Genç Günce: Onlar gibi bir avuç değiliz biz halkız
‘Asmayalım da besleyelim mi?’ diyen Kenan Evren hiçbir delili olmaksızın yaşını büyüterek göndermişti Erdal Eren’i idam sehpasına. 12 Eylül askeri faşist darbesinin 41’inci yılında bir kez daha özlemle anıyoruz Erdal Eren’i.
12 Eylül’ün ardından yaşı büyültülerek daha sadece 17 yaşındayken idam edilen Erdal Eren, annesine yazdığı mektubunda “...Biz bu savaşı ne pahasına olursa olsun kazanmalıyız, kazanacağız. Kazanacağız ki çiçekli mutlu günleri hep beraber görelim...” diyerek devrime, mücadeleye olan inancı her ne olursa olsun umudun kaybolmamasının gerektiğini göstermişti.
SAYMAKLA BİTMEYİZ
Erdal Eren mektubunda, “Bu işi hep beraber yürütürsek ancak kazanabiliriz. Omuz, omuza, bir birinden güç alarak, bir birine güç vererek... Biz karşımızdakiler gibi bir avuç değiliz. Biz halkız. Bak sana bizden olanları iyiyi, güzeli, haklarını isteyenleri sayayım. Ben varım, babam var, sen varsın, kardeşlerim var, ablam bacım var, sonra köydeki dayılarım, şehirdeki amcalarım ve onların akrabaları, komşuları var, onların arkadaşları, onların oğulları, kızları, benim okul arkadaşlarım, onların arkadaşları, onların akrabaları, amcaları, dayıları var ve yine onların... saymakla bitiremeyeceğim kadarız biz” diyerek halk olduklarını haklı ve çok olduklarını ancak mücadeleyi kazanmak için beraber savaşılması gerektiğini vurgulamıştı.
25 Eylül 1964 Şebinkarahisar doğumlu olan Erdal Eren, 12 Eylül Darbesi öncesinde bir askeri inzibat erini öldürdüğü iddiasıyla hüküm giyen ve 13 Aralık 1980'de asılarak idam edilen Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi ve Ankara Yapı Meslek Lisesi öğrencisidir.
Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencisi Sinan Süner, 30 Ocak 1980 tarihinde Milliyetçi Hareket Partili Bakan Cengiz Gökçek'in koruması Süleyman Ezendemir tarafından vurularak öldürüldü. Erdal Eren, Süner'in öldürülmesini protesto etmek için 2 Şubat 1980 tarihinde gerçekleştirilen gösteride gözaltına alınan 24 kişiden biriydi. Protesto esnasında çıkan çatışmada Er Zekeriya Önge'yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklandı ve faşist sıkı yönetim tarafından yargılanarak 19 Mart 1980 tarihinde idama mahkûm edildi.
HEP 17 YAŞINDA
Erdal Eren idam edilmeden 16 saat önce kendisini ziyaret eden gazetecilere “Avukatıyla görüştürülmediğini, 18 yaşının altında olmasına rağmen idam edilmek istendiğini, yaşının 18'den küçük olduğunu tespit edecek olan kemik testi yapılması talebinin kabul edilmediğini, vurduğu söylenen jandarma erine çok uzaktan ateş açtığını ama otopside yakın atışla öldüğünün kanıtlandığını, kendisini ibret olsun diye asacaklarını ve ölümden korkmadığını” söyledi.
Öldürüldüğü 13 Aralık 1980 tarihinden bu yana hâlâ anılmaya devam eden Erdal Eren’in adalet, eşitlik ve özgürlük mücadelesi ise sürüyor.