Filistin halkı Nakba'nın yıldönümüne İsrail saldırıları altında girdi. Saldırılarda can kaybı artarken savaş politikalarından beslenen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, azalan gücünü yeniden pekiştirdi.

Gazze’ye saldırı sağcılara yaradı

Dış Haberler Servisi

İsrail'de koalisyon hükümetini kuramadığı için koltuğunu kaybetme riskiyle karşı karşıya kalan Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Filistinlilere dönük acımasız saldırganlığı iktidarı için can simidi oldu. 23 Mart seçimlerinden bu yana Netanyahu'nun partisi Likud'un tek başına iktidarı kuramadığı ve koalisyon görüşmelerinin tıkandığı İsrail'de sağcıların Filistinlilere ve Gazze'ye dönük saldırıları koalisyon müzakerelerinin gidişatını değiştirdi. Muhalefetin “Değişim Bloku” adını verdiği koalisyon görüşmelerinde yer alan bir parti, görüşmelerden çekilerek Binyamin Netanyahu ile “ulusal birlik hükümeti” kurmak için görüşmelere başladığını açıkladı. Yamina lideri Naftali Bennett, Netanyahu ile ulusal birlik hükümeti görüşmesinden olumlu sonuçlar almayı beklediklerini duyurdu.

Netanyahu'yla Bennett'in anlaşması durumunda Yamina-Likud ortaklığında bir koalisyon hükümeti kurulması beklenirken bu karar, hükümeti kurma görevi verilen muhalefetteki Yesh Atid partisinin lideri Yair Lapid’in çalışmalarını sekteye uğrattı. Lapid, 15 yıllık Netanyahu iktidarına son vermek için yedi partinin yer alacağı ve İslamcı Birleşik Arap Listesi partisinin de dışarıdan destek vereceği bir koalisyon için çalışıyordu. İsrail basınında geçen hafta çıkan haberlerde anlaşmaya varılmak üzere olduğu yer almış, Gazze’ye saldırıların başlatılması Birleşik Arap Listesi’nin pazartesi günü görüşmeleri dondurmasına yol açmıştı. Dün de Yamina’nın lideri Bennett'in bu görüşmelerden çekilerek Netanyahu ile ulusal birlik hükümeti görüşmelerine başladığını açıklaması güç dengelerini değiştirmiş oldu. Yamina, İsrail’in işgali altındaki Filistin topraklarındaki yasadışı yerleşim yerlerini destekleyen sağcı partiler arasında yer alıyor. Lapid’in ise bir koalisyon hükümeti kurmak için 2 Haziran’a kadar süresi var. Lapid’in bunu başaramaması durumunda bu görev, İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin tarafından hükümeti kurabileceği düşünülen herhangi bir vekile verilecek. Netanyahu ise dün sabah yaptığı açıklamada Gazze’ye saldırıların “ihtiyaç duyulduğu sürece devam edeceğini” söyledi.

ABD’DEN BMGK HAMLESİ

Filistinlilerin evlerine ve Mescid-i Aksa'da ibadet edenlere İsrail askerlerinin saldırılarıyla tırmanan gerilimde Gazze'yi bombalayıp sivilleri katlederek sağcıların takdirini toplayan Netanyahu yönetimi ABD ve Almanya'dan ise tam destek alıyor. Mescid-i Aksa ve Gazze'ye yapılan saldırılar sonrası "İsrail'in kendi topraklarına binlerce roket düşerken meşru müdafaa hakkı var" diyerek Filistinlilere dönük vahşeti cesaretlendiren ABD Başkanı Joe Biden dün yapılması planlanan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) de ertelenmesini sağladı. Reuters, Washington'ın dün yapılması planlanan toplantıya itiraz ettiğini, anlaşmazlıklar sonucu toplantının bugün yapılacağını duyurdu.

ABD'nin bu hamlesine ilk tepki Çin'den geldi. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Çunying, ABD’nin BMGK'de veto hakkını kullanarak İsrail’e karşı kararları engellediğini hatırlatarak, “ABD Filistinlilerin hayatlarının da diğer hayatlar kadar değerli olduğunu anlamalı” açıklaması yaptı. Çunying, "ABD bir yandan Müslümanların insan haklarını önemsediğini söylerken diğer yandan Filistinlilerin acılarını görmezden geliyor" diye konuştu. Filistin’de iki devletli bir çözümü desteklediklerini belirten Çunying, "BMGK’nin İsrail’e karşı harekete geçmesi için elimizden geleni yapacağız" diye konuştu.

Almanya'dan ise İsrail'e destek açıklamaları gelmeye devam ediyor. Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin'e son saldırılarla ilgili "tam destek" verdiği görüşme sonrası Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da "Ortadoğu'da şiddetin tırmanmasından Hamas sorumlu" diyerek İsrail'in savaş suçlarını örtbas etti. Hamas'ın İsrail'e yönelik roket saldırılarını "roket terörü" olarak tanımlayan Maas, "Kritik günlerle karşı karşıyayız. Eğer İsrail şehirlerine binden fazla roket atılıyorsa kendini savunmalıdır" dedi.

MISIR ATEŞKES ÖNERDİ

Suudi Arabistan'ın Al Arabiya kanalı ise İsrail-Mısır ilişkilerinin kötü bir rotaya girdiğini iddia etti. Al Arabiya'ya konuşan isimsiz kaynaklar, İsrail'in, Filistin ile bir yıllık ateşkes için Mısır tarafından yapılan teklifi reddettiğini, İsrail'in teklifi reddetmesi üzerine Mısır'ın bazı konularda işbirliğini dondurduğunu belirtti. Haberde, "Kahire'nin önerisi birlikte koordine edilecek bir yıllık ateşkes, İsrail'in yasadışı yerleşim planlarının durdurulması ve Gazze'deki liderleri hedef alan suikastlerin son bulmasını kapsadı. Kahire, Filistinli tarafların ateşkese uymalarını sağlayacağı garantisi de verdi. Ancak Tel Aviv Gazze'yi yöneten Hamas'ın silahlı kolu yok edilene kadar ateşkes olmayacağını söyleyerek teklife olumsuz yanıt verdi" denildi.


FİLİSTİN KAN AĞLIYOR

İsrail'in Gazze'ye dönük hava saldırıları dün de devam ederken hayatını kaybedenlerin sayısı 108'e yükseldi. Gazze'deki sağlık yetkililerinin yaptığı açıklamada, İsrail'in saldırıları sonucu 10 Mayıs'tan beri 28'i çocuk 108 kişinin yaşamını yitirdiği, 621 kişinin yaralandığı belirtildi. İsrail ordusunun önceki gece Gazze'ye kara operasyonu başlattığı iddiası ise yalanlandı. İsrail Ordusu Yabancı Basın Sözcüsü Jonathan Conricust, İsrail askerlerinin saldırı başlattığı Gazze Şeridi'ne "girdiğini" ifade ederken bir diğer İsrail Ordusu Sözcüsü Avichay Adraee, Conricust'un yaptığı açıklamalar ile ilgili "tercüme hatası" olduğunu açıkladı.

LÜBNAN'DAN İSRAİL'E FÜZELER FIRLATILDI

İsrail'in Filistinlilere dönük saldırıları sürerken Lübnan'dan İsrail'in kuzeyine üç roket fırlatıldı. Reuters'ın haberine göre, İsrail ordusu yetkilileri Lübnan'dan Celile kıyısı açıklarına üç füze fırlatıldığını aktardı. İsrail basınında da söz konusu füzeleri Lübnan Hizbullah'ın attığı öne sürüldü. Avusturya'dan ise bu gelişmenin akabinde ilginç bir karar geldi. Avusturya hükümeti, Avrupa Birliği’nin (AB) Lübnan Hizbullah’ın siyasi ve askeri faaliyetlerini yasaklama kararı aldı. Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg, parlamentonun Hizbullah’ı tüm kollarıyla "terör" listesine dahil etme önerisini onayladığını aktardı.

KUDÜS’TE BARIŞ SESLERİ, HALKLARA ÇİÇEK

İsrail'in saldırılarına barış örgütleri ve insan hakları savunucuları tepki göstermeye devam ediyor. İsrail'de Arap ve Yahudi çocukların bir arada eğitim görmesi için çalışmalar yürüten El Ele (Yad be Yad) çağrısıyla yüzlerce kişi dün Kudüs'te barış çağrısı yaptı. İsrail'de eşitlikçi eğitimi savunan Branco Weiss Enstitüsü'nden yaklaşık 300 eğitimci de İsrail parlamentosu önünde çatışmaların durdurulması amacıyla pankartlar açtı. Nefret ve ırkçılığa karşı çalışmalarıyla bilinen Tag Meir kuruluşu da İsrail'deki Kfar Saba bölgesinden Kudüs yakınında Müslümanların yaşadığı Ebu Goş bölgesine kadar yürüyerek sokaktaki halka çiçekler dağıttı.

NAKBA’NIN 73'ÜNCÜ YILI: İŞGAL SÜRÜYOR

Bugün 15 Mayıs Nakba (Felaket) Günü. Filistinliler, Nakba Günü'ne İsrail ordusunun saldırıları altında giriyor. İsrail’in işgal edilen Filistin topraklarında kurulduğu 14 Mayıs 1948'e karşı Filistin halkı 15 Mayıs 1948'i "Felaket" günü ilan etti. Bu yalnızca Filistinlilerin topraklarının gasp edildiği gün değil. Filistinlilerin yarım yüzyıldan fazla sürecek olan sürgünü de bugün başladı. Mülteci kamplarında yaşamak, başka ülkelerde sığınmacı olmak Filistinlinin kaderi haline bugünden itibaren geldi. Ve Felaket Günü'nün yıldönümünde Filistinliler İsrail saldırılarında hâlâ can veriyor, yakınlarını kaybediyor, evlerinden kovuluyor...