Galatasaray Meydanı’nın, İstanbul Valiliği tarafından Cumartesi Anneleri’ne yasaklanmasının üzerinden 1 yıl geçti. Bu toprakların en meşru itirazının mekânının yasaklandığını söyleyen anneler, bu hafta 1998 yılında Hizbullah tarafından kaçırılan Konca Kuriş’i gündemine aldı

Galatasaray Meydanı 1 yıldır annelere yasak

Cumartesi Anneleri’ne tam 1 yıldır Galatasaray Meydanı yasak. Kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için 752 haftadır bir araya gelen anneler, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nin önünde eylemlerini gerçekleştirdi. Bir yıldır Galatasaray Meydanı’nda toplanamayan anneler, “Bu toprakların en meşru ve en masum itirazının mekânı olan Galatasaray bir yıldır polis kuşatması altında” dedi. 1998 yılında Hizbullah tarafından kaçırılan ve 555 gün sonra cenazesine ulaşılan Konca Kuriş cinayetine dikkat çeken Cumartesi Anneleri, geçten hafta yaşamını yitiren Elmas Eren’i de andı.

Eyleme, Halkların Demokratik Partisi Milletvekili Hüda Kaya, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü destek verdi.

1 YILDIR POLİS KUŞATMASINDA

Cumartesi Anneleri, kayıpların fotoğraflarının olduğu tişörtler giyerek, gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarıyla birlikte karanfil taşıdı. Bu haftaki açıklamayı 1995’te gözaltında kaybedildikten sonra cenazesi kimsesizler mezarlığında bulunan Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak okudu. Galatasaray Meydanı’nın Cumartesi Anneleri’ne yasaklanmasının üzerinden bir yıl geçtiğini söyleyen Ocak, “Bu toprakların en meşru ve en masum itirazının mekânı olan Galatasaray bir yıldır polis kuşatması altında. Bir yıl önce kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray’ı bizden gasp edenler bugün de Mardin, Diyarbakır ve Van’da demokrasinin ilk şartı olan halkın iradesini gasp ettiler” diye konuştu.

Türkiye’nin iktidarın denetimsiz ve adaletsiz güç kullanımının felaketini yaşadığını aktaran Ocak, “Bu hukuksuzluğu eleştirmek için toplantı ve gösteri hakkını kullanmak isteyen yurttaşlara, güvenlik güçleri bize yaşatıldığı gibi doğrudan işkence niteliğinde müdahalede bulundu. Susarak, itiraz etmeyerek bu felaketin suç ortağı olmayacağız” ifadelerini kullandı.

555 GÜN SONRA BULUNDU

Cumartesi Annesi Elmas Eren’in hayatını kaybetmesinin derin acısını yaşadıklarını dile getiren Ocak, “Elmas Eren 39 yıllık bekleyişini, 39 yıllık arayışını, 39 yıllık kararlığını ve 39 yıllık direnişini bizlere emanet ederek aramızdan ayrıldı. Güle güle annemiz; gözün arkada kalmasın. Giysilerini her zaman temiz ve ütülü giyilmeye hazır tuttuğun Hayri’nin akıbeti bizlere emanet” dedi.

Konca Kuriş’in hikâyesini anlatan Ocak, şu ifadelere yer verdi: “1998’de evinin önünde silahlı 3 kişi tarafından kaçırıldı. Bir dönem devletin açıkça desteklediği, işlediği vahşi suçları cezasız bıraktığı Hizbullah’a, 2000 yılında bir polis operasyonu gerçekleştirildi. Kanlı örgüt devlet açısından işlevini tamamlamıştı. Polis sorgusunda Konca Kuriş’in Konya Meram’daki bir Hizbullah evinde aylarca tutulduğunu, 38 gün işkence gördüğünü, öldürüldükten sonra evin bodrumuna gömüldüğünü itiraf edildi. Ailesi 555 gün sonra Konca Kuriş’in cansız bedenine ulaştı. Hizbullah’ın beyin takımını oluşturan sanıklar, kayıplara karıştı.”

‘47 yaşından sonra ülkeyi tanıdı’

Açıklamada söz alan Elmas Eren’in kızı İkbal Eren, “Annem 5 çocuktan sadece 4’ünü yaşatabildi. Ağabeyim Hayrettin Eren ülkesini çok severdi. Bu devlet ağabeyimi çaldı. Annem 47 yaşından sonra bu ülkeyi tanıdı. Dimdik ayakta durdu, bize yaşamayı öğretti. Annem 39 yıl boyunca hiç umudunu kaybetmedi” diye konuştu.