Dışarıdaki Gazeteciler grubunun çağrısıyla bir araya gelen yaklaşık 1000 kişi tutuklu gazeteciler için yürüdü. Yürüyüşte Cumhuriyet gazetesi davasına katılım çağrısı yapıldı

Gazetecilere özgürlük için el ele omuz omuza

ZEYNEP KURAY zeynokuray@gmail.com @zeynokuray

Dışarıdaki Gazeteciler grubu, tutuklu meslektaşlarının serbest bırakılması talebiyle Kadıköy’de el ele omuz omuza yürüdü. HDP ve CHP milletvekillerinin ön safta yerini aldığı yürüyüşte “Artık yeter soluk almak istiyoruz. Bu esarete, bu cehalete katlanmak zorunda değiliz” diyen gazeteciler, 31 Ekim’de Çağlayan’da görülecek Cumhuriyet gazetesi davasına katılım çağrısında bulundu.

Kadıköy’de bir araya gelen Dışarıdaki Gazeteciler grubu, 300 gündür özgürlüğünden alıkonulan gazeteci Ahmet Şık ve tutuklu meslektaşları için Mehmet Ayvalıtaş Parkı’ndan Boğa Heykeli’ne kitlesel yürüyüş gerçekleştirdi. HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, CHP Milletvekilleri Barış Yarkadaş, Ali Şeker, Onursal Adıgüzel ile çok sayıda gazeteci ve çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı. Tiyatro sanatçısı Gülriz Sururi de yürüyüşte en ön safta yer aldı. El ele, omuz omuza yürüyen gazeteciler hep bir ağızdan, “Susma haykır, özgür basın haktır”, “Özgür basın susturulamaz”, “ Hemen şimdi özgürlük”, “ Hemen şimdi adalet”, “Ahmet çıkacak yine yazacak”, “İnan çıkacak yine yazacak”, “Murat çıkacak yine yazacak”, “Mahir çıkacak yine yazacak”, “Tunca çıkacak yine yazacak”, “İsminaz çıkacak yine yazacak”, “Havva çıkacak yine yazacak” sloganlarını attı. Tutsak gazetecilerin özgür bırakılması talebiyle sık sık ellerini havaya kaldıran kitle, çevredeki insanlara, “ Zorbalığa dur demek için gel” çağrısında bulundu.

‘Adaletin ayaklar altına alınması için’
Gazeteciler adına açıklamayı Gazeteci Gülşah Karadağ okudu. Bir kez daha özgürlük ve adalet için buluştuklarını, ele ele, omuz omuza yürüdüklerini vurgulayan Karadağ, “Hakikatin önüne gerilmiş olan perdeleri yırttıkları için hapse atılan gazeteci arkadaşlarımızı andık yüksek sesle, yine göğsümüz kabardı, varlıklarıyla gurur duyduk. İyi ki buradayız ve iyi ki yan yanayız” diye konuştu. Onlarca gazeteci tutuklu oldukça hiç kimsenin özgür olamayacağını belirten Karadağ, gazetecilerin tutuklanma nedenlerinin muktedirin çevirdiği organize işleri gözden kaçırmak için olduğunu kaydetti. Karadağ, “Gazetecilerin tutsak edilmesi gerçeğin gizlenmesi ve yalanların ortaya çıkmaması içindir. Hakkın, hukukun, adaletin ayaklar altına alınıp çiğnenmesi içindir, işkencelere yol vermek, evlatlarımızın neden katledildiklerini unutturmak, katillerden hesap sormamak içindir, katledilen kadınların çığlıklarının bastırılması; yolsuzlukların üstünü örtbas etmek içindir” dedi.

‘Demokrasi ve barış için’
“Ama artık yeter ve hayır solu almak istiyoruz” diye konuşmasına devam eden Karadağ, bu esarete, bu cehalete katlanmak zorunda olmadıklarını vurguladı. Cumhuriyet gazetesi ve Özgür Gündem davalarına dikkat çeken Karadağ, “Buraya nasıl el ele geldiysek, Çağlayan Adliyesi’ne de gidebilir, her sabah Silivri zindanında uyanmak zorunda bırakılan İnan Kızılkaya’nın, Kemal Sancılı’nın Ahmet Şık’ın, Akın Atalay’ın, Murat Sabuncu’nun, Emre İper’in ve onlarca tutuklu gazetecinin özgürlüklerinin iade edilmesi talebini avaz avaz haykırabiliriz” diyerek dayanışma çağrısında bulundu. Zorbalığa dur demek, demokrasi ve barış için el ele, omuz omuza durulması gerektiğine dikkat çeken Karadağ, 31 Ekim’de Çağlayan Adliyesi’ne görülecek Cumhuriyet Gazetesi davasına katılım çağrısında bulundu.

Açıklama sonrası gazeteciler birbirlerine sarılarak dayanışma mesajı verdi.