Franco döneminde direnişin lideriydi, Podemos'un da desteklediği yurttaş bileşenlerin adayı sıfatıyla şimdi Madrid'i dayanışma üzerine kurulu bir kent örneği yapmak istiyor. Programında ne mi var? Ücretsiz okul, ucuz toplu taşıma, tahliyeler son, kamulaşma ve yardımlaşma

Franco çöpe, kentsel dönüşüm rafa, ne güzeldir Madrid'de dayanışma

Öfkeliler hareketinin siyasetteki soluğu, İspanyol sol bloğu Podemos’un desteklediği Şimdi Madrid listesinin adayı Manuel Carmena kendi deyimiyle yerel seçimlerde “Golyat’ı” alt etti ve artık Madrid’in müstakbel Belediye Başkanı olmaya çok yakın.

Şimdi de tüm gözler, mücadele mazisi faşist diktatör Franco dönemine dayanan, tatlı huysuz hakim ve aktivist Carmena’nın programında. Yaşına bakanlar eski tüfek olmasına aldanmasın, Carmena bugüne kadar çok az siyasetçinin yapabildiğini, tüm muhalifleri, gençleri, devrimcileri, direnenleri arkasında birleştirmeyi başladı hatta seçim kampanyası sırasında bir “pop ikonası” haline dahi geldi. Sayısız resimler, grafikler üretildi. Makam aracı olarak metro ve bisikletten şaşmayan Carmena, göreve gelmesi halinde işe önce Franco faşizminin, ardından da sermayenin izlerini temizlemekle başlayacak.

Eğer geleneksel solun temsilcisi Sosyalist Parti (PSOE) oyunbozanlık yapmaz ve doğal ortağı Ahora Madrid ile koalisyon kurarsa, Carmena Madrid özerk bölgesinde rüşvet skandalları ve iktidar hırsıyla hatırlanacak tam 24 yıllık muhafazakâr Halk Partisi hükümranlığını tarihe gömecek.

BÜYÜK PROJE DEĞİL, KAMUSAL YARDIMLAŞMA
Carmena kampanyası boyunca şeffaf yönetim, kamulaştırma ve kamu hizmetlerinin ücretsiz ya da olabildiğince ucuz hale getirilmesi gibi pek çok ilkeyi dile getirmişti. Programı ise sembolik ancak hiç de işlevsiz olmayan, kentin Franco faşizmi sembollerin arındırılmasıyla başlayan yedi ana hattı var:

> Kent Franco rejiminde yer alan ya da bir rol oynayan bütün isimlerden temizlenecek;

> Kamu borcunun denetime tabi olacak ve hatta bazı kesintilere onay verilecek;

> Halk Partisi döneminde yapılan tüm sözleşmeler, çöp toplama, yol temizliği gibi hizmetlerin tekrar Belediye’ye geri iade edilebilmesi için gözden geçirilecek;

> Tüm büyük kentsel dönüşüm ve kent projeleri durdurulacak;

> Büyük firmaların vergileri artırılacak;

> Belediye okulları, devlet okuluna dönüştürülerek ücretsiz kılınacak;

> Toplu taşımanın fiyatı indirilecek;

> Kiliseye mülk vergisi ödemesi için baskı yapılacak.

DAHASI VAR: PODEMOS’UN BELİRLEDİĞİ BEŞ ADIM...
Carmena, kendi vaatlerinin yanı sıra platformu Ahora Madrid’in kollektif olarak oyladığı, ilk 100 günde alınacak beş önlemi de hayat geçirmeye çalışacak:

> Evden çıkarma ve tahliyelerin durdurulması için tüm belediye araçları ile kaynakların seferber edilmesi ve bu durumlarda alternatif bir barınmanın sağlanması;

> Kamu hizmetlerinin özelleştirmesinin, belediye hizmetlerinin büyük firmalara ihale edilmesinin ve kamuya ait alanların satışının durdurulması;

> Karşılayamayan tüm hanelere temel su ve ışık katkılarını ücretsiz sağlama;

> Belediyenin sağlık hizmetlerine ve sağlıkla ilgili eylemlerine herkesin erişimini sağlama;

> Gençlerin ve uzun süredir işsiz olanların istihdam edilebilmesi için acil bir plan geliştirilmesi.

SİYASETÇİLER NORMAL YAŞAMIYOR
Bu arada, Ahora Madrid’in içindeki sayısız bileşenler arasında, bir işgal hareketi olan PAtio Maravillas da var. Bu da hareketin, ülkedeki krizden sonra neredeyse bir patlama yaşayan tahliyelere yönelik hassasiyeti bir nebze açıklıyor. “Bu insanları hakimlik dönemimden iyi tanıyorum. Müthiş bir dayanışma seviyesine sahipler. İşte bu güzel insanların örneklerini izlemek ve onlarla çalışmak gerekiyor” diyor Carmela.

Yani kağıt üstünde “yasadışı” bir iş yapanın onurunu teslim ediyor. Onur için ahkam kesenini ise yerden yere vuruyor. “Bürokrasiden nefret ediyorum. Bu kamunun işlemesini engelleyen kötü bir yağ tabakası gibi bir şey. Kamusal hizmetlere yönelik bu ilgisizlik ve özel şirketlerdeki neoliberal ekiplere yönelik bu hayranlık da buradan” diye şikâyet edemeden geçemiyor.

Peki buna karşı ne öneriyor. Kesinlikle “çılgın” şeyler değil, aksine basitleştirmeyi. . En çok vurgusunu yaptığı konu ise kentteki eşitsizlik ve adaletsizliğin azaltılması. Carmena ayrıca siyasetin toplumdan kopmasının en büyük nedenini ise siyasetçilerin yaşam tarzı olarak gösteriyor. “Siyasetçinin ofisinde değil, sokakta, elleri gerçekliğin içinde olması gerekiyor. Mesela sokağa çıksalar, bunu fark etmek için müfettişlere ihtiyaç duymadan sokağın ne kadar pis olduğunu görürler.”

Kampanyası sırasında destekçiler hatta Barack Obama’nın sloganını hafiften İspanyol aksanına devşirerek, tabii ki aynı zamanda da senin hayranınız anlamına gelen “yes we fan” şiarını kullanmıştı.

Şimdi, üzerinde yepyeni bir kuşağın umudunu taşımak gibi bir yük var. Ama o yine her zamanki gibi kararlı oluğu kadar sakin. “Çok hızlı gidilmemesi gerektiğine inanıyorum, çünkü o zaman hata yaptığında fark etmeyebilirsin.”

Ama farklı bir şeyler yapacağını da vurgulamadan edemiyor: “Onurlu bir yaşantıya sahip olmanın o kadar çok yolu var ki. Nasıl olur de denemeyiz?

Podemos Golyat'ı devirdi!
İspanya seçimlerinde ne oldu?