Bağdat ve Erbil ile ilişkileri ilerleten Ankara Irak’a operasyona hazırlanırken Tahran’dan karşı hamle geldi. Eski KDP yöneticisi Barzani, İran’ın desteğiyle Irak Hizbullahı’nı kuruyor. KDP ise genel seçimi boykot etti.

Gaspa karşı boykot
Fotoğraf: AA

Dış Haberler

Türkiye, ABD ve İran’ın etkinlik yarışına girdiği Irak’ta güç mücadelesini kızıştıran karşılıklı hamleler sürüyor. Bağdat ile birlikte PKK’ya karşı operasyon hazırlıkları yapan Ankara’nın KDP ile yakınlaşması sürerken Tahran Bağdat’ın ardından Kürtler üzerinde de etkisini artırma arayışında. Erbil yönetimi ise Irak Federal Mahkemesi’nin “yetki gaspı” sonrası tavrını sertleştirdi, seçimi boykot etti.

İran’ın desteğiyle Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) eski Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) yöneticisi Ethem Barzani liderliğinde IKYB Hizbullahı’nın kurulacağı iddia edildi. Şarkul Avsat’ın haberine göre İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) yakın medyanın IKBY bölgesi içinde kurulacak bu örgütün ilan edileceğini açıkladı.

KDP’nin eski lideri Ethem Barzani’nin Iraklı siyasetçiler ve İran’a yakın kuruluşlarla görüşerek KDP’ye yönelik eleştirilerini artırdığı; aynı zamanda IKBY ile İran arasında askeri, güvenlik ve siyasi krizin yaşandığı bir süreçte gelen haber, bölgede tansiyonun yükseleceğinin işaretçisi.

Ocak ayı ortasında DMO tarafından IKBY'nin başkenti Erbil'de Kürt iş adamı Peşrev Dizayi'nin evine düzenlenen füze saldırısının ardından, hedef alınan yerin İsrail gizli servisi Mossad’ın karargâhı olduğu iddia edildi. Bu iddia, IKBY yetkilileri tarafından yalanlandı ve İran, IKBY'nin güvenliğini, ekonomisini ve istikrarını hedef almakla suçlandı. Bu sırada İran, bölgedeki güçleriyle de irili ufaklı saldırılarını sürdürdü.

Yeni partinin beklenen lideri Ethem Barzani, KDP lideri Mesud Barzani’nin amcası olan Şeyh Osman Ahmed Barzani'nin oğlu. 1980'lerin başından itibaren İran-Irak Savaşı'nın başlamasıyla birlikte, Ethem Barzani Kürdistan bölgesinde İran’ın desteğiyle ilk Devrimci Hizbullah’ı kurdu.

TAHRAN’IN GÜDÜMÜNDE

1991’de Kürtlerin kuzeyde fiili özerk bölge elde etmesinin ardından, bu silahlı parti neredeyse ortadan kayboldu. 1992'de yapılan genel seçimlerle birlikte Kuzey Irak’ta siyasi arena iki ana partinin (KDP ve KYB) tekelinde kaldı.

Ethem Barzani, ABD'nin Irak'ı işgalinden sadece iki ay sonra Mayıs 2003'te, Devrimci Hizbullah’ın feshedildiğini ve partisinin hedeflerinin tümünü elde ettiğini açıkladı. Bu hedeflerden en önemlisi ise Irak'ın eski Baas rejiminden kurtarılmasıydı. Birkaç ay sonra kuzeni Mesud Barzani'nin liderliğindeki KDP’de siyaset sahnesine atılarak IKBY Parlamentosu’nda yerini aldı.

2022 yılının ortalarından itibaren partisine eleştiriler yönelten Ethem Barzani, birkaç hafta sonra KDP’nin liderlik konseyinden ve örgütsel pozisyonundan resmi olarak istifa ettiğini açıkladı. Ethem Barzani, KDP’ye, bölgedeki tüm siyasi sürece ve ekonomik faaliyetlere yönelik eleştirilerini artırarak bir tür radikal muhalefete dönüştü.

Bağımsız bir siyasi figür olarak hareket etmeye başlayan Ethem Barzani, KDP ile rekabete giren KYB ile görüşmelerine hız verdi. KYB lideri Bafel Talabani’den aldığı izinle Ethem Barzani, 2022’de yapılması planlanan ancak 2024’e ertelenen IKBY Parlamentosu seçimlerinde bağımsız bir liste oluşturma niyetini açıkladı. Bu sırada Aralık 2023’teki yerel seçimlerde KYB öncülüğündeki bloka oy istedi. Aynı dönemde Kürt siyasi çevrelerinde Ethem Barzani’nin İran’a periyodik ziyaretler yaptığı ve Tahran’la koordinasyon kurmaya başladığı söyleniyordu.

Bundan sonra Ethem Barzani, Irak’taki KDP karşıtı siyasi güçlerle toplantılar gerçekleştirdi. Babil Hareketi lideri Rayan el-Kildani, Barzani ile görüşmesinden sonra X’te “Muhalif siyasetçi Sayın Ethem Barzani'yi kabul ettik. Irak'taki siyasi durumu ve önümüzdeki seçimlerde IKBY halkı için gerçek bir temsiliyetin gerekliliğini görüştük” paylaşımını yaptı. Barzani daha sonra başkent Bağdat’ta Irak Fetva Evi’ni ziyaret ederek Müftü Mehdi Ahmed ile görüştü. İki isim de İran’a yakınlığıyla ve KDP ile gergin ilişkileriyle biliniyor.

KDP’den üst düzey bir kaynak, partisinin yaşananlara yaklaşımını şöyle değerlendiriyor: “Sayın Barzani'nin hamlelerinin, gündeminde reformist ve muhalif bir siyasi projenin varlığını yansıttığına inanmıyoruz… KDP'nin eski bir lideri olarak mevcut siyasi ve saha hareketlerini yönlendiren şeyin liderlik pozisyonu ve önemli bir varlık elde etme eğilimi olduğundan eminiz.”

ANKARA’YA YAKLAŞIYORLAR

Kaynak, bu hamlenin bölgenin İran’ın güvenlik, ekonomi ve siyaset alanındaki “en büyük taciz kampanyasına” maruz kaldığı bir dönemde gerçekleştiğini belirtti. Ayrıca hareketini kurma niyetini açıklamasının bizzat İran'ın desteğiyle olmasının şaşırtıcı olmadığına dikkat çekti. Nihayetinde ülkede hatrı sayılır gücü bulunan İran, Iraklı Sünni, Kürt ve Hıristiyan siyasi parti ve güçleri de işlevsel bir araç olarak kontrol etmek istiyor.

Yazar ve siyasi araştırmacı Şivan Resul, Al Majalla'ya verdiği demeçte, yeni partinin ilanından sonra aktif olması beklenen siyasi çerçeveleri ve coğrafi alanları şöyle anlattı: “İran'ın IKBY’de ve Irak'ın geri kalanındaki Kürt çevrelerinde daha fazla nüfuz arayışında olduğuna şüphe yok. Çünkü mevcut Kürt İslamcı partiler, İran'ın etkisinden bağımsızlaştı ve Türkiye'ye nispeten daha yakın hale geldi.”

IKBY Başbakanı Mesrur Barzani’nin haziran ayındaki Ankara ziyareti sonrası ocak ayının sonlarında Bağdat’ı ziyaret eden MİT Başkanı İbrahim Kalın, Erbil’de de KDP Başkanı Mesut Barzani, IKBY Başbakanı Mesrur Barzani, İçişleri Bakanı Reber Ahmed ile görüşmüştü. Şubat ayında ise Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ile IKBY Başkanı Neçirvan Barzani ile bir araya gelmişti. Her iki görüşmede ele alınan konular, resmi açıklamalara göre bölgesel gelişmeler ve “PKK ile mücadele” olmuştu.

∗∗∗

KDP’DEN SEÇİME GİRMEME KARARI

Irak’ta sular ısınırken Federal Anayasa Mahkemesi’nin “yetki gaspı” sonrası flaş bir kararla KDP, 10 Haziran’da yapılacak IKBY Parlamentosu seçimlerine katılmayacağını açıkladı. KDP’den yapılan açıklamada, “Tarihsel bir sorumluluk gereği ve halkımız ile vatanımızın çıkarları için anayasaya aykırı olan ve dayatılan bir sistemin gölgesinde yapılan yasadışı seçimlere katılmayacağız” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, "Devlet idaresi koalisyonu tarafları, anayasanın ve siyasi anlaşmanın tüm maddelerinin uygulanmamasından sorumludur. Taraflar Muhammed Şiya Sudani hükümetinin kurulmasında yapılan siyasi ve idari anlaşmalara uymakla sorumludur. Aksi durumda siyasi sürece devam edemeyiz. (Türkmen ve Hristiyan) Oluşumların kotasının kaldırılmasıyla özgür, adil ve eşitlikçi bir seçim için gerekli olan temel ilkeler yok sayılmıştır" ifadeleri kullanıldı. KDP’nin seçimlere katılmama kararı, Irak Yüksek Federal Mahkemesi’nin bölgeye ilişkin 21 Şubat’ta aldığı ve KDP’nin "anayasanın ruhuna aykırı" olarak nitelendirdiği kararlarının ardından geldi.

MAHKEMENİN HAK GASPI

Mahkeme, IKBY’deki memur maaşlarının Irak bankalarında açılacak hesaplara yatırılmasına, Bağdat hükümetinin, IKBY’ye "borç para verme" yetkisinin elinden alınmasına ve IKBY’nin tüm petrol ile petrol dışı gelirlerinin merkezi hükümete teslim edilmesi gerektiğine hükmetmişti. Mahkeme ayrıca, IKBY’nin dört seçim bölgesine bölünmesine ve 111 sandalyeli IKBY meclisinde Türkmenlere ve Hristiyanlara 11 kişilik kotanın “anayasaya aykırı” olduğuna karar vererek, meclisteki koltuk sayısının da 100’e düşürüldüğünü açıklamıştı. IKBY’deki bazı Türkmen ve Hristiyan siyasi partiler, mahkemenin bu kararı sonrası seçimleri boykot edeceklerini duyururken, Irak Türkmen Cephesi (ITC) Türkmenlerin seçime tek liste ile katılması için çalıştıklarını açıklamıştı.