‘Geleceğimizi geri alacağız’

CHP, önceki gün ismi kesinleşen Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin resmen cumhurbaşkanı adayı olduğunu duyurdu. Daha önce iki kez rakip olduğu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıdaçdaroğlu tarafından bizzat takdim edilen İnce; tarafsızlık vurgusu yaptı, “Geleceğimizi geri alacağız!” dedi.

‘Öğretmen sorunları çözmek istiyor’

Ankara Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda düzenlenen törende “İzmir’in dağlarında çiçekler açar” marşı ile kürsüye gelen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “25 Haziran’da Türkiye’nin bütün dağlarında çiçekler açacak” diyerek sözlerine başladı.

İttifak değerlendirmesinde bulunan Kılıçdaroğlu, HDP’ye de çağrı olarak yorumlanan şu mesajı verdi; “Sıfır baraj için, demokrasi için ittifak istiyoruz. Kutuplaşmaya son verilmesi için ittifak yapmak istiyoruz. Demokrasiyi geliştirmek için ittifak yapmak istiyoruz. Siyasi partiler ülkenin çıkarları için bir araya gelmelidir. Ülkede kutuplaşmayı engellemek için ittifak istiyoruz. Bu ülkede huzur içinde yaşamak için ittifak istiyoruz. Buradan bu çağrıyı da tüm siyasi partilere yapıyoruz.”

Öğretmenlik mesleğinin önemine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, bir öğretmenin Türkiye’nin sorunlarını çözmeye talip olduğunu belirterek Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanı adayları olduğunu açıkladı.

CHP rozetini çıkardı

İnce sözlerine şöyle başladı:

“Sayın genel başkanım, parti başkanından cumhurbaşkanı olmaz, bunu hep söylediniz. Ben de bu görüşünüze hep katıldım. 24 Haziran’da Allah’ın izni, milletin isteğiyle cumhurbaşkanı olacağım. Sadece CHP’lilerin değil, 80 milyonun, herkesin, AK Partililerin, HDP’lilerin, MHP’lilerin, Saadet Partililerin, herkesin cumhurbaşkanı olacağım.”

İnce, bu ifadelerinin ardından tarafsızlığının göstergesi olarak CHP rozetini çıkardı. “80 milyonun cumhurbaşkanı olacağı için ona Türk bayrağı rozeti takıyorum” diyen Kılıçdaroğlu da, İnce’nin yakasına Türk bayrağı rozeti taktı. İki lider, birlikte salonu selamladı.

‘İki lider’ karşılaştırması

Ardından sözü devralan Muharrem İnce, AKP ve CHP arasında karşılaştırma yaparak konuşmasına başladı.

Erdoğan ve Gül’e karşılık kendisiyle Kılıçdaroğlu’nu örnek veren İnce, şu ifadeleri kullandı; “İki insan, iki lider, iki parti lideri. Birisi ‘Kardeşim’ demiş, beraber parti kurmuşlar. Sen yasaklı olmuşsun, o başbakan olmuş. Milletvekili olmuşsun, gelmiş başbakanlığı sana vermiş. Al demiş, sen başbakan ol benim yerime. Sana bir gün cumhurbaşkanı adayı olmak istediğinde Genelkurmay başkanını helikopterle onun bahçesine indirmişsin. Diğer tarafta başka bir lider var. Karşısına çıkıp iki kere aday, olmaş hatta bu salonlarda zaman zaman dozunu aşan laflar söylemiş, eleştirmiş ama sonradan ‘Çocuklarımızın geleceği için, ülkenin selameti için bana rakip olmuş olabilir ama bu çocuk doğrusudur’ demiş.”

Kürt seçmenlere mesaj mı?

İnce, Ahmed Arif şiirini okuyarak, “15 yaşında Diyarbakırlı Kürt Ahmed Arif’i okuyup da etkilenen Muharrem İnce olarak 54 yaşımda da aynı heyecanı yaşıyorum” dedi. İnce’nin bu sözleri Kürt seçmenlere bir mesaj olarak algılandı.

‘Erdoğan’dan kıdemliyim’

İnce’nin konuşmasından dikkat çeken diğer noktalar ise şöyle;

»Ben 3 Kasım 2002’de milletvekili oldum, Tayyip Erdoğan Mart 2003’te oldu. Ben ondan kıdemliyim. 16 yıldır aralıksız milletvekiliyim. Askere gitsek ben çavuş olurdum, o onbaşı olurdu. Ben ondan beş ay daha tecrübeliyim.

»‘Ya CHP’ye genel başkan olamadın, Türkiye’ye cumhurbaşkanı olacaksın’ diyorlar… Erdoğan, Beyoğlu’na belediye başkanı olamadı, Türkiye’ye cumhurbaşkanı oldu. Gül, Erbakan’a karşı aday oldu, kaybetti ama cumhurbaşkanı oldu. Diyorsanız ki İnce ‘Diploman var mı? O yeter’ diyorsanız… Sekiz dönemlik transkripti istediğiniz zaman gösterebilirim…

»Meydanlarda ekonomi, dış politika, tarım, eğitim konuşacağız diye bekliyorum. ‘Bunları konuşmayacağız, kavga edeceğiz, iftira atacağız’ kampanyasına girişeceklerse daniskasını yaparım.”

Saray’a değil, Çankaya’ya

»Yaşama sevincimizi yok ediyorlar, hayatımıza el koyuyorlar. Sadece bizim değil, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini çalıyorlar. İnsanlarımız işsiz, aşsız kaldı. Işık yapmak, ayağa kalkmak, cumhuriyeti kuran iradenin işidir. Geleceğimizi geri alacağız. Unutmayınız, geçmişle bugünü kavga ettirenler geleceği kaybederler. Geçmişi bugünle kavga ettirenler geleceği mutlaka kaybedeceklerdir. Bizim derdimiz sorun çözmek.

»Veterinerden TÜBİTAK Başkanı yapmayacağız. Parti il başkanından hâkim, savcı yapmayacağız. Siz mi ülkeye adalet dağıtacaksınız? Ayıp. Beni cumhurbaşkanı olarak yargılayamayacak bir yargıcın ne işi olur? Önce adaleti sağlayacağız. Hazineden parayı da çaldırmayacağız.

»24 Haziran’da cumhurbaşkanıyım, ben nereye giderim. Saray’a mı, Çankaya’ya mı? Saray’ı bilim yuvası yapacağım, ülkenin en akıllı evlatlarına vereceğim.

Öğretmen, CHP koltuğuna talip: İnce kimdir?

AKP’yi iktidara taşıyan 2002 genel seçimlerinde CHP’den milletvekili seçilen İnce, bu tarihten itibaren kesintisiz olarak Yalova milletvekilliği yapıyor. İnce, 22 ve 23. dönemde Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyeliği, 23 ve 24. dönemde CHP Grup Başkanvekilliği ve Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) Üyeliği görevlerinde bulundu.

CHP adına TBMM kürsüsüne en çok çıkan isimlerden biri olan, çok sayıda soru önergesine imza atan Muharrem İnce, partinin o dönemdeki lideri Deniz Baykal’ın genel başkanlığının tartışıldığı bir ortamda CHP’nin gelecekteki lideri olarak anıldı.

İnce, zaman zaman parti yönetimi ve Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı muhalif çıkışlarıyla da gündeme geldi. İnce ve Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanlığı için iki kez karşı karşıya geldi. 2014 ve 2018’de yapılan olağanüstü kurultaylarda kazanan Kılıçdaroğlu oldu.

İnce, yaptığı bir konuşmada partisinin iktidar olabilmesini şu beş şarta bağlamıştı; “Kendi içimizdeki kavgalara son vermeliyiz; seçkinci yapı ve anlayıştan sıyrılmalıyız; daha çalışkan olmalıyız; haramdan korkan ve şu ana kadar CHP’ye oy vermemiş dürüst namuslu vatandaşlarımızı mutlaka partiye kazandırmalıyız; ne yapıp edip Kürt seçmenden oy alabilmenin siyasi bir yolunu bulmalıyız.”

İnce, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesine karşı çıkmış, dokunulmazlıkların kaldırılmasına da “Hayır” demişti.