Pazar günü yapılacak Fransız genel seçimlerin ikinci turundan önce kesin bir saptama yapmak mümkün olmasa da, ilk tur sonuçları ülkede sola doğru bir viraj alındığının habercisi. Katılım oranının genel seçimlerde 5. Cumhuriyetin en düşük düzeyinde kalarak yüzde 58’i aşamadığı ilk turda sonuçlar şöyle: Sosyalist Parti (SP) yüzde 34,43, UMP yüzde 34,10 Milli Cephe (FN) yüzde 13,77, Sol Cephe yüzde 6,94, Avrupa Ekoloji-Yeşiller yüzde 5,57, Modem yüzde 2,33, aşırı sol yüzde 1 ve diğerleri yüzde 1,6. PS ve UMP’nin oy oranı çok yakın gibi görünse de, solun toplam oy oranı yüzde 46,94’e yükseliyor. Bu sayede mecliste mutlak çoğunluk solda kalacak ve sağ ile “birlikte yönetim” (cohabitation) ihtimali çok düşük kalacaktır.

Sonuç olarak, Fransız halkı ikinci turda büyük ihtimalle bir ay önce seçilen Cumhurbaşkanı François Hollande’a ülkeyi değiştirmek için gerekli anahtarları vermiş olacak. Geçen haftaki yazıda Hollande’ın önerdiği programı gerçekleştirebilmek için mecliste çoğunluğa ihtiyacı olduğunu belirtmiştik. Büyük bir sürpriz olmazsa, Fransız solu yıllardır beklenen hedefe 17 Haziran günü ulaşacak. Fransız solu diyoruz, zira Sosyalistler her ne kadar en büyük partiyi temsil etseler de, kesin çoğunluk için Avrupa Ekoloji-Yeşiller’i yanlarına almaları gerekebilir. Sol Cephe’nin tavrı henüz kesinleşmedi. Ancak belirtelim, birinci turun en önemli mağdurlarının başında iddiasını kaybeden ve seçimlerden elenen Sol Cephe lideri Jean-Luc Mélenchon geliyor. Aşırı sağı “damardan” vurmak isteyen Mélenchon, Marine Le Pen’in aday olduğu Hénin-Beaumont seçim bölgesinden aday olmuş, aşırı sağcı lideri kendi evinde yok etme hedefini açıklamıştı. Burada dişi Le Pen yüzde 42 oy alırken, sosyalist aday bile yüzde 23,5 oyla Mélenchon’un yüzde 21,5’ine fark atıyordu.

Birinci turda ikinci gelen sağın başını çeken UMP’liler diledikleri kadar Sosyalistlerinkine yakın bir sonuç aldıklarını iddia ededursunlar. On yıl önce çeşitli sağ ve merkez eğilimlerin birleşmesiyle oluşturulan parti, ancak bu kadar dayanabildi ve ciddi bir dağılma tehlikesi altında. Bölünmeler, hizipler, partinin geleceğini tehdit ediyor. Şu anda partinin başına geçecek kişinin bile belli olmayan UMP’lileri mecliste geri planda kalacakları günler bekliyor.

Aşırı sağa gelince, Marine Le Pen’in Milli Cephesi bir kez daha Fransa’nın üçüncü gücü olduğunu ispatladı. Hem de ne pahasına: sarışın faşist lider istediği kadar “babasının kopyası olmadığını” beyan etsin, oylarını açıkça ırkçı ve yabancı düşmanı bir söylemin gölgesinde aldılar. Milli Cephe’ye UMP’nin en sağ kanadından yakında fireler başlarsa şaşırmamak gerek.

Birinci tur sonunda SNS-Sofres araştırma şirketinin kamuoyu yoklamalarına göre SP 577 koltuğun 285 ila 320’sini alacak, Avrupa ekoloji-Yeşiller (AEY) ise 14-20 milletvekili çıkaracak. Yani yüksek tahmini alırsak, sosyalistler tek başına çoğunluk olabilecekler. Düşük tahmini alırsak ise, AEY’den destek almaları yeterli olacak.

Katılımın zayıf olmasının bir diğer neticesi de, üç ayaklı ikinci tur sonucu çok sayıda çıkmamasına, yani Milli Cephe’nin PS ve UMP ile birlikte ikinci tura kalması gerçekleşemedi. Bu da, daha önce aktardığımız gibi sol açısından bir dezavantaj, zira ikinci turda üç parti adayı kalsaydı, UMP ve FN sağ oyları paylaşmak zorunda kalacak, karşılarındaki sosyalist aday da böylece daha güçlenebilecekti. Bu Pazar katılımın 2-3 puan artması bekleniyor, ancak sola ve sağa dengeli dağılması bekleniyor. Ancak toplama çıkartma sonuçları ne olursa olsun, Fransa önümüzdeki beş yıl boyunca ülkeyi değiştirecek sol çoğunluğa doğru—nihayet!—gidiyor...