Gayri meşrunun yeni mevziisi tombala

KEMAL CAN KAYAR- kemalkyr@gmail.com

Garson kızlar elinde tepsilerle sigara dumanından oluşmuş duvarı yararak ortada dolaşıyor. Müdavimler tombala kartlarının başına gömülmüş, bir kütüphane sessizliğiyle okunan numaraları dinliyor. “Tombalanın en önemli kuralıdır sessizlik, çıt çıkmaz” diyor Sedat abi. Bu sırada “Gel” diye bağırarak sessizliği bozuyor masalardan biri. Anonsçu hemen karşılık veriyor, “Gel var.” Yüzünde rahatlama ifadesiyle hafif geriye yaslanıyor “Gel” diye bağıran ve anonsçu başına gelip çinkosunu saymaya başlıyor, “Yedi, on altı, yirmi beş, otuz iki...” Sadece Esenler’de 30’a yakın tombalacı var, bütün tombalacıların başında da semtin ileri gelen nüfuzlu abileri. İstanbul’da tahmini 500’e yakın tombalacı olduğunu düşünürsek, her gece kenar semtlerin ‘tersodan’ kendini kurtarma umudu olmuş turuncu toplar.
Turuncu topların döndüğü bir makinadan çekiliyor sayılar. Bu makinenin başında topları çeken kişiye yazıcı deniyor. Yazıcı makinede dönen toplardan çektiğini kameraya gösterip, topun sayısını bağırıyor. Salonda üç tane televizyon var turuncu topların döndüğü makineyi gösteren. “Efendim bizim mekanımızda toplar çok iyi karışır, ekrandan seyredebilirsiniz. Ayrıca tostlarımız da çok güzel, caddedeki büfe satış yapamıyormuş şikayete geldiler” diye ortada bağırarak dolaşıp oynayanları motive eden ve salondan sorumlu olan kişi ise anonsçu.

BİR KART 5 LİRA
Ben yazıhaneye geçiyorum masalardan toplanan paraların geldiği yere. Burada toplanan paralara göre ikramiye hesaplanıyor. Bir tombala kartı 5 lira. İkramiyelerde birinci çinko 50 lira, ikinci çinko 100 lira, tombala 200 lira. Bir de ödüller var. Tombalayı yirmi top çekilmeden önce bulursan 350 lira alıyorsun. Her elde toplanan hasılatın üçte biri ise mekana kalıyor. Yani 150-200 lira arası.

"TELSİZLİ ERKETELERE RAĞMEN, POLİS HİÇ RAHAT VERMİYOR"
Yazıhanede müthiş bir para trafiği var. Toplanan para önce yazıhaneye geliyor, sonra ödül oradan tekrar masalara dağıtılıyor. Çalışan herkesin hareketlerinde bariz bir hızlılık var. Günde yüze yakın oyun döndüğünü söylüyor Sedat abi. “İkramiye düşmesin diye biz de adam sokuyoruz oyunlara. Ona da süngü deniyor. İkramiye düşerse müşteri kaçar çünkü. Burada yirmiye yakın kişi çalışıyor. Güzel para kazanılabilir normalde ama son günlerde polis hiç rahat vermiyor. 208 lira cezası var bu işin. Eğer yakalanırsan mekanda oynayanların cezasını da sen ödüyorsun. Kapıda erketeler var, telsizle bekliyorlar; biri sokağın başında, biri kapıda. Birbirleriyle haberleşiyorlar. Fakat bunların çok bir faydası yok eğer polis sizi mimlediyse. Akşam dokuzda polis devriye teslimi aldı mı, ellerinde bir çizelge var şuraları kontrol et diye. Bizim de adresimiz belli o çizelgede, sürekli geliyorlar o yüzden.”

"TOMBALA HIRSIZLARIN TOPLUMA ZARAR VERMEMESİNİ SAĞLIYOR"
O sırada yanımıza çalışanlardan biri geliyor, Sedat abi, “Arkadaş gazeteciymiş bak anlat tombalayı sen daha iyi bilirsin” diyor. Arkadaş anlatmaya başlıyor “Tombala Ramazan’da sahur gecelerinde oynanırmış eskiden. O da paralı olurdu ama biraz daha ufak çaplı. Bu oyun genelde kahvelerde oynanırdı. Sadece tombala oynatan yerler Türkiye’ye Ankara’dan yayıldı. On senedir kapanmadan hâlâ bunu oynatan mekanlar varmış Ankara’da. İstanbul’daysa bunun merkezi bütün pis işlerin olduğu gibi Aksaray. Bana kalırsa tombalacılar; hırsızların, esrarkeşlerin, psikopatların topluma zarar vermemesi için iyi bir şey. Hepsi burada dört duvar arasındalar. Baktığın zaman polis de destekliyor tombalacıları. Sonuçta aranması olan birini çok rahatlıkla bulabiliyor burada.

"KABADAYILAR İŞLETİR BURALARI"
Ben iki dükkanımı yedim tombalada; şimdi geldim burada çalışıyorum. Çalışanların çoğu da zaten bu oyunun hastası olan kişiler. Tombalacıların hepsi semtinde sözü geçen insanlardır, diğer bir tabirle kabadayı insanlardır. Kimse burada gelip bir olay çıkartamaz. Buradan yirmiye yakın kişi ekmek yiyor. Dışarıda iş bulması zor olan sabıkalı arkadaşlara biz burada iş imkânı sunuyoruz. Her gün mahalle esnafından beş yüz milyonluk alışveriş yapıyoruz. Genelde buraya orta yaşlı insanlar gelir gördüğün gibi. Ama elit insanlar da geliyor buraya, memurlar, ses sanatçıları... Gençler gelse de fazla durmazlar, para koymadıkları için. Bu topların döndüğü aletleri marangozlarda özel olarak yaptırıyoruz. Kesinlikle bir hileden söz edilemez; hepsi zaten kameradan görünüyor. Öyle bir şey olursa iş yapamazsın. Tombalacı için müşteri memnuniyeti çok önemlidir. O yüzden masalarda her zaman ikramlarımız olur. Meyve, kurabiye, ekler pasta. Burası 24 saat açıktır, durumu olmayan arkadaşlar kalıyorlar. Sonuçta çok hoş bir şey değil bu oyun. Ama bu kadar yoksulluk varken cebinde 5 lirası olan adam için belki haftayı çıkartırım umududur. ”