Üniversite sınavına hazırlanan 2.5 milyona yakın öğrenci, sınava 82 gün varken bir anda 54 gün kaldığını öğrendi. YKS’nin, 25 Temmuz’dan 27 Haziran’a çekilmesi kararında turizmcilerin baskısının rol oynadığı iddia edildi. CHP’li Fethi Açıkel, “İktidar, yine, ‘ben yaptım oldu’ mantığıyla hareket ediyor” dedi

Gençleri dinlemediler sınavı hazirana çektiler

MUSTAFA MERT BİLDİRCİN

Üniversite sınavına hazırlanan yüz binlerce öğrenci, koronavirüs tedbirleri kapsamında 25-26 Temmuz’da yapılması planlanan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS), 27-28 Haziran tarihine çekilmesine tepki gösterdi. Önceki gün gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından yeni tarihin duyurulması ile öğrenciler, “Sandıkta görüşürüz” ve “Emeğimiz oyuncağınızdır” etiketiyle sosyal medyada tepkilerini dile getirdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın taleplerinin, sınavın haziran ayına çekilmesinde büyük rol oynadığı öne sürüldü. İktidarın kendilerinin taleplerini değil, turizmcilerin taleplerini öncelediğini belirten yüz binlerce üniversite adayı, karara isyan etti.

KARAR KEYFİ VE DAYANAKSIZ

CHP Bilim Platformu’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, “YKS 2020 kararıyla da gençlerimizi mağdur etmeye devam ediyor” dedi. Açıkel, iktidarın, sokağa çıkma yasağı kararını da iki saat önce duyurduğunu anımsatarak şunları söyledi:
“İktidar, Bilim Kurulu’nun tavsiyesi üzerine temmuz ayına ertelenen YKS’yi yeniden hazirana alma kararını da yine, ‘Ben yaptım oldu’ mantığıyla duyurdu. Sınava 82 gün varken bir anda 54 gün kaldığını öğrenen gençlerimizin yaşadığı hayal kırıklığını, gelen tepkiler üzerine açıklanan aceleci tedbirlerin telafi etme imkanı da bulunmuyor. Gençliğin kaygılarından, sorunlarından ve bilimin gerçeklerinden haberdar olmayan iktidar, kurumları ve kadroları çürüterek böyle plansız ve ciddiyetsiz kararlara imza atmakta ve milyonlarca gencimizi mağdur etmektedir. Yıllardır devam eden bu plansızlık nedeniyle Türkiye’nin, eğitim sıralamalarında OECD ülkeleri arasında Macaristan’la birlikte en kötü konumda bulunan iki ülkeden biri olduğu unutulmamalıdır. Bu süreci kaygı içinde geçiren gençlerden özür dilenmeli ve bu karar bir önce düzeltilmelidir.”

MOTİVASYONU ETKİLEYECEK

Eğitim Sen Yükseköğretim Sekreteri Özgür Bozdoğan da iktidarın öğrencilerin geleceğini değil, sermayenin gereksinimlerini önceleyerek karar aldığını söyledi. Bozdoğan, sınavın öne alınması kararının herhangi bir bilimsel dayanağı olmadığını ifade etti. Öğrencilerin hazır olmadığı bir sınavın öne alınmasının ciddi motivasyon kayıplarına yol açacağı endişesini dile getiren Bozdoğan, “Öğrencilerin yaşamını belirleyecek bir sınavda motivasyon konusunun çok önemli olduğu bilinmeli. Öğrencilerin salgın tehlikesi devam ederken erkene alınan bir sınava odaklanması kolay değil” dedi.

YANLIŞTAN DÖNÜLMELİ

UNESCO’nun raporuna göre, uzaktan eğitim döneminde 900 bine yakın öğrencinin evinde bilgisayarı olmadığının altını çizen Bozdoğan, şunları kaydetti:

“Karar verilirken uzaktan eğitim döneminde eğitime erişimi olmayan öğrenciler de dikkate alınmalıydı. Yoksul öğrenciler aleyhine gelişen bir durum söz konusu. YÖK, amfilerde kaç kişi olacak, dersliklerde kaç öğrenci olacak, sorularına açıklık getirmeli. Sınavın pratik uygulanabilirliği konusunda sıkıntılar olduğu açık. YÖK, ÖSYM ve MEB’in mutlaka bu konunun tarafı olması gerekiyor. Hızlı bir değerlendirme yapılarak bu yanlıştan dönülmesi gerekiyor.”

Rehberlik Uzmanı Onur Soğuk ise öğrencilerle sürekli irtibat halinde olduklarını belirterek bütün öğrenci gruplarının bu karardan rahatsız olduğunu aktardı. Soğuk “Karar öğrenci psikolojisi açısından yanlış olmuştur. 3’üncü kez sınav tarihi değişti. İlk olarak 20 Haziran olarak duyurulan tarih 25 Temmuz’a alındı ki bu çok olağan bir karardı. Yaklaşık bir buçuk ay önce alındı bu karar ve öğrenciler kendini buna hazırladı. Şimdi birden 30 gün öne alındı sınav. Bu da öğrencilerin psikolojik olarak dağılmalarına neden oldu. Ayrıca öğrenciler son derece nahif bir şekilde taleplerini dile getirdi. Sanatçılardan da destek aldı. Bu da onlara moral verdi ama bu talepler görmezden gelindi. Şimdi bu yaş kuşağı için çok ciddi özgüven kaybı olabilir” dedi.

HAZİRANDA NORMALE DÖNÜLEBİLİR

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 15 Haziran 2020’den itibaren üniversitelerde normalleşme başlayabileceğini açıkladı. Kuruldan yapılan açıklamada ilgili kurumlar tarafından 1 Haziran 2020'den itibaren 14 gün boyunca Covid-19 salgınının kontrol altına alındığının ve kesin düşüşe geçtiğinin beyan edilmesi koşuluyla, 15 Haziran 2020 tarihinden sonra üniversitelerde de normale dönüşün ilk aşamasının tedrici olarak başlayacağı bildirildi.

KABUL ETMİYORUZ

Öğrenci Veli Derneği (Veli-der) de sınavın öne alınmasına tepki gösterdi. Dernekten yapılan açıklama şunlar dendi: “Çocuklarımız salgın gibi son derece zor bir dönem yaşıyor. Çocuklarımızın yaşadığı zorluklara rağmen 25-26 Temmuz tarihinde yapılacak YKS’nin 27-28 Haziran tarihine alınması çocuklarımızın motivasyonunu bozmuş, kaygı düzeylerinin yükselmesine neden olmuştur. Salgın bahane edilerek sürekli tarih değişikliği yaparak çocuklarımızın ruh sağlığına zarar vermeye kimsenin hakkı yoktur. Turizm şirketlerinin kârının çocuklarımızın yaşam hakkının, geleceğinin önünde tutulması tutumunu kabul etmiyoruz.”