Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve BirGün yazarı Hrant Dink’in öldürülmesinde polisin ve istihbarat birimlerinin ihmal ve

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve BirGün yazarı Hrant Dink’in öldürülmesinde polisin ve istihbarat birimlerinin ihmal ve hatalarını anlatan “Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları” adlı kitabın yazarı, Milliyet muhabiri Nedim Şener’in 20 yıl hapis cezası ile yargılandığı davaya dün İstanbul Beşiktaş Adliyesi’nde devam edildi.
Dink’e suikast düzenleneceği ihbarının yapıldığı dönemde Trabzon Emniyet  Müdürlüğü İstihbarat Şubesi’nde görevli olan polis Muhittin Zenit, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı görevinde olan ancak geçtiğimiz günlerde görevinden alınarak merkeze çekilen Ramazan Akyürek, İstihbarat Emniyet Müdürlüğü İstanbul Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı’nın suç duyuruları üzerine İstanbul 11. Ağır Ceza’da açılan davanın üçüncü duruşmasına, tutuksuz yargılanan gazeteci Nedim Şener katılırken, müştekiler Ali Fuat Yılmazer  Muhittin Zenit, Ramazan Akyürek, Faruk Sarı katılmadı.
Duruşmada, müşteki Ali Fuat Yılmazer’in avukatı Seyfettin U. Çakmak, tüm müştekiler adına Nedim Şener’in yazdığı ve Türkbank yolsuzluğu ile dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ve Alaattin Çakıcı arasındaki ilişkiyi anlatan “Kod Adı Atilla” kitabını mahkemeye belge olarak sundu.
Nedim Şener, mahkemeye sunulan kitabın yargılandığı dava ile ilgisini anlayamadığını belirterek, buna benzer Türkiye’deki diğer yolsuzluklarla ilgili pek çok kitabının bulunduğunu söyledi. Müştekilerin dosyayı karıştırdıklarını dile getiren Şener, “Kitapta adı geçen isimler hatta mafya bile hakkımda şikayetçi olmadı. Sanırım müştekiler benim ceza almamı istiyorlar. Davayı uzatmaya ve mahkemeyi etkilemeye çalışıyorlar. Bu da onların sıkıştıklarını gösteriyor” diye konuştu.
Avukat Seyfettin U. Çakmak’ın mahkemeye dilekçe sunduğu sırada, “Sanık, ‘müvekkilleri terör örgütüne hedef göstermediğini’ iddia ediyor. Bu dilekçede, yıllar sona terör örgütlerine nasıl hedef haline gelindiği anlatılmaya çalışıldı” sözlerine yanıt veren Nedim Şener, şöyle konuştu:
“Ben dava konusu kitapta müştekileri hangi terör örgütüne hedef göstermişim, anlayamadım. Hrant Dink’i öldüren ve Ergenekon örgütüne hedef gösterdiğimi iddia ediyorlar. Kitapta öldürme olayının arkasındaki kişileri araştırırken askerlerinde, MİT’inde bu olaydaki ihmallerini yazdım. Ali Fuat Yılmazer kimdir? Sürekli hedefte olduğunu söylüyor. Sürekli kendilerinin önemli iş yaptıklarını adlediyorlar. Bu kadar önemli ise işleri, Dink’i korusalardı.”
Şener, Ergenekon ile bağlantıları da ortaya koyduğu için asıl örgüte hedef olanın kendisi olduğuna dikkat çekti.
Bir önceki duruşmada mahkeme, Dink cinayetinin görüldüğü 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nden dava konusu olan kitabın eklerinde ve sayfalarında belirtilen belgelerin, cinayet dosyasından resmi olarak istenip, istenmediğinin bildirilmesini istemişti.
14. Ağır Ceza Mahkemesi’nden beklenen cevap gelmedi. Bunun üzerine mahkeme, beklenen cevabın gelmesine, cevap geldiğinde esas hakkındaki görüşünü bildirmek üzere dosyanın Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilmesine karar vererek, duruşmayı 17 Şubat 2010’a erteledi.
ELÇİN YILDIRAL