördüğümüzde gözümüzde dolar canlanıyor', 'para, para' diye espiri yapıyorlardı. Ben de bankada yükselmek istiyordum. Bu nedenle Galatasaraylı futbolcularla o dönem çok ilgileniyordum. Haftasonları bile çalışıyorduk. Benim söylediğim her şey yüzde yüz gerçek. Tek doğru olanlar bunlar. Ben gerçekleri anlatıyorum" dedi. Erzan'ın bu sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.

"KİMSEYE FON DEMEDİM"

"Ben kimseye fon yapıyorum demedim" şeklinde konuşan Erzan, hayatında olan herkesin yaşam standartlarının yükseldiğini belirterek, "Arabaları bir üst modele çıkıyordu. Tarlalar alıyorlardı. Gelirlerinin 3,5 katı kadar paralar kazanıyorlardı"  dedi.

Erzan "Arda'ya da 'Para değerlendiriyorum' dedim. Kimseye fon demedim. Semih Kaya'ya çok fazla harcama yapmaması için 'Yeterince kazandın verdiğinden çok fazla geri aldın, yavaş harca' dedim. 2021 Aralık ayından sonra Bülent Çeviker, Emre Belözoğlu'ndan sonra aklıma ne geliyorsa söylemeye başladım. Fatih Terim ya da Hakan Ateş fonu demedim, abuk sabuk şeyler söyledim" dedi.

"MASAK HESAPLARI İNCELESİN"

Ağlamaklı şekilde ifadesine devam eden Erzan, "MASAK herkesin hesaplarını incelesin. O dönem kim bana para verdiyse kim benden para aldıysa herkesin hesapları incelensin. Ben bir canımla ortada kaldım. Kimseye derdimi anlatamıyorum. Herkes yer içer hesabı Seçil öder" şeklinde konuştu.

"SEMİH FAİZ İSTEMESE BEN ZATEN ÇÖZECEKTİM"

Erzan, Semih Kaya'nın kendisine kötü davranmadığını söyleyerek "Kaya'ya ana paranı aldın fazlasını isteme dedim. Semih bu kadar faiz istemeseydi ben sadece Selçuk İnan'a borçlanacaktım. O bu kadar faiz istemese ben zaten çözecektim. Diğer herkes artıdaydı. Ya da benim çözeceğim durumlardı" dedi.

EMRE'NİN PARASINI DAĞITMIŞ

Mahkeme başkanının Emre Belözoğlu'ndan aldığı parayı ne yaptığını sorması üzerine Seçil Erzan, "Aslında onun parası herkese dağıldı. 800 bin doları Semih Kaya'a, 300 bin doları Fırat Özdemir'e verdim. Diğerleri de dağıldı" dedi.

"PARADA ASLA GÖZÜM YOKTU"

Seçil Erzan, "Geleceğimi kaybettim, işimi kaybettim insanlar mağdur oldu. erkesten çok özür dilerim. Ben banka müdürü olmasaydım, sadece Seçil Erzan olsaydım kimse bana bu parayı vermezdi. Kimilerinin kızı, kimilerinin kardeşi, kimilerinin Secosu, kimilerinin de iyi bankacısıydım. Hapse girdiğimden beri kime ne para verildi çıkarmaya çalışıyorum. Arda'nın hediyesi olan saati takmadım bile, paradan nefret etmiştim artık. Annem o haldeydi, babam ölmüştü, kimse bana sahip çıkmadı. Parada asla gözüm yoktu. Bu söylediklerim belki bana zarar verecek ama ben söylüyorum, ben bankacıyım diye benle bu ilişkiyi kurdular" dedi.

Sabah saat 11.30 sıralarında başlayan, öğlen saat 13.30 da ara verilen duruşma 14.30 sıralarında yeniden başladı. Aranın ardından Seçil Erzan savunmasına devam etti.

"ÖDEMELERİN YÜZDE 90'NI ELDEN YAPILDI"

Erzan, "Ben birilerini dolandırmayı düşünmedim, Nisan ayından sonra böyle oldu. Atilla Baltaş'ın dövizcilerden aldığı para faizlere gitti. Nur Erkasap'tan da para aldım. Tam ne kadar aldığımı bilmiyorum ama ödeme yaptım ona da. Ödemelerin yüzde 90’ı elden yapıldı. Semih'in parasını hesabından Ali aldı. Daha sonra Ali, Semih'in hesabına 750 bin dolar olarak geri gönderdi. Semih bana parayı göndermek için Ali'nin hesabına gönderdi. Ben 50-100 bin gibi ufak krediler çektim. Onun dışında yüksek miktarda kredi çekmedim. Çekebileceğim kadar kredi çektim onun dışında yüksek miktarda çekim yapılması imkansızdı" dedi.

"HERKES ALDIĞINI SÖYLERSE ORTAYA ÇIKAR"

Avukat Epözdemir'in, "BDDK 43 milyon eksi olduğunu söylemiş. Bu para nerede?" sorusuna ise Erzan, "43 milyon gibi bir eksi yok. Normalde 300-500 bin arasında eksidir. Herkes aldığını söylerse ortaya çıkar. Bankanın 43 milyona benim söylediğim rakamlarla ulaşmıştır. 53 milyon gibi toplanan bir para hesaplanmıştı ancak o dönem kendimde değildim. Bazılarına daha fazla yazmışım. Bazılarına daha az yazmışım o dönem verdiklerime" dedi.

"GÖRÜNTÜLERDEKİ SÖYLEDİKLERİMİ MOJİ ZORLA SÖYLETTİ"

Araba içerisinde konuştuğu videonun sorulması üzerine Erzan, "Moji de 250 bin dolar fazla para alanlar arasında. Ben Çorlu'da eve gittiğimde 7 Nisan'da köye gittim. O gün herkes bankaya gelecekti çünkü ne yapacağımı bilmiyordum. Saat 16.00'da eve geldiğimde kapının önünde Moji vardı. Erkan arabasıyla kapıdaydı. Eve gidip su içmek istiyordum. Erkan benden bir şeyler imzalamamı istedi. Sonrasında Moji beni götürdü ve bana bir şeyler söyledi. Cep telefonu görüntülerdeki söylediklerimi Moji zorla söyletti. O cümleleri zorla söyledim. Bana bilmediğim kağıtlar imzalatıldı" diye karşılık verdi.

Savunmasında Emre Belözoğlu'ndan 3 defa para alındığını, Buse Terim ve Volkan Bahçekapılı'ya bir para iadesi yapılmadığını söyleyen Seçil Erzan, müşteki Bülent Çeviker'in avukatı Hediye Ergin'in sorusuna ilişkin, "Ben Fatih diye birisi ile telefonda konuşmadım. Ben Bülent beyden 2 milyon 200 bin dolar kadar para aldım. Bir milyon 700 bin doları Fırat Özdemir'e, 400 bin doları da Semih Kaya'ya verdim. Mert beyle konuştum ancak kendisi bunun anormal bir şey olduğunun farkındaydı, hissetmişti" dedi.

"PARAYI BİRİNDEN ALDIM DİĞERİNE VERDİM"

Fırat Özdemir'in, gazetede özel fonlarla ilgili çıkan iki haberi kendisine attığını anlatan Erzan, "Ben de bu haberi Mert'e göndermiştim. İnsanları ikna etmek için haberleri gönderdim, herkese farklı bir şey söyledim. Benim o dönem iradem hiç yoktu, doğru olmayan şeyler yaptım. Parayı birinden aldım diğerine verdim, benim bunlara söyleyecek bir şeyim yok. Benim söylediğim rakamlar dışında asla bir mağduriyet çıkmayacak. Söylediğim her şey kuruşu kuruşuna doğru. Ben Buse Terim ile hiç görüşmedim. Ben Buse'nin parasını Terim'den aldım. Arda Turan 33 milyon bir kredi talep etmişti aynı gün kredi onaylandı ve ödemesi yapıldı. Bu kredi teminatsızdı. Normalde de bu kredi dövize çevrilemez ama aynı gün dövize çevrildi. Krediyi genel merkez onayladı" ifadelerini kullandı. Müşteki Burhan Taşpolat, Erzan'a "Banka yönetimi Seçil hanıma '2 sene yatar çıkarsın, sonra seni başka bir bankada görevlendiririz' vaadinde bulundu mu? Sorusuna Erzan "Hayır" cevabını verdi.

"GÖTÜRDÜĞÜM PARA KENDİ PARAMDI"

aslında mağdur konumda olduğunu 9 aydır suçsuz yere tutuklu olduğunu söyleyen Ali Yörük, "Benim ve eşimin adına bu iş sebebiyle aldığımız hiçbir mal varlığı yok. Benim Seçil'e götürdüğüm para kendi paramdı. Ben hiç kimseden para almadım. Seçil hanımın kurduğu fondan para kazanmak için kendi paramı verdim. Seçil beni, 'Nuri bu sistemden çok para kazandı, İki daire aldı' dedi. Benim patronum bu sistemden para kazandığı için ben de güvendim. Para kazanmak için paramı Seçil'e verdim. 350 bin dolar Semih beyden benim hesabıma para gelmiş. O parayı da benim hesabımdan çekmişler. Bana ödeme yapacaklarını söylediler. Bu yüzden bankaya gittim ama bana Arda Turan'ın verdiği parayı verdi, bende parayı onun aracına koydum" şeklinde savunma yaptı.

"SEÇİL HANIM YALAN KONUSUNDA PROFESYONEL"

Mahkeme başkanı, Yörük'e 'Bavul bavul, çanta çanta dolarları kaç defa taşıdınız? Ben şimdiye kadar 3 defa tespit ettim' dedi. Ali Yörük soruya cevaben, "3 defa kendilerine yardımcı oldum. Seçil'in neden banka güvenliğine değil de bu işlemi bana yaptırdığını bilmiyorum. Benim alacağım olmasına rağmen benim paramı neden vermediğini, bana neden para taşıttığını bilmiyorum. Seçil hanım yalan konusunda profesyoneldir. Bankada kameraların gözü önünde bir banka müdürü bana para veriyor, ben burada suç işlenebileceğini nasıl düşünebilirim. Parayı arabaya bıraktıktan sonra ben Çorlu'ya döndüm. Seçil Erzan'ı 20 senedir tanıyorum. Sevgilisi Nuri Köşdere ile 15 yıldır benim telefonumla görüşüyordu. Ben Seçil'e paramı kaptırmışım, arayıp sormayayım mı? Seçil'in bagajına koyduğum para hiçbir zaman Çorlu'ya gitmedi. Her zaman Seçil hanımın bagajına gitti. Ben Hüseyin Eligül'den de hiç para almadım" ifadelerini kullandı. Erzan, Ali Yörük'e hesabına yatan paraların kaynağını sordu. Ali Yörük cevaben, "Ben araba alıp satıyorum. Ticari faaliyetlerimden elde edilen paralardır. Biz genelde sıfır araçlar satıyorduk" dedi.

"25 YILDIR BANKACIYIM İLK DEFA BÖYLE BİR DURUMLA KARŞILAŞTIM"

Ali Yörük'ün, Semih Kaya'nın parasını alıp gittiğini anlatan tutuksuz sanık Asiye Öztürk ise, "Ali Yörük, Emrah Çolak'ın yanında geliyordu. Onların arasındaki ilişkiyi bilmiyordum. Ben 25 yıldır bankacıyım ilk defa böyle bir durumla karşılaştım. Dosyadaki söz konusu evrakları bana 1 dakika içinde imzalattılar. Yapılan 3 işlemde benim imzam var. Ben Ali Yörük'e para vermedim. Emrah Çolak'a verdim, oda Ali'ye verdi. Emrah Çolak'a teslim ettikten sonra kime parasını verdiği beni ilgilendirmez. Bu yüzden bu durumu sorgulamadım" şeklinde konuştu.

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma sabah saat 11.30 sıralarında başlamış öğlen saat 13.30 da ara verilmişti. 14.30 sıralarında yeniden başlayan duruşmada yaklaşık 13 saat sürdü.

AVUKATLARIN MÜVEKKİLLERİNİN TAHLİYESİNİ İSTEDİ

Duruşma savcısı tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Sanık avukatları tutuklu müvekkillerinin tahliyesini istedi. Mahkeme başkanı duruşmanın çok uzun sürdüğünü belirterek, tanıkların dinlenmesi ve dinlenmeyen şikayetçilerin ifadelerinin alınması için duruşmayı 15 Ocak Pazartesi gününe erteledi. 

NE OLMUŞTU?

20 Kasım 2023'de görülen 7 sanıklı davanın ilk duruşmasında sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük'ün tutukluluk hallerinin devamına hükmedilirken, sanıklar Atilla Yörük ile Nazlı Can'ın mevcut delil durumu ve tutuklulukta kaldıkları süre de göz önüne alarak tahliyesine karar verilmişti.

Davanın ilk duruşmasının ara kararında mahkeme ayrıca, gelmeyen müştekiler Arda Turan, Selçuk İnan, Emre Belözoğlu, Buse Terim Bahçekapılı, Bülent Çeviker ve İsmail İbrahim Çağlar'ın hazır edilmesi için avukatlarına süre verilmesine hükmetmişti.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, aralarında Buse Terim Bahçekapılı, Emre Belözoğlu, Emre Çolak, Fernando Muslera, Arda Turan, Selçuk İnan, Volkan Bahçekapılı'nın da bulunduğu 18 kişi 'müşteki' sıfatıyla yer alırken; Seçil Erzan, Ali Yörük, Asiye Öztürk, Atilla Yörük, Hüseyin Eligül, Kerem Can ve Nazlı Can'un bulunduğu 7 kişi ise 'şüpheli' sıfatıyla yer aldı.

Hazırlanan iddianamede, Denizbank'ın Levent Büyükdere Caddesi Şubesi müdürü olarak çalışan şüpheli Seçil Erzan'ın, müştekilerden Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayanarak 2 milyon dolar parayı değerlendirmesi amacıyla elden aldığı, 3 Nisan'da 3 milyon olarak iade edeceğini bildirdiği, bunun karşılığında da müşteriye yazılı bir evrak verildiği ancak şube müdürüne ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı anlatıldı. Şüpheli Erzan'a ulaşamayınca durumun bankaya bildirildiğinin aktarıldığı iddianamede, banka tarafından araştırma yapılmaya ve Seçil Erzan'a ulaşılmaya çalışıldığı ancak ulaşılamadığı, bu nedenlerden dolayı Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ve soruşturmaya başlandığı kaydedildi.

KİM NE KADAR PARA YATIRDI?

İddianamede, müştekilerden Buse Terim Bahçekapılı'nın 190 bin Amerikan Doları verdiği, Emre Belözoğlu'nun bu fona para yatırması için bir kısmını Volkan Bahçekapılı ile göndermek suretiyle toplamda 4 milyon 292 bin doları şüpheli Erzan'a teslim ettiği, Fernando Muslera'nın 1 milyon 200 bin dolar teslim ettiği ancak şüpheli Erzan'ın bu paranın 700 binlik kısmını geri vererek 500 bin dolar dolandırdığı kaydedildi. Öte yandan şüpheli Erzan'ın Arda Turan'dan 13 milyon 900 bin dolar nakit elden para alıp sadece 6 milyon 400 bin doları fon getirisi olarak geri vermek suretiyle 7 milyon 500 bin dolandırdığı belirtildi. Şüphelinin Selçuk İnan'dan ise 3 milyon 685 bin dolar alıp bunun 2 milyon 150 binini fon getirisi olarak geri iade ederek toplamda 1 milyon 535 bin dolandırdığı kaydedildi.

ERZAN HAKKINDA İSTENEN CEZA 252 YILA YÜKSELDİ

18 müştekili iddianamede şüpheli Erzan'ın ‘nitelikli dolandırıcılık' ve ‘özel belgede sahtecilik' suçlarından toplamda 66 yıldan 216 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Diğer 6 şüphelinin ise 3 yıl ile 65 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi. Daha sonra 3 mağdurun da eklenmesiyle müşteki sayısı 21'e yükselirken, Erzan hakkında istenen hapis cezası da 77 yıldan 252 yıla kadar yükseldi.