Gazeteciye saldırı öldürmek içindi

Haber Merkezi

Tatvan Belediyesi ile ilgili yolsuzluk ve arazi satışları haberleri yapan ve bu yüzden AKP'li Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani'nin korumaları tarafından darbedilen gazeteci Sinan Aygül, saldırıyı 'kendisini öldürmeye dönük bir teşebbüs' olarak niteledi. Aygül, olay anını Artı Gerçek’e anlattı. Diş tedavisi için poliklinikten çıkarken belediye başkanının korumalarını gördüğünü kaydeden Aygül, "İsimleri Engin Kaplan ve Yücel Baysal, ikisini de tanımıyorum. Basit bir yaralama veya gözdağı vermeye dönük değil, ciddi bir saldırıydı. Planlı bir şekilde öldürmeye dönük bir teşebbüstü. Çünkü silahları vardı ve ‘gebereceksin, sen kimsin ki belediye başkanı hakkında yazıyorsun artık yazamayacaksın’ diyerek tehdit ettiler" ifadelerini kullandı.

HESABINI VERECEKSİNİZ

Aygül, kendine dönük saldırıyı gerçekleştirenlerin yargı önünde hesap vereceğini umduğunu dile getirerek şunları söyledi:

“Tetikçileri toplumun önüne atıp, perde arkasındakileri gizlemek bu ülkede gelenek olmuş. Ama ben ölmedim yaşıyorum. Bunun arkasında kim varsa, elbette ortaya çıkacak. Bunun hesabını vereceksiniz."

***

GEYLANİ’Yİ BAŞKAN OLARAK TANIMIYORUZ

Bitlis Emek Demokrasi Platformu Sinan Aygül’e yönelik saldırıyı gerçekleştirdikleri açıklamayla protesto etti. Yapılan açıklamada, "Bu Saldırı sadece Sinan Aygün’ün şahsına, basın emekçilerine değil aynı zamanda tüm Tatvan halkına yapılmış bir saldırıdır. Kamu hizmeti vermekle görevli olan polis memurunun halka silah çekmesi ve Tatvan belediye çalışanının sokak ortasında tetikçilik faaliyeti yürütmesi Tatvan’da ciddi öfke ve tepkilere neden olmuştur. Saldırıyı engellemeye çalışan vatandaşlara karşı kimse el sallayarak silah çekerek tehdit edemez. Belediye başkanın halk nezdinde meşrutiyeti kalmadığı gibi Tatvan’da toplumsal barışa zarar verdiği ortadadır. Bu saatten sonra Mehmet Emin Geylani’yi meşru belediye başkan olarak tanımıyoruz. İlgili Bakanlara, Resmi kurum ve kuruluşlara açık çağrımız; Mehmet Emin Geylani’nin belediye başkanlığı görevden el çektirilerek, hakkında yargılanma sürecinin başlatılmasıdır. Ayrıca; kamuoyundaki tüm iddiaların açığa çıkarılması içinde adli ve idari soruşturmaların açılması çağrısında bulunuyoruz. Kamu kurum olanakları halka saldırmak için kullananların hesap vermesi, yargılanması ve hak ettikleri cezayı alması hukukun gereğidir. Özgür Basın Susturulamaz!" denildi.