İktidar tarafından düşük kredilerle açlığa mahkûm edilen öğrenciler için mezun olunca da tablo farklı değil. KYK borçları, istihdamda yer bulamayan, işsizliğin pençesindeki gençlerin sırtında adeta bir kambur.

Geleceğimiz yoksa korkumuz da yok

Milena Sarpkaya

Okurken burs sağlanmayan gençler, mezun olduklarında da istihdam edilemiyor. Ülkedeki istihdam her geçen gün düşerken Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), İstatistiklerle Gençlik 2020 verileri vahim tabloyu bir kez daha gözler önüne serdi. Ülke nüfusunun yüzde 15,4’ü 20-24 yaş arasındaki gençlerden oluşuyor. Ancak bu yaş grubundaki gençlerin 2 milyon 540 bini çeşitli nedenlerden dolayı iş gücüne dâhil edilmiyor.

Ülkedeki tablo buyken işsizlik veya geçim derdinin pençesindeki gençlerden binlerce liralık KYK borcunu ödemesi bekleniyor. Bunu yapanlar Demirören Holding’in 750 milyon dolarlık borcunu ise tahsis etmiyor. Patronlara, yandaşlara her türlü olanağı sunanlar, ‘zorda bırakmayanlar’ öğrencileri icraya vermekten dahi utanmıyor.


Öğrencilere 3 kuruş kredi verip okurken çalışmak zorunda bırakan, geleceksizliğe mahkûm eden bu düzeni kabul etmeyeceklerini, mücadele edeceklerini belirten KYK Borçluları Hareketi üyeleri BirGün’e konuştu.

Öğrencilere okurken burs sağlanmadığı gibi mezun olunca da istihdam sağlanmadığını kaydeden Elif Çin, “Türkiye yıllardır sosyal devlet olduğunu iddia eden ve bunu her platformda dile getiren bir ülke olmasına rağmen eğitimde sağlıkta ve temel olan insani haklarda vatandaşlarına yeterli desteği sağlayamamaktadır. Ve maalesef bu ülkenin gençlerinin eğitim alabilmesi için desteğe ihtiyacı var. Biz gençler olarak devletten yeterli desteği alamadığımız gibi okumak için aldığımız kredileri yeterli istihdam alanı sağlanmadığı için vaktinde ödeyemiyor ve faizlerini ödemek zorunda bırakılıyoruz. Bunun yanında ise yandaşların akrabaların bizden çok hakka sahip olmasını borçlarının silinmesini hibe olarak paralar verilmesini kabul etmiyoruz. Biz gençler olarak bu ülkeye borçlu değil bu ülkeden alacaklıyız ülke kimsenin babasının malı değildir haklarımızı sonuna kadar savunacağız” diye konuştu.

YANDAŞLAR PASTANIN BÜYÜK DİLİMİNİ YEMESİN

Eğitimdeki eşitsizliğe dikkat çeken Çin sözlerine şöyle devam etti: “Bizim talebimiz zenginin çocuğu kadar eğitim alabilmek insanların parası olamadığı için eğitim hakkından vazgeçmesini asla kabul etmiyoruz sadece parayı veren düdüğü çalmasın istiyoruz. Zengin olan maddi durumu iyi olan insanlar zaten kredi almıyor krediyi işçi çocuğu fakir aile çocuğu alıyor devletimizin bize sağlaması gereken barınma hakkını biz devletten aldığımız kredi ile ödüyoruz. Yeme içme hakkını eğitim ihtiyacı derken aldığımız parayı ancak yaşayabilmek ayakta durabilmek için kullanıyoruz ailemizden destek alamıyoruz ve o aldığımız para ile geçimimizi karşılıyoruz. Yandaşlar bu pastanın büyük dilimini yemesin o dilim herkese eşit dağıtılsın istiyoruz ve bunu sonuna kadar mücadele ederek kazanacağız bu borç bizim umudumuzu hayallerimizi geleceğimizi çalmaya çalışıyor ama biz gözü kararttık geleceğimiz yoksa korkumuz da yok.”

SAĞ ELLE ALDIĞIMIZI SOL ELLE GERİ ÖDÜYORUZ

KYK borçları silinene kadar mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Ufuk Karakuş, “Talebimiz KYK Borcumuzun tamamının silinmesi. Gelecek dönemlerde de bu borçlanma derdinin tamamının ortadan kalkması. En yakın zamanda KYK Borcumuzu sildirebilmek için yasal haklarımızı kullanarak daha önceden de duyurduğumuz büyük Ankara yürüyüşü ile haklarımızı sonuna kadar arayacağız ve alacağız” diye konuştu.

Karakuş, “KYK bir öğrenci için geçimi sağlayabilecek miktarda değil. Sağ el ile aldığımız kredileri; sol el ile KYK yurtlarına, özel yurtlara ve kaldığımız konakladığımız yerlere ödüyor. Boş vakitlerimizde ise part time işler ile kazandığımız paralarla eğitim hayatımızı idame ettirmeye çalışıyoruz” dedi.

KYK BORCUNA BİR DE FAİZ İŞLENİYOR

KYK borçlarının yeni mezunların sırtında adeta bir kambur olduğunu belirten Ali Korhan Bülbül şu ifadeleri kullandı: “Öğrencilere verilen KYK kredisi maalesef hem miktar olarak hem de geri ödeme sonrası anaparayı ödemek yerine üstüne faiz eklenmesi sonucu borç kat be kat artıyor. Hali hazırda iş sahası yaratmadıkları gençlerin KYK borçları silinmeli.”

Sosyal devlet anlayışı ile eğitim ve öğretim politikaları üretilmesi gerektiğini söyleyen Bülbül, “Devlet, sosyal devlet anlayışını öğrencilerin kendisi yetiştirmesi ve ilerletmesi için kullanmalıdır. Ülkeler nitelikli insan gücü yetiştirmek için eğitimli ve nitelikli bireyleri yetiştirecek imkânları oluşturmalı” dedi.

Bülbül, “KYK Borçluları Hareketi’nin talep ve istekleri açık ve nettir. Yandaş şirketlerin kredi ve vergi borçlarının tamamı siliniyorsa KYK Borçluları Hareketi olarak bizimde talebimiz borçların tamamının silinmesidir. Borçların tamamı silinene kadar KYK Borçluları Hareketi olarak mücadele etmeye devam edeceğiz. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” ifadelerini kullandı.

ÖĞRENCİLER SORUYOR: TAŞ MI YİYELİM?

“Zenginlerin borcunu sileceğinize, öğrencilerin KYK borcunu silin” diyen ismini vermek istemeyen genç, “ Öğrencilere verilen destekler geri ödemeli olmamalıdır. Bizim talebimiz KYK borçlarının silinmesi. Başka bir talebimiz yok. Buda bizim en doğal hakkımız. Eğer iktidar binlerce liralık vergi borçlarını siliyorsa, o zaman bizim kredi borçlarını da silecek. Başka yolu yok” şeklinde konuştu.

Verilen bursun öğrencilerin giderleri için yeterli olmadığını vurgulayan öğrenci, “Taş mı yiyelim?” diye sordu.