Gelibolu’da gerçekleştirilen ‘1.Yüzyılından 2.Yüzyılına Cumhuriyet’ panelinde konuşan BirGün Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın, “100. yılda daha demokratik, daha eşitlikçi, daha özgür bir cumhuriyeti inşa edelim” dedi.

Gelibolu’da ‘1. Yüzyılından 2. Yüzyılına cumhuriyet’ paneli

Gelibolu’da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 99. Yıl dönümünde ‘1.Yüzyılından 2.Yüzyılına Cumhuriyet’ konulu panel gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek’in yaptığı panelin moderatörlüğünü gazeteci Özlem Gürses gerçekleştirirken, siyaset bilimci ve yazar Ali Mert Taşçıer, BirGün gazetesi Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın ve gazeteci-yazar Barış Pehlivan ise görüşlerini anlattı.

Cumhuriyet’in önemi ve kazanımlarının anlatıldığı panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren CHP’li Erkek, “Büyük bir demokrasi mücadelesini hep birlikte veriyoruz. Bu seçimden sonra Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılına adım attığımız bir zamanda mutlaka ve mutlaka Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız. 1. Yüzyılında maalesef Cumhuriyeti kuran kadrolara karşı sorumluluğumuzu yerine getiremedik. 2. Yüzyılın başında büyük bir görev bizi bekliyor. Demokratik hukuk devletini hep birlikte tesis etmek ve Cumhuriyetin temel amacı olan uygar bir toplum yaratmak” dedi.

Moderatör Özlem Gürses ise panelin başında yaptığı konuşmasında; "Hem dünyanın hem de siyasetin dönüştüğü, bilimin, teknolojinin, yaşamların dönüştüğü sarsıcı bir çağın eşiğindeyiz. O yüzden sarsıntılarının hem ekonomik hem de politik olarak yaşıyoruz. Ama Türkiye yeniden kendi üretmek ve karar vermek durumunda olduğu bir noktaya geldi. Bundan sonra önümüzde iki ihtimal var. Ya Cumhuriyeti gerçekten yeniden üretip ikinci bir devrim yapabilir, Türkiye’yi çağdaşlık, uygarlık seviyesine taşıyacağız, ya da Allah korusun diğer ihtimali düşünmek bile istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

“CUMHURİYETİ DEMOKRASİ İLE TAÇLANDIRMA FIRSATIMIZ ELİMİZDE”

Panelin ilk konuşmacısı Siyaset Bilimci-Yazar Dr. Ali Mert Taşçıer oldu. Taşçıer, konuşmasında Cumhuriyetin önemine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Cumhuriyetimizin 1. Yüzyılını değerlendirirken birkaç noktada çok dikkatli olmak gerekiyor. Bir zaman makinesine bindiğimizi düşünelim. Bugünden 99 yıl öncesine gidelim. O dönem ilan edilen Cumhuriyeti, bugünün koşullarıyla değerlendirirsek büyük bir yanlış yapmış oluruz. O gün Atatürk cep telefonu kullanmıyordu diye geri kaldığını iddia edebilir miyiz? Tamamen bunun gibi bir şey. Doğal olarak toplumlar da doğuyor, büyüyor, gelişiyor, fikirler de öyle. Bizim öncelikle görmemiz gereken, 1. Yüzyılındaki Cumhuriyeti yerli yerinde konuşmak. 1. Yüzyıldaki Cumhuriyete bir bakalım. Müthiş bir olanaksızlık içerisinde kuruluyor. Gördüğü darbelere bakın, ekonomik krizleri hatırlayın, yaşanan siyasi krizleri hatırlayın. Buna rağmen hala bu koşullar altında bir şeyleri savunabilecek, omuz verebilecek bir şeyler bulabiliyorsak bu Cumhuriyetin sayesindedir. Çanakkale’nin bir şansı var. 2. Yüzyılda Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak için 6 siyasi parti CHP’nin önderliğinde bir araya geldi. Çanakkaleli olarak gurur duyacağımız bir şey de o çalışmaların bel kemiğini Ankara’da Muharrem Erkek oluşturuyor. Umudumuzun olması için yeterli bir zemin var, her şeyden önce Cumhuriyet var. 2. Yüzyılda bu çalışmalarla Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırma fırsatımız elimizde”

“DAHA ÖZGÜR BİR CUMHURİYETİ İNŞA EDELİM”

Panelde ikinci konuşmayı BirGün gazetesi Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın yaptı. Moderatör Özlem Gürses’in “Cumhuriyetin 1. Yüzyılında neyi başardık, neyi başaramadık? Bu 2. Yüzyıl bir fırsatsa ve yeni bir sayfaysa eğer ne yapabiliriz?” sorusuna yanıt veren Gazeteci Yaşar Aydın; “20 yıldır AKP iktidardaysa, Türkiye’nin 70 yıllık siyasal sürecinden bağımsız değil. Bunlar tesadüf olarak gelmedi iktidara. Hatırlayın 2002’de iktidara geldiğinde Türkiye AB’ye girecekti, Türkiye’ye demokrasi gelecekti, Türkiye zenginleşecekti. O dönemdeki ittifakları hatırlayın: Cemaat, AKP’liler, liberaller. Böyle bir koalisyon oluşturmuşlardı ve Türkiye’ye demokrasi getireceklerdi. Ülkeyi bu hale getiren anlayışla hesaplaşmak zorundayız. Katılım sağlayacak, halkın iradesini oraya katacak, her düzeyde kendini ifade etme mekanizmalarının artacağı ve en önemlisi bu coğrafyada bağımsız bir siyaset izleyebilecek yeni bir Cumhuriyet inşa etmek zorundayız. Bu seçimler bu açıdan hem çok kritik hem de bir fırsat. 100. yılda daha demokratik, daha eşitlikçi, daha özgür bir cumhuriyeti inşa edelim” dedi.

“TARİKATLARI VE CEMAATLERİ BİZİM ÇOCUKLARIMIZ İLE BULUŞTURACAKLAR”

Panelin son konuşmasını gazeteci-yazar Barış Pehlivan gerçekleştirdi. Pehlivan, konuşmasında tarikatlar ve cemaatler konusuna değinerek, şu ifadeleri kullandı:

“Eski yasada öğretmenlik tanımı var. Eski yasa; ‘Öğretmenlik, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir.’ Yeni yasada ne yaptılar biliyor musunuz? ‘Devletin’ kelimesini kaldırdılar. Yani eğitim ve öğretim meselesi sadece devletin olmayabilir. Yani devletin kontrolünde gerçekleşmeyebilir. Buna yol açtılar. Mesela bir tarikat çıksa kendi okulumu kuruyorum, kendi müfredatımı yayınlıyorum dese bir yaptırım yok. Tehlike bu. Dindar ve kindar bir nesil yetiştirmek için böyle bir şey yapacaklar. Tarikatları ve cemaatleri bizim çocuklarımızla buluşturacaklar. Onun için 2023’teki seçim hiç şakaya, hiç sürprize, hiç ihtimale bırakılmaması gereken bir seçimdir. Yeni yüzyıla adalet sistemindeki meselelerle giriyoruz. Adalet sisteminin ne kadar kanayan yara olduğunu hepimiz biliyoruz. Türkiye’de maalesef adalet vesayeti var, yargı vesayeti var. Adalet ve yargıya bir şekilde girmeyenler, adalet ve yargının yanından geçmeyenler, hukuksuzluğa imza atanlar tarafından yapılıyor. Yeni yüzyılda ciddi anlamda çok büyük sorunlar mesela AKP’nin Recep Tayyip Erdoğan’ın gitmesinden daha öte bir şeyden bahsediyorum. İçimizdeki Recep Tayyip Erdoğanların, içimizdeki AKP’nin ve bu düzenin gerçekten neredeyse sıfırdan yaratılması gerekiyor.”