Gazeteci Aslı Atasoy tarafından hazırlanan 'Gezi 9 Yaşında' isimli belgesel yayınlandı. Gezi sürecini tanıklıklarla anlatan belgeselde Foti Benlisoy, Güneş Duru, Gürcan Öztürk, Haluk Kalafat, İbrahim Aydın ve Özgür Karaduman'ın konuşmaları yer alıyor.

Gazeteci Aslı Atasoy'dan ‘Gezi 9 Yaşında’ belgeseli

Gazeteci Aslı Atasoy’un hazırladığı ‘Gezi 9 Yaşında’ belgeseli, yakın tarihin en önemli toplumsal tepkisine tanıklarıyla mercek tutuyor. ‘Gezi 9 Yaşında’ isimli belgeselde müzisyen Güneş Duru, foto muhabiri Gürcan Öztürk, yazar Foti Benlisoy, gazeteci İbrahim Aydın, gazeteci Haluk Kalafat ve avukat Özgür Karaduman anlatımlarıyla yer alıyor.

Belgesele ilişkin konuşan Aslı Atasoy, “Yakın tarihin en önemli özgürlük eylemine tanıkların gözünden kısa bir bakış atmak istedim. İnsanların düşüncelerini, bedenlerini ve yaşam alanlarını korumak için bir araya geldikleri Gezi romantik bir eylemden ziyade yeni bir yaşam enerjisinin ortaya çıkışıdır. Bu çalışma, şimdiden o güne bakarak hafızamızı tazelemek için yapıldı” dedi.

‘GEZİ’NİN İŞARET FİŞEKLERİ VARDI’

O dönem Mis Sokak’ta mekan işleten Avukat Özgür Karaduman belgeselde Gezi’nin aslında İstiklal Caddesi’ne çok önceden geldiğini ifade etti. Karaduman; “1 Mayıs 2009 ve 1 Mayıs 2010 eylemleri, İnternetime Dokunma eylemi gibi çok geniş katılımlı etkinlikler Türkiye’deki toplam muhalefetin artık eskisi gibi sessiz kalmayacağını gösteren bir sürü işaret fişeği idi. Gezi bir gecede ortaya çıkmadı” dedi.

‘ORASI BİR SAHNEYDİ’

Müzisyen ve arkeolog Güneş Duru, 2013’te yaşanan Gezi ortamına ilişkin bir platform yorumunu yaparak: “Bir tür kolektif olarak farklı dertlerin ifade edildiği bir ortamdı. Gezi aslında hepimizin farklı tepkilerini, rahatsızlıklarını bir arada dile getirdiği bir yerdi. Orası bir sahneydi. Bir kamusal ifadeydi. Sadece İstanbul’da değil farklı kentlerde de süregelen rahatsızlıkların ifadesiydi” dedi.

‘PARÇASI OLMAK O GÜN DE HEYECAN VERİCİYDİ BUGÜN DE’

Belgeselde konuşan yazar Foti Benlisoy ise süreci Cumhuriyet tarihinin en önemli toplumsal patlamalarından biri olarak değerlendirerek, “Gezi, insanların kendi kaderine sahip çıktığı bir girişimdi aslında. Nasıl bir ülke istiyoruz sorusuna pratikte verilmiş bir yanıttı. Yanıt verilirken onun parçası olmak o gün olduğu gibi bugün de heyecan verici” dedi.

‘HER KESİMDEN İNSAN VARDI’

Belgeselde konuşan isimlerden foto muhabiri Gürcan Öztürk sürecin başından sonuna dek aktif olarak Gezi’de foto muhabiri olarak görev alan bir isim. Öztürk, konuşmasında öğrencilik yıllarından bu yana çok sayıda toplumsal eylemde yer aldığını dile getirerek Gezi’nin hepsinden daha farklı olduğunun altını çiziyor. Öztürk eylemlere katılan insan profillerini gördüğünde şaşırdığını ifade ederek: “Bu hiçbir şeye benzemiyordu. O güne dek yüzlerce eylemde bulundum ancak hiçbir barikatta bir türbanlı ile bir ülkücüyü, bir devrimciyi yan yana görmemiştim. Her kesimden insanlar vardı. O barikatın arkasındaki sivil itaatsizlik çok renkliydi ve başkaydı. Bunun nedeni de karşı taraftaki gücün bizim gibi insanların çok üstüne gelmesiydi” dedi.

‘SORUNLARINA SAHİP ÇIKTI’

Belgeselde yer alan diğer isim ise BirGün gazetesi İmtiyaz sahibi İbrahim Aydın oldu. Aydın, süreci dikkatle takip ettiğini belirterek: “Gezi’de, Türkiye’de meşru bir direnişin olduğunu net olarak gördüm. Orada, çok pasif ve kendi sorunlarına sahip çıkmayan bir toplum eleştirisine de bir yanıt vardı. Türkiye’de yaşayan herkes kendi sorununa sahip çıkabilecek güçte ve bunu bir eylemlilik ile açığa çıkardı. Ve bu ülkede çok sağlam eleştiri dinamikleri hala var” diye konuştu.

Süreci başarı olarak niteleyen İbrahim Aydın, “Gezi bir başarıdır. Kendimize bir güven oluşturdu. Türkiye’deki o güzel damarı açığa çıkardı. Kendi sorunlarına sahip çıkan bir inisiyatifin orta çıkmış olmasından daha büyük bir başarı olamaz” dedi.

‘GEZİ’DE İYİ İNSANLAR BİR ARAYA GELDİ’

Gezi döneminde Bianet yayın yönetmeni olan Haluk Kalafat ise Gezi’nin çok iyi izler bıraktığını söyledi. Kalafat, süreçte çok haber yaptıklarını ve sürekli alandan haber geçtiklerini ifade ederek; “Nerdeyse hiç uyumadan çok ciddi bir gazetecilik yaptık. Genel olarak medya da ilk hafta gerçekten çok güzel habercilik yaptı. Herkes görmek zorunda kaldı. Sonrasında işler 15 Haziran’dan sonra değişmeye başladı. Ciddi bir manipülasyon başladı. Ancak çok uğraşmalarında rağmen olayı Kürt meselesine bağlayamadılar” dedi.

Belgeselde yer alan 'Bağzı Şeyler' isimli şarkı Eren Kazım Akay imzasını taşıyor. Aslı Atasoy tarafından hazırlanan yapım Gezi'de ve dünyanın tüm güzel devrimleri yolunda kaybedilen kişilerin adandı.