ÇED yönetmeliğinin bir kez daha tırpanlanması TBB tarafından yargıya taşındı. İtiraz dilekçesinde projenin etkilerinin uygulanacağı alanla sınırlı tutulduğu, yurttaşların süreç dışına itildiği belirtildi.

Formalite ÇED yargıya taşındı
Artvin’in Kılıçkaya köyünde HES’e karşı direniş sürüyor. (Fotoğraf: BirGün)

Gökay BAŞCAN

Tüm eksikliklerine ve uygulamadaki hatalarına rağmen çevreyi korucu bir rol üstlenen çevresel etki değerlendirme (ÇED) yönetmeliğinin değişikliğine karşı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) ardından Türkiye Barolar Birliği (TBB) de yargıya taşıdı. Yönetmelik değişikliğiyle birlikte ÇED’in koruyuculuğunu ve işlevini yitirdiğini belirten TBB, işlemin iptali için Danıştay’a başvurdu.

İlk kez 1993’te yayımlanan yönetmelik, tarihten günümüze kadar 16 kez kısmi, 6 kez tamamen değiştirildi. Son olarak 29 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile ÇED Yönetmeliği’nin bazı maddeleri değiştirildi. Konuya dair Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise ‘yeşil kalkınma hedefleri kapsamında’ yapıldığı söylendi.

ŞİRKETLER LEHİNE

Şirketler için formaliteye dönüşen ÇED süreci bir kez daha tırpanlanarak koruyuculuğunu tamamen yitirdi. Yeni değişiklikle; tüzel kişilikler süreç dışına itildi, projenin etkileri uygulanacağı alanla sınırlı tutuldu, yurttaşların itiraz hakları engellendi, birçok proje ÇED kapsamına dışına çıkartıldı.

Değişen maddelere tek tek itiraz eden TBB’nin Danıştay 6. Dairesi’ne verdiği dilekçede şu hususlar öne çıktı:

Yeni değişiklikle ÇED inceleme alanı projenin yapılacağı yerle sınırlı tutuldu. Yapılan itirazda bu değişikle, proje sahasının çevresindeki tarım alanları, sulak alanları, arkeolojik alanlardan ÇED raporunda bahsedilmeyeceği belirtildi. TTB’nin dilekçesinde projenin olası çevresel etkileri de daha dar alanda irdelenmesiyle ÇED sürecinden beklenilen kamusal faydayı olumsuz etkileyeceğine dikkat çekildi.

formalite-ced-yargiya-tasindi-1074689-1.

SÜREÇ DIŞINA İTİYORLAR

Bir diğer değişiklikle ise meslek örgütleri, yerel yönetimler ve dernekler süreç dışına itildi. Dilekçede, “Bu durum, ÇED sürecindeki toplantılara dernek Barolar ve diğer meslek odalarının katılımını, katılsa dahi söz hakkı almasını engellemeye yöneliktir. Bilimsel anlamda da konunun uzmanı olarak nitelendirebilecek oluşumlar sürecin dışına itilmektedir” denildi.

Yönetmeliğin ilginç maddelerinden biri de ÇED gerekli değildir veya ÇED olumlu kararı verilmiş projenin yargı kararıyla iptali ‘mücbir’ sayılması oldu. Bu değişiklik itiraz dilekçesinde ‘hukuki bir garabet’ olarak nitelendirildi.

Proje bedelinin sadece proje sahibine doğuracağı masraflar üzerinde tanımlanmasına da dilekçeye konu oldu. Projenin toplumsal bir maliyeti olduğuna da dikkat çeken TBB dilekçede, bölgedeki artacak kirliliğin, tarımsal üretimin azalması, sağlık maliyetlerinin artması gibi birçok nedenin projeye bedeli olarak eklenmesi gerektiği belirtti.

DUYURULAR SINIRLANDI

Yeni yönetmelikle ÇED sürecinin duyuruları da sınırlandı. Bakanlık veya il müdürlükleri internet aracılığıyla duyurulması zorunlu tutulurken; anons, askıda ilan gibi yöntemler idarenin yetkisine bırakıldı. TTB bu maddenin ise yurttaşların bilgi edinme ve katılım haklarını kısıtladığına dikkat çekti.

İnsanların yaşam alanlarını yok eden projelere ilişkin kurumlar 30 gün içerisinde görüş vermez ise şirketin lehine görüş vermiş sayılması da AKP’nin, sermayeye yeni bir lütfu oldu. TTB görüşlerin ÇED raporunu denetler bir faaliyet olduğuna çekti.

BAKANLIK’TAN İZİN

Değişiklikle, proje onay aldıktan sonra verdiği taahhütlere uymayan şirketin bir defaya mahsus olmak üzere ve 1 yılı aşmamak üzere çalışmasının önün açıldı. Bu madenin de hukuka aykırı olduğunu belirten TTB dilekçede, “Çevrenin korunması, iyileştirilmesi ve çevre kirliliğinin önlenmesi temel görevi olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ÇED Yönetmeliğine ve çevre mevzuatına aykırı faaliyet yürütmelerine göz yumularak faaliyetin verilen süre zarfında devamına izin verilmesi hukuka aykırıdır” ifadelerine yer verdi.

ASBESTE İZİN VERİLDİ

NAe Sao Paulo gemisinin Türkiye’ye gelişiyle birlikte başlayan asbest tartışması yeni yönetmelikte de yer aldı. Yeni yönetmeliğe göre asbest çıkarma faaliyet ÇED süreci dışında bırakıldı. TBB hukuka aykırı olduğunu maddenin iptal edilmesi gerektiğini belirtti. Yine şehirlerarası karayollarına ilişkin yapım ve yenileme projelerinin ÇED dışına itildiğine dikkat çekildi.

Yönetmelikte en dikkat çekici maddelerden biri de karotlu sondaj oldu. Erzincan İliç’te Çöpler Altın Madeni’ni işleten firmanın Kemaliye’de yapmak istediği karotlu sondaja ilişkin yerel mahkeme ÇED kararı alınması gerektiğini belirten bir karar vermişti. Yönetmelik değişikliğiyle birlikte karotlu sondajlar ÇED kapsamı dışına çıkarıldı.